“Nasıl Bir Dünya İstiyorum?” Öykü, Şiir ve Resim Yarışması
İzmir genelinde düzenleyeceğimiz “Nasıl Bir Dünya İstiyorum?” temalı öykü, şiir ve resim yarışmamızın katılımcılarına yarışmaya dair duygu ve düşüncelerini sorduk.
Görsel Genç Hayat İzmir'den alınmıştır.
Genç Hayat İzmir
İzmir genelinde düzenleyeceğimiz “Nasıl Bir Dünya İstiyorum?” temalı öykü, şiir ve resim yarışmamızı geçtiğimiz haftaki basın toplantısıyla duyurmuştuk. 14-25 yaş arası tüm İzmir gençliğinin katılabileceği yarışmamızın duyurularını hızla sürdürüyoruz. Bir yandan yarışmaya gösterilen ilgi artarken, biz de yarışmaya dair duygu ve düşüncelerini katılımcılara sorduk.
“GENÇLERİN NASIL BİR DÜNYA HAYALİ KURDUĞUNU GÖRMEK GÜZEL OLACAK”
Yarışmaya şiir alanından katılan Dokuz Eylül Üniversitesi Hukuk Fakültesi öğrencisi Ahmet yarışmayı görünce heyecanlandığını ve buna sebep olan şeyin ülkede edebiyata ve sanata çok fazla önem verilmemesi olduğunu söylüyor. “Böyle bir yarışmanın ve çıkacak olan şiirlerin, resimlerin ve öykülerin hem kendi kuşağımızdaki insanları hem de gelecek olan kuşakları özendireceğine, edebiyata ve sanata bu şekilde ilginin nispeten artacağına inanıyorum” diyen Ahmet tema ile ilgili şöyle konuştu, “Yarışma için belirlenen konu çok güzel. İnsanları daha önce hiç düşünmediği konular hakkında düşünmeye itiyor. Harika içerikler ve fikirler çıkacağına eminim.” Yarışmaya katılan herkesin eserlerini paylaşmamızın çok önemli olacağını söyleyen Ahmet gençlerin nasıl bir dünya hayali kurduğunu görmenin güzel olacağını belirtti. “Bana yeni bakış açıları kazandıracağına eminim” diyen Ahmet hazırladığı şiirin bol metaforlu, güzel ve okunması keyifli olduğunu söylüyor.
“FARKLI BİR DÜNYA OLABİLİR”
“Toplumsal olay ve görüşlerle yalnızca siyasetçilerin ilgilenmesi gerektiğini savunan, kendi tarihi ve halkı hakkında bilgisiz bir gençlik yetiştirmek isteyenlere inat böyle bir yarışmanın yapılması ve gençlerin dahil edilmesi beni çok mutlu etti” diyen Ege Üniversitesi PDR Bölümü öğrencisi Simge seçilen temanın, kapitalist sistemin ve bunun sonucunda artan emek sömürüsünün, adaletsizliğin ve yoksulluğun zirvede olduğu bu dönemde daha farklı bir yaşamın olabilirliğinin farkındalığına dikkat çektiğini söylüyor. Yarışmaya şiir kategorisinden katılan Simge estetik olmasından ziyade temaya odaklanan bir şiir olduğunu belirtiyor. “Umarım az da olsa insanlara bir şeylerin ters gittiğini gösterebilir ve daha farklı bir dünyanın mümkün olabileceğine dair umut olur” diyen Simge “En önemlisi de güzel günleri düşleyen insanlar bu sayede yalnız olmadıklarını hissedebilir ve bir gün bu düzenin değişeceğine olan inançları artabilir” diyerek tamamlıyor.
“GENÇ HAYAT İSTEDİĞİMİZ DÜNYAYI HAYKIRMANIN ARACI OLACAK”
Dokuz Eylül Üniversitesi Eğitim Fakültesi öğrencisi Emek ise “Yarışma gençlerin maksimum seviyede kısıtlandığı bu çağda özgün temasıyla kendimizi özgürce ifade etme fırsatı veriyor. Teması, bu baskıcı tek adam yönetiminden başka bir iktidar görmemiş olan biz Z kuşağı için çok büyük bir önem arz ediyor” diyor. “Susmayan, örgütlü, hakkını arayan bir işçi sınıfı ve Türkiye istediğim için bunun üzerine bir öykü yazacağım” diyen Emek “Kendi içine kısılıp kalmanın, özellikle genç intiharlarının arttığı bir dönemde gençler nasıl bir dünya istediklerini Genç Hayat aracılığıyla istedikleri gibi haykırabilecek” diye konuştu.
