Boğaziçi Üniversitesi akademisyenleri 265'inci kez sırtlarını rektörlüğe döndü
Boğaziçi Üniversitesi akademisyenleri haftanın her iş günü olduğu gibi bugün de #KabulEtmiyoruzVazgeçmiyoruz diyerek arkalarını 265. kez rektörlük binasına döndüler.
Fotoğraflar: Çiğdem Kafescioğlu
Boğaziçi Üniversitesi’nde birinci yılı dolan direnişin 56. haftası sona eriyor. Direnişin 390'ıncı; Naci İnci’nin ilgili kurullarının hiçbiri muhatap alınmadan, kurum iradesi hiçe sayılarak şeffaf olmayan bir şekilde Boğaziçi Üniversitesi’ne rektör olarak atanmasının yüz elli beşinci; 30 Temmuz günü gerçekleştirilen destek oylamasında akademisyenlerin yüzde 95 oranında rektör adaylığına karşı olduğu açıklanan İnci’nin rektör vekili iken Batı Dilleri ve Edebiyatları bölümü tam zamanlı öğretim görevlisi Can Candan’ı görevden almasının yüz doksan üçüncü, Candan’ın İnci’nin talimatıyla kampüse alınmayışının yüz onuncu, Matematik Bölümü tam zamanlı öğretim üyesi Mohan Ravichandran’ın hiçbir gerekçe gösterilmeden dönem ortasında görevden alınmasının yetmiş dördüncü günü.
Boğaziçi Üniversitesi akademisyenleri haftanın her iş günü olduğu gibi bugün de #KabulEtmiyoruzVazgeçmiyoruz diyerek arkalarını 265. kez rektörlük binasına döndüler.
Akademisyenler nöbet boyunca ellerinde “Kabul Etmiyoruz” “Vazgeçmiyoruz”, “Özerk, Özgür, Demokratik Üniversite” yazan dövizler, üzerlerinde #Kabul EtmiyoruzVazgeçmiyoruz” yazan Can Candan fotoğrafları ile derslerine son verilen Feyzi Erçin ve Seda Binbaşgil fotoğrafları taşıdılar.
"MEŞRU DEKANLARIMIZIN YANINDAYIZ"
Nöbet sonrası akademisyenler haftanın her son iş gününde olduğu gibi haftalık açıklamalarını okudular.
Atanmış rektör Naci İnci’nin seçilmiş dekanların görevden alındıklarını sosyal medya hesabından açıklamasının üzerinden bir hafta geçtiğini hatırlatan akademisyenler, "Bu süre içinde atanmış rektör ve YÖK, Eğitim Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Yasemin Bayyurt, Fen-Edebiyat Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Özlem Berk Albachten ve İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Metin Ercan’ın görevden alınmasıyla ilgili somut, hukuki herhangi bir dayanak gösteremedi, kamuoyuna hiçbir açıklamada bulunamadı. Bu durum dekanlarımıza açılan soruşturmaların ne kadar düzmece ve mesnetsiz olduğunu göstermektedir. Burada amacın üniversite karar mekanizmalarında siyasi sadakate dayalı kadrolaşmanın önünü açmak olduğu aşikârdır. Üniversitemizin Senato ve Üniversite Yönetim Kurulu üyeleri ve akademisyenlerinin 24 Ocak’ta yaptıkları açıklamada belirttikleri gibi dekanlarımızın görevden alınması 2547 sayılı YÖK Kanununa aykırıdır. Dekanlarımız bu hukuksuz karar ile ilgili dava sürecini ivedilikle başlattı. Fakültelerinin toplu iradesiyle seçilmiş meşru dekanlarımızın yanındayız ve derhâl görevlerine iade edilmelerini talep ediyoruz" ifadelerini kullandılar.
