Bir olay: “Üçüncü seçenek” tartışmaları Bir kavram: Siyasal ittifaklar
“Proletarya ittifaklarını özgürlük yönünde daha ileriye götürmek ve sosyalizmin güçlerini geliştirmek için mücadele ederken, müttefiklerinin devrimi yozlaştırma eğilimlerine karşı mücadele eder.”
Kaynak: Unsplash
Bir olay: “Üçüncü seçenek” tartışmaları
Geçmişten bu yana sol-sosyalist grupların birleşmesinin, hatta tek çatı altında buluşmasının gerekliliği üstünden birçok tartışma sürdürüldü. Kimi zamanlarda da bu tartışmalara denk düşecek platformlar, birlikler ve siyasi partiler kuruldu. Birçok zaman, emekçi halkın değil “sol” partilerin ihtiyaçları temelinde gelişen ve öznelerinin birlik içerisinde kendi gücünü gösterme çabalarından öteye geçemeyen bu oluşumlar, işçi sınıfının ve ezilenlerin gerçek anlamda ihtiyaç duyduğu “birlik” özlemine karşılık veremedi.
GÜNCEL SİYASAL GELİŞMELER VE “ÜÇÜNCÜ SEÇENEK” TARTIŞMALARI
Bir süredir belirli ilkeler etrafında ortaklaşacak şekilde EMEP, TKP ve SOL Parti’nin 3 parti olarak kendi aralarında yürüttüğü ittifak görüşmeleri sürüyor. Bu ittifak görüşmelerinin çeşitli açıklamalarla birlikte medyada da sıkça gündem olmasının ardından daha kapsayıcı olarak ifade edebileceğimiz bir toplantı önerisi de HDP kanadından geldi.
Geçtiğimiz haftalarda HDP, EMEP, TİP, TÖP, TKP, Halkevleri, SMF, EHP temsilcileri iki kutuplu ittifaka sıkışmış Türkiye siyasetinde “Üçüncü bir cephe, bir halk seçeneği mümkün mü?” gündemiyle buluştu. Doğrudan somut bir ittifak gündemli olmayan toplantının ardından yapılan açıklamada, “Ortak mücadeleyi sürdürmeyi, bu mücadele zeminlerini çoğaltmayı ve güçlendirmeyi karar altına aldık” denildi.
Seçimlerle kendini sınırlı tutmayacak ve seçimlerin gelmesini beklemeden harekete geçecekbir yapının oluşmasında hemfikir olan sol-sosyalist örgütler sadece siyasi partilerden değil içerisinde meslek odalarını, sendikaları ve daha birçok örgütlenmeyi barındıracak bir muhalefet odağı geliştirmeyi planlıyor.
Tek adam yönetiminin halk üzerindeki baskılarını ve saldırılarını her gün daha da artırdığı şu günlerde henüz belki somutlaşmamış olmamasına rağmen bu görüşmelerin gerçekleşmesi dahi heyecanla takip ediliyor.
Bir kavram: Siyasal ittifaklar
Marksistler siyasal anlamdaki birlikleri, işçi sınıfı ve diğer ezilen sınıfların asgari programı temelinde stratejik ittifakını ve taktik birliğini sağlamak olarak tanımlar. İşçi sınıfının siyasaliktidarını kurma mücadelesini örgütleyen işçi sınıfının devrimci partisi bunu, günlük acil talepler etrafında işçi sınıfının diğer sınıf ve tabakaların mücadele birliğini sağlayarak olanaklı kılar. Devrimci sınıfların asgari program temelinde mümkün olan en geniş cepheyi kurmaktan sorumlu olan proletarya partisi nihai kurtuluşa da ancak bu yolla ilerleyecektir.1917 Ekim Devrimi’ne giden süreçte Bolşeviklerin küçük burjuvaziyi kendi safına çekmek için başvurduğu taktikleri ya da köylü kitlelerle birleşebilmek adına Sosyalist Devrimcilerin tarım programını uygulamaya koymalarını hatırlamak gerekir.
SİYASAL İTTİFAKLAR SORUNUNDA LENİN VE ENVER HOCA
Nitekim siyasal ittifaklar konusu, işçi sınıfının devrimci partileri ve onun önderleri açısından her daim üzerinde durulmuş bir sorundur. Lenin, Sol Komünizm eserinde “Proletaryanın ittifaklar politikası, bir yönüyle, ‘uzlaşma’ ve ‘taviz’ politikasıdır. Fakat proletarya ve partisi, diğer sınıflarla yaptığı ittifaklar içinde, bağımsızlığından, bağımsız ideolojik, siyasi ve örgütsel çalışmasından asla vazgeçmez. Çalışmasını hiçbir şekilde sınırlamaz. Proletarya ittifaklarını demokrasi ve özgürlük yönünde daha da ileriye götürmek ve sosyalizmin güçlerini geliştirmek için mücadele ederken, müttefiklerinin devrimdeki yalpalamalarına, devrimi yozlaştırma ve yarı yolda bırakma eğilimlerine karşı mücadele eder” demektedir.Yine Ne Yapmalı eserinde “Güvenilmez kimselerle bile olsa, geçici ittifaklara girmekten korkanlar, ancak kendine güvenemeyenlerdir. Böyle ittifaklar olmasaydı tek bir siyasi parti var olamazdı” diyerek siyasal ittifakların temelini özetlemiştir.
Proletarya partisi geniş halk kesimlerini mücadele etrafında birleştirecek bu cepheyi kurmaya ilkesel olarak karşı olamaz. Bu noktada Enver Hoca “(…) en önemli olan şey, her tür oportünizmden ve sekterlikten uzak, ilkelere uygun ve aynı zamanda esnek tutumdur.” “[…] (parti, ittifakı) kitleleri mücadele içinde birleştirecek ve ayağa kaldıracak bir araç olarak görür. Bu nitelikte ortak cephelerde önemli olan şudur: Proletarya partisi, proletaryanın sınıf çıkarlarını, mücadelesinin nihai amacını hiçbir an gözden kaybetmemelidir; cephe içinde erimemen, kendi ideolojik kişiliğini ve siyasal, örgütsel ve askeri bağımsızlığını korumalıdır; cephe içinde önderliği sağlamak ve devrimci bir siyaset uygulamak için mücadele etmelidir” demektedir.