Kuryelerin kadrolu ve güvenceli çalışma hakkı ne olacak?
Şimdi kuralsız ve güvencesiz çalışma koşullarının değişmesi için daha ileri adımlar atmaya ihtiyaç var.
Fotoğraf: Eren Ergine/Evrensel
Sinan CEVİZ
Liman-İş İstanbul Bölge Başkanı
Trendyol Express emekçileri yüzde 11 gibi düşük bir ücret artışına karşı birçok yanı ile öğretici bir mücadele sürdürerek yüzde 38,8 oranında bir zam almayı başardılar. Esnaf kuryelerin, ceplerinde kalan miktarın asgari ücreti dahi bulmaması üzerine başlattıkları mücadele ücretlerinde bir artış sağladı ve kazanımla sonuçlandı diyebiliriz. Ancak esnaf kuryelerin asıl sorunlarını çözmediği ve esnaf kurye modeline karşı mücadelenin derinleştirilmesi gerektiği de gün gibi ortada.
PEKİ KİMDİR BU ESNAF KURYELER?
“Kendi işinin patronu ol” sloganı etrafında kimsenin emrinde olmadan çalışma imkanının olduğu ve iyi ücretler elde edilebileceği gibi bir propaganda yapılarak işsiz yüz binlerce gencin önüne konan bir seçenek. Yapılması gereken o kadar basite indirgeniyor ki “Arabanı al gel” deniyor; hepsi bu, sonra para kazanılacak...
Oysa kazın ayağı öyle değil. Esnaf kurye uygulaması ile önce bir şirket kurmanız gerekiyor. Mesela aracınız 5 yaş üstünde ya da belirli taşıma kapasitesi gibi belli standartlara uygun olmak zorunda. Şirketi kurdunuz, arabayı temin ettiniz ve işi almayı başardınız. Bir firmanın işini yapıyorsunuz ve o firmanın size ürün başına verdiği bir birim fiyatı var, onun dışında hiçbir sorumluluğu yok. Ve siz mazot parası, gelir vergisi, BAĞ-KUR primi, yemek masrafları gibi zorunlu harcamaların tümünü aldığınız miktardan yapmak zorundasınız. Kaza yaptınız, aracınızın bakımı geldi; kendi işinizin patronusunuz ya, ödemeleri cebinizden yapacaksınız. Belirlenen kotadaki adedi dağıtmanız lazım. Dolayısıyla gece geç saatlere kadar da çalışmak zorunda kalabilirsiniz, üstelik fazla mesai ücreti alamadan. Sendika hakkınız yok, toplu sözleşme yapamazsınız, iş güvenceniz yok çünkü siz kendi işinizin patronusunuz!
Bu koca aldatmacanın altında aslında emekçilerin tüm sosyal ve ekonomik haklarının ortadan kaldırılması ile daha çok ve daha düşük ücrete çalıştırılması yatıyor. Bu nedenledir ki Trendyol Express’te çalışan esnaf kuryeler ceplerinde kalanın asgari ücret tutarında dahi olmadığını ifade ettiler.
Birçok arkadaşımız BAĞ-KUR borçlarını ödeyememiş. Diyelim ki işten atıldınız ya da ayrıldınız... Normalde işçilerin bu gibi durumlarda ellerine geçen toplu para olur, yani kıdem tazminatı alınır. Ancak esnaf kuryeler bu hakka sahip olmadıkları gibi BAĞ-KUR borçlarını nasıl kapatacaklarının dertleri ile boğuşmakta.
Aslında sermaye sınıfı için işçilerin emeğini sömürürken tüm sorumluluktan kaçmanın yöntemlerinden de biri olarak şekilleniyor; esnaf kurye uygulaması ve kendi işinizin patronusunuz yalanı. Bu yöntemle İş Kanunu’nun yükümlülüklerinden de kaçan patronlar işçilerin sendikalarında örgütlenerek sendikal hakları elde etmesini de engellemiş oluyor.
Dolayısıyla esnaf kurye uygulaması azgın sömürü koşullarının esnek üretimin dip noktalarından biridir ve bu uygulamanın kendisine karşı bir mücadele sürdürülmelidir. Trendyol emekçileri hızlı bir sosyal iletişim ağı kurarak hem koordinasyonlarını çok iyi yaptılar hem de kamuoyunda seslerinin duyulmasını sağladılar. Kullandıkları etkili yöntemlerle birleştiler, mücadele ettiler. Üstelik son dönemlerde öcü gibi gösterilen sokağa çıkarak ücret artışı ve KDV ödenmesi talebini kazandılar. (İlerleyen günlerde Aras Kargo, dün de Hepsi JET çalışanları kontak kapattı.)
Şimdi kuralsız ve güvencesiz çalışma koşullarının değişmesi için daha ileri adımlar atmaya ihtiyaç vardır.
Kadrolu çalışma, güvenceli çalışma tüm sosyal ve ekonomik haklardan yararlanacak bir çalışma hayatı için el birliği ile esnaf kurye sistemine karşı güvenceli ve kadrolu çalışma mücadelesini büyütmeliyiz.