"TÜM DAVALARIN TAKİPÇİSİYİZ"
Üniversite Yönetim Kurulu’nda yer alan hocaların, toplantılarda yapılan usulsüzlüklere dair iptal ve yürütmeyi durdurma davası açtı ifade edilen açıklamada, "Hocalarımız dava dilekçesinde 12 Ocak 2022’de yüz yüze yapılması gereken Üniversite Yönetim Kurulu toplantısının kanuna aykırı olarak, toplantının gizlilik ve güvenliğini tehlikeye atacak şekilde, video konferans yöntemiyle gerçekleştirildiğini ifade etti. Ayrıca bir senedir kanuna aykırı olarak video konferans yöntemiyle gerçekleştirilen bu toplantılarda; meşru temsilcilerimizin sesinin kapatılması, toplantıdan çıkarılması, toplantıda bulunma hakkı olmayanların toplantıda yer alması, bulunması gerekenlerin çağırılmaması, toplantı usulüne muhalefet eden üyelerin talepleri hakkında olumsuz karar alınması gibi usulsüzlüklere de yer verildi. Kayyım yönetimin hukuksuzluklarına karşı açtığımız tüm davaların takipçisiyiz" denildi.
"GERİ ADIM ATMAYACAĞIZ"
2 Ocak 2021’den beri atanmış rektörler ve iş birlikçilerinin üniversite hocalarını itibarsızlaştırmayı amaçlayan, karalayıcı söylemlerde bulunduklarınınaltı çizilen açıklamada, hocaların haksız ve hukuksuz bir biçimde işten çıkarmalarla, ders kapatmalarla ve soruşturmalarla karşı karşıya bırakıldığı ifade edildi. Öğrencilerin, fiziksel, psikolojik, ekonomik baskı araçlarıyla ve 500’ü aşan disiplin soruşturmasıyla; idari personelleri de yine disiplin soruşturmalarıyla susturmaya çalışıldığı belitilen açıklamada "Üniversitemizde bilimsel eğitimin ve akademik üretimin kalitesinin teminatı olan idari pozisyonlara, üniversite dışından partizanca ve liyakatsiz atamalar, vekâleten veya geçici görevlendirmelerle el koyuluyor. Bir yıldır, üniversitemizin demokratik iradesine, akademik özgürlüğüne, kurumsal özerkliğine, ve bilimsel yetkinliğine darbe vurulmaya uğraşılıyor. Bu ülkenin en itibarlı kamu üniversitelerinden birinde yaratılan inkâr edilemez tahribata karşı üniversitemizi korumaya ve geliştirmeye devam ediyoruz. Meşru ve hukuki haklarımızdan feragat etmeyecek, demokratik, özerk, özgür, bilimsel üniversite idealimizden bir adım geri atmayacağız" ifadeleri kullanıldı.
Açıklamanın devamında ise şöyle denildi:
"Üniversitemizdeki tüm fakülte dekanları ve enstitü müdürleri seçimle göreve gelmeli ve seçilmiş kurullarla denetlenebilmelidir. Şeffaf ve demokratik yollardan belirlediğimiz Mühendislik, Eğitim, Fen Edebiyat ve İdari ve İktisadi Bilimler Fakülteleri Dekanları, Sosyal Bilimler ve Fen Bilimleri Enstitüsü Müdürleri bir an önce görevlerine iade edilmelidir. İşlevsizleştirilen Boğaziçi Üniversitesi Yayınevi ve Cinsel Tacizi Önleme Koordinatörlüğü işinin ehli çalışanlarıyla birlikte bir an önce tekrar faal hâle getirilmelidir. Naci İnci ve yönetimi ile bugüne kadar hukuksuzca kadrolaşmış tüm isimlerin istifasını talep ediyoruz.
Fakülte ve bölüm kararları yok sayılarak işine son verilen meslektaşlarımız Can Candan ve Mohan Ravichandran ile dersleri iptal edilen Feyzi Erçin, Seda Binbaşgil ve Özcan Vardar'ın haksızca uzaklaştırıldıkları işlerine iade edilmelerini, ayrıca öğrencilerimiz hakkında sudan sebeplerle açılmış tüm disiplin soruşturmalarının geri alınmasını bir kez daha talep ediyoruz.
Üniversitemizi yılmadan ve kararlılıkla savunmaya devam edeceğiz. Türkiye’de özgür, özerk ve katılımcı ilkelere dayalı bir üniversite ideali gerçekleşene kadar,
Kabul Etmiyoruz, Vazgeçmiyoruz." (HABER MERKEZİ)