Diyarbakır'da sağlık örgütleri: Haklarımız için beyaz nöbetteyiz
Diyarbakır'da sağlık çalışanları, özlük haklarının iyileştirilmesi, güvenli çalışma sağlanması için Diyarbakır Dicle Üniversitesi Tıp Fakültesi önünde baret takarak basın açıklaması yaptı.
Fotoğraf: Evrensel
Diyarbakır'da sağlık çalışanları, özlük haklarının iyileştirilmesi, güvenli ve güvenceli çalışma sağlanması için Diyarbakır Dicle Üniversitesi Tıp Fakültesi önünde sağlıkta şiddette dikkat çekmek üzere baret takarak basın açıklaması yaptılar. "Haklarımız için beyaz nöbetteyiz, Yeter artık! Yanlış politikalar yüzünden ölüyor, öldürülüyoruz" pankartı açarak 26 Ocak - 4 Şubat tarihlerinde beyaz nöbet eylemi başlattıklarını belirten sağlık çalışanları, Özlük hakları ile ilgili yasal düzenlemeler yapılmaması halinde eylem ve mücadelelerinden geri adım atmayacaklarını söylediler.
SAĞLIKTA ŞİDDET HIZ KESMİYOR
Kentteki sağlık örgütlerinin katıldığı açıklamada, sağlık çalışanları adına açıklamayı Diyarbakır Tabip Odası Elif Turan yaptı. Turan, sağlık çalışanlarının uğradıkları şiddete dikkat çekerek Sağlıkta Şiddet Yasası’nın göstermelik olduğunu söyledi. Turan, “
“Hasta yakınlarının tekmeli saldırısına uğrayan gebe hemşire, kafasında mermer blok kırılan hekim, boğazı kesilmeye çalışılan sağlık emekçisi, her gün her dakika elinde bıçakla, tabancayla sağlık emekçilerini canlarıyla tehdit eden yeni bir hasta yakını. Yaşanan bunca şiddet vakasına rağmen ne yazık ki gelinen noktada samimi adımların atılmadığını, şiddetin hız kesmediğini görüyoruz. Sağlık emekçilerinin tepkilerini sönümlendirmek içindir, üstelik etkin biçimde de uygulanmamakta, saldırganlar karakolun ön kapısından girip arka kapısından çıkmaktadır. Olan ‘şikâyetçi olduğum için yeniden saldırıya uğrar mıyım’ endişesiyle baş başa kalan, artık aracını park ettiği otoparka giderken can güvenliği kaygısı yaşayan sağlık emekçisine olmaktadır” dedi.
CEZASIZLIK ŞİDDETİ KÖRÜKLÜYOR
Sağlıkçılara yönelik şiddetin sadece hasta yakınlarıyla sınırlı olmadığını çalışma ortamında da baskı, mobing gibi şiddet başka bir boyutuyla taşındığını ifade eden Turan , “ İdari baskılar, mobbing, angarya çalıştırma, liyakatsız yöneticilerin uygulamaları gibi farklı şekillerde şiddet yöntemleri de uygulanmaktadır. Ülkemizdeki şiddet iklimi ve faillere yönelik cezasızlığın şiddeti körüklediğini biliyoruz. Dünden bugüne yöneticilerin sağlık çalışanlarını şiddetin hedefi haline getiren itibarsızlaştırıcı söylemleri bugün geldiğimiz noktanın en önemli sebeplerindendir. ‘Sağlıkta Dönüşüm Programı’ sağlık çalışanlarının canına kastetmektedir. Bu program sonucu oluşturulan kışkırtılmış sağlık talebi, muayene sürelerinin 5 dakikaya kadar indirilmesiyle göğüslenmeye çalışılmakta, yıllık acil servis başvuru sayısı toplam nüfusundan fazla olan dünyadaki tek ülke olmamızla sonuçlanmaktadır” dedi
BAŞKA BİR SAĞLIK SİSTEMİ MÜMKÜN
Turan, “ Sağlık emekçileri yaptıkları işe yabancılaşmış durumdadır. Hayatlarıyla meslekleri arasına sıkıştırılan, emeklerinin karşılığı ödenmeyen sağlık emekçileri bu cendereden kurtuluş olmadığını düşünmekte, mesleklerini yurtdışında yapmanın imkânlarını araştırmaktadır. Memlekette kalanlarsa özellere akın etmektedir. Kendisi de bir özel hastane zinciri patronu olan Sağlık Bakanı bu durumdan hoşnut bile olabilir ancak bundan zarar görenler yine özellerde çalışan sayısı arttıkça mali haklarında gerileme yaşayacak olan, iş güvencesinden mahrum sağlık emekçileri olacak. Gerekli önlemlerin alınması için daha ne beklenmektedir? Şiddete daha ne kadar seyirci kalınacaktır? Hekim, hemşire, ebe, teknisyen, idari memur, sağlık işçisi, bu ülkenin tüm sağlık emekçileri olarak bizler şiddete, şiddeti özendiren tüm politikalara karşıyız. Sağlık emekçilerinin haklarını ve halkın sağlık hakkını koruyup geliştirecek başka bir sağlık sistemi mümkündür. Bu sistemi inşa edinceye kadar mücadeleye devam edeceğiz” dedi. Açıklamanın ardından Dicle Üniversitesi Tıp Fakültesi önünde saat 14:00-16:00 arasında ilk nöbet eylemlerine başladılar. (Diyarbakır/ERENSEL)