Isınamıyoruz, fırını açamıyoruz
"Evde fırını açmaya korkar olduk. Yüksek gelen elektrik faturası yüzünden şimdi de doğal gazı en kısıkta yakıyoruz korkudan. Isınamıyoruz."
Fotoğraf: Pixabay
Metal işçisi
İstanbul
Merhaba Evrensel okurları.
Ben Esenyurt’tan bir metal işçisiyim. Nereden başlasam neyi ele alsam bilmiyorum. Yazılacak öyle çok şey var ki. Pandeminin yükü ağır gelirken, henüz bunu atlatamamışken gelen zamlarla, faturalardaki artışlarla başa çıkamıyoruz. Evde fırını açmaya korkar olduk. Yüksek gelen elektrik faturası yüzünden şimdi de doğal gazı en kısıkta yakıyoruz korkudan. Isınamıyoruz. Battaniye altında oturuyoruz. Güya asgari ücrete zam yaptılar. Yapmaz olaydılar! Kaşıkla verip kepçeyle alıyorlar. Gıdaya gelen zamlara yetişemiyoruz. Bu nasıl bir hükümet, bu nasıl bir yönetim?
Bir kar yağdı, alınmayan önlemler, sorumsuzluklar yüzünden burnumuzdan geldi. 1 haftadır kar yağacağı belliydi, hiçbir önlem alınmadı ve biz işteyken başladı yoğun kar yağışı. Patronlar öğle saatlerinde gittiler, biz de saat 4 gibi çıkmak istedik, mahsur kalmak istemedik. Hem izin vermediler hem de fazla mesaiye bıraktılar. Servisler gelecek dediler servisler de gelmedi. Yürüyerek eve gitmek zorunda kaldık. Bazı arkadaşlarımızın evleri çok uzakta iş yerinden. 5-6 saat yürümek zorunda kaldılar. İşçiler karın o fırtınalı halinde evlerine bu kadar zamanda ulaşmaya çalışırken bakanlar özel uçaklarla havaalanlarına iniyorlar. Bu nasıl çarpık bir düzendir! Fabrikalarda mahsur kalan işçiler evlerine yürüyerek gitmeye çalıştılar o gün. Bir gün çalışma olmadı diye ikinci gün tekrar çağırıp çalıştırdılar bizi. Hem çalıştırıyorlar hem de fazla mesaiye kalmamızı istiyorlar. Fazla mesaiye kalmak istemedik ama zorunlu tuttular, kaldık. Bu bize reva görülen hayata mahkum değiliz, artık tüm işçiler olarak bir araya gelip örgütlenmeliyiz.