Kayyumların “incisi” Marmara Üniversitesi
Beslenmeden barınmaya kadar karşı karşıya kaldığımız sorunları çözebilmek adına başvurabileceğimiz en önemli kanallardan birisi öğrenci temsilciliği.Bu sebeple ÖTK üniversite yönetimlerinin hedefinde.
Marmara Üniversitesi Pendik Eğitim ve Araştırma Hastanesi | Fotoğraf: Evrensel
Marmara Üniversitesi öğrencisi
Üniversite içerisinde öğrencilerin kendi sorun ve taleplerini ifade edebilmesinin maddi dayanağı ÖTK’lerdir diyebiliriz. Antidemokratik üniversite anlayışının neredeyse pilot bölgesi, YÖK’ün gözdesi, Cumhur ittifakının incisi Marmara Üniversitesi diyarında da ÖTK'ler gerekçe gösterilmeden kaldırılıp bir sonbahar günü geri getirildi. Öyle sanıyoruz ki görüntüyü kurtarmak için getirildi çünkü öğrencilerin demokratik katılımından uzak bir şekilde oldu bittiye getirilen bir süreç yaşandı.
Üniversitelerin YÖK müfredatlarına indirgendiğini, kampüslerin sosyo-kültürel etkinliklere kapatıldığını, bu etkinliklerin de güvenlik soruşturması adı altında sansürden geçtiğini biliyoruz. Pandemide eğitim mekânının güvenliğinden beslenme ve barınmaya kadar karşı karşıya kaldığımız sorunları çözebilmek adına başvurabileceğimiz en önemli kanallardan birisi öğrenci temsilciliği. Bu sebeple ÖTK üniversite yönetimlerinin hedefinde.
BİR TIK ÜSTÜ ATİNA DEMOKRASİSİ!
Yapılan seçimler bize gösterdi ki ÖTK’lerin içi boşaltılıyor. Başvurular kısıtlı süre içerisinde açıldı ve birçok kişinin haberi olmadan bitirildi. Kimsenin haberi olmayınca aday sayısı da azaldı. Şans eseri haberi olanın temsilci olduğu bir sürece sokulduk. Kimi fakültelerde ise tek adaylıkla fakülte temsilcisi olundu. Yani seçimsiz fakülte temsilcisi. Hal böyleyken konsey üyelerine giden sürecin altı boşaltıldı. Konsey seçimlerinde ise zaten alfabeyle atanmış (ki bu nispi kayyum oluyor) konsey başkanıyla karşılaşıldı. Fakültenizin adı A harfiyle başlıyorsa diğer bölümlerin sizi destekleyip desteklemediğinin, oy verip vermediğinin önemi yok. Adı “adalet”* olanın seçimleri kazanmak zorunda olduğu Atina demokrasisine kök söktüren bu süreç böyle bitti.
Adalet Meslek Yüksekokulunun tek adayı konsey başkanı oldu. Yani üniversiteyi temsil edecek kişi sadece iki kâğıt başvurusuyla atandı.
Yüz yüze dönemde ne öğretim üyelerine ne de üniversitenin asli bileşenleri öğrencilere sormadan bazı bölümler Maltepe’deki külliye ismi verilen kampüse taşınmaya başlandı. Yemekhane ve dersliklerimiz yetersiz, okul sistemi sürekli çöküyor. Tüm bu sorunlar karşısında öğrencilerin taleplerini ve çözümlerini ortaya çıkarabileceği araçlardan biri hala ÖTK’ler. Bizler ÖTK seçimlerinin sınıflara açık çağrıyla, demokratik bir şekilde yapılmasını istiyoruz. ÖTK’lerin olmadığı her yerde bir araya gelmeye, birlikte talep etmeye, karar almaya çalışmalıyız. Ayrıca bu birliktelikleri kalıcı birlikler haline getirmek için ÖTK’leri gerçek öğrenci örgütlerine dönüştürmeliyiz. Bu çabayı Genç Hayat aracılığıyla paylaşmayı sürdüreceğiz.
*Fakülte ÖTK başkanları arasından okulun genel ÖTK başkanı alfabetik sıraya göre en önce gelen fakültenin başkanı olarak seçiliyor.