Dokuz Eylül Üniversitesi İngilizce Öğretmenliği öğrencisi Duygu ise düşüncelerini ifade etmek için güzel bir fırsat olduğunu aktarıyor. Temanın olarak gayet açık ve yenilikçi olduğunu söyleyen Duygu farklı bir dünyadan bahsetmek istediğini ve Genç Hayat’ın sesini duyuracağını belirtiyor.
“HAYVANLAR, EĞİTİM VE SAYGI KONULARINA DEĞİNECEĞİM”
Sanat içerikli her türlü projenin destekçisi olduğunu söyleyen Beste ise “İnsanları bu tarz etkinliklere teşvik etmek, dereceye giremeyecek eserlerin bile sergilenecek olması harika bir tecrübe yaşatacak. Bu tür yarışmaların daha da yaygınlaşması tek temennim. Çünkü hobi olarak şiir ve metin yazan, resim çizen milyonlarca genç olduğunu biliyorum ve bu gençlerin destekçisi olmanız çok hoş” diyor. Temayı yaratıcılık açısından pek geniş bulmadığını belirten Ege Üniversitesi Reklamcılık Bölümü öğrencisi Beste düşüncelerini şöyle ifade ediyor: “Ne olursa olsun herkesin istediği dünya ortaktır. Yani insanların birbirine hoşgörülü olması, adil yaşam şartları, engellilere tanınan olanaklar, sağlıkla ve eğitimle ilgili gelişmeler...Yani kime sorsanız böyle bir dünya ister zaten, tabii ki kurulacak cümleler, yaratılacak eserler bambaşka olacak. Ama yalnız ana tema değil ana fikirler de çoğu eserde aynı olacak. Çünkü bu saydıklarım dışında farklı dönütler geleceğini düşünmüyorum, herkes dünyadaki sorunlara değinecek.”
“Pandemi döneminde etkinliklere hasret kaldık” diyen Beste gençlerin daha az sosyalleşebildiğini, ekonomik olarak da zor dönemler yaşadığını belirtiyor. Yarışmanın ödüllü olmasının anlamlı olduğunu aktaran Beste “Hobi olarak şiir ve yazı yazan biri olarak bu yeteneğimi paylaşabilmenin yanında ödül alma şansımın olması beni daha da mutlu ediyor” dedi. Şiir kategorisini seçen Beste, öykü ile şiir arasında kararsız kaldığını aktarıyor. “Yazacağım metin hakkında henüz bir tasarımım yok. Genelde oturup düşünmüyorum zaten, yazma isteği gelmesini bekliyorum” diyen Beste “Şiirde de genelde hayvanlara, eğitime ve saygıya daha fazla değinmeyi düşünüyorum. Çünkü benim için hassas noktalar” diyerek duygu ve düşüncelerini aktarıyor.
“YARIŞMA VESİLESİ İLE ORTAK TALEPLERİMİZ FARK EDİLSİN”
Ege Üniversitesi öğrencisi Melisa “Gençlerin düşüncelerini, kaygılarını merak edip böyle bir yarışma düzenleyen insanların varlığını bilmek ve tanımak çok güzel” diyerek sözlerine başlıyor. “Kapitalizmin ürettiği gelecek kaygısıyla yaşayan gençler olarak, kaygılarımızın nedenlerinin zamanla farkına vardık. Şimdi ise bu nedenlerin bilinciyle bir mücadele sürecinde yaşıyoruz. Görmek istediğim şey, insanın doğayla “kültür imajına” sığınmadan bütünleşmesi. Çünkü doğa talanı, insan merkezcilik, betonun tahakkümü, kentleşmenin doğayı egemenliği altına alma süreci beni her daim kaygılandırıyor. Bu kaygımı bir öykü ile ifade etmeye çalışacağım” diyen Melisa kaygılarını ifade etmesinin ve benzer kaygıları hisseden gençlerle bir amaç için bir araya gelmesinin onu mutlu ettiğini söylüyor. “İzmir’deki tüm genç arkadaşlarımı öykü, resim veya şiir ile yani kendilerini en iyi ifade edebileceklerini düşündükleri neyse onu kullanarak bir şeyler üretmeye davet ediyorum” diyen Sosyoloji Bölümü öğrencisi Melisa “Düşüncelerimiz, hayallerimiz ve kaygılarımız bize kalmasın. Herkes bu yarışma vesilesiyle ortak taleplerimizi fark etsin” diyerek sözlerini tamamlıyor.