Eğitim sisteminin son kurbanı Murat Kaya oldu

Eylem NAZLIER
İstanbul

Urfa Birecik’te hayatına son veren 28 yaşındaki Murat Kaya yüz binlerce atanmayan öğretmenden yalnızca biriydi. Rehberlik Öğretmen Adayı Murat Kaya'nın 4 yıldan bu yana atama beklediği ortaya çıkarken; Kaya’nın ölümü, atama bekleyen 700 bin civarındaki öğretmenin sorunlarını da yeniden gündeme taşıdı.

Şu an bir kargo firmasında çalışan atanmayan bir öğretmen yaşadıklarını gazetemize anlattı. Türk dili ve edebiyatı bölümü mezunu atanmayan öğretmen güvenlik kaygısı nedeniyle isim vermek istemedi. Mezun olmasının ardından 2 yıl KPSS’ye hazırlandığını ve iyi bir puan aldığını söyleyen öğretmen, “Atamam yapılmadı. Devlette öğretmenliğin hayal olduğunu fark ettim. Para kazanmam gerekiyordu artık ailemin üstüne yük olamazdım. Özel okullara başvuruda bulundum. Kabul edenler, deneyimsizliğimi öne sürerek asgari ücretin altında maaş teklif etti” dedi. Eğitim almasına ve staj yapmasına rağmen yetersiz bulunmasına tepki gösteren öğretmen, “Mecburen kabul ettim fakat pandemi sürecinde okullar kapanınca ücret ödemediler ve işten çıkarıldım. Geçinemiyordum, öğretmenliği bir kenara bırakıp kargo şirketinde çalışmaya başladım” dedi. Öğretmenliğin hayal olduğunu söyleyen atanmayan öğretmen mevcut tabloyu “Bugünün koşulları öğretmenlik mesleğinin bağrındaki kişileri hiçleştiriyor” diye niteledi.

‘YÖNETENLERİN GÖZLERİ KÖR, KULAKLARI SAĞIR’

Özel Sektör Öğretmenleri Sendikası Örgütlenme Sekreteri Ozan Fındık ise Kaya’nın ölümüne ilişkin, “Arkasında bıraktığı not birçok şeyi özetliyor bizim için. Bugün öğretmen ataması ihtiyacı olduğu halde bu ihtiyaç ücretli öğretmenlik gibi ucube bir uygulama ile karşılanıyor. Atanmayan yüz binlerce öğretmen, mesleğini insan emeğinin en vahşi biçimde sömürüldüğü koşullarda yapmaya çalışıyor” dedi. Yakın zamanda inşaatta ölen Fedai Öğretmeni de hatırlatan Fındık, “Ama yönetenlerin kulakları sağır, gözleri kör. Eğitim patronların insafına terk edilmiş durumda. Murat Öğretmen de eğitim sisteminin bir kurbanıdır” dedi.

‘İKTİDARIN ÖNCELİKLERİ FARKLI’

Kaya’nın ölümünü değerlendiren Eğitim Sen Urfa Şubesi Eş Başkanı Mahmut Binici, atama sorununu hükümetin ‘öncelikleri’ ile açıkladı: “Bu önceliklere baktığımızda maalesef toplumun temel ihtiyaçları olan eğitim, sağlık, ulaşım, barınma, beslenme, bunlara dair yatırım yapma yerine kendi yandaşlarınıza, beşli çete denilen yerlere siz yatırım yaparsanız sonra dönersiniz ‘Bizim bütçemiz yetersiz’ dersiniz.”

Orta ve alt gelir grubunda yer alan gençlerin büyük umutlarla, iş bulma hayaliyle eğitim fakültelerini seçtiğini söyleyen Binici, “Öğretmen açığı MEB’in açıklamalarına göre bile 110 bin civarında. İnsanlar okulu bitirdiği zaman, belli bir yaşa ulaştığı zaman, ailelerinden harçlık alamıyor ve bunalıma giriyorlar” dedi.

OKUL VAR, ÖĞRETMEN VAR, ATAMA YOK

Atama talebine karşılık yetkililerin “Kaynak yok” savunmasını da eleştiren Binici, “Okul var, yetişmiş öğretmenimiz var ama öğrenci öğretmen bekliyor. ‘Yeterli kaynak yok’ deniliyor. Oysa kaynağınız da var. Siz sadece bu kaynağı doğru kullanmıyorsunuz. Sadece Diyanet İşleri Başkanlığının bütçesi 7 bakanlığın bütçesinden fazla” dedi.

ATANMAYAN ÖĞRETMEN SAYISI 55 ÜLKENİN NÜFUSUNU GEÇTİ

Hayatını sonlandıran atanmayan Öğretmen Murat Kaya münferit bir örnek değil. Atanmayan öğretmen intiharları geçtiğimiz yıllarda da sıklıkla gündeme gelmişti. Resmi rakamlara göre Türkiye’de 150 bin öğretmen açığı bulunurken, ÖSYM’nin 2020 verilerine göre atama bekleyen öğretmen sayısı 460 bin civarında. Ancak eğitim sendikalarına göre tespit edilemeyenlerle birlikte atanmayan öğretmen sayısı 700 bin civarında olurken, bu sayı ise 55 ülkenin toplam nüfusundan fazla.

MEB’in her yıl yaptığı öğretmen atamaları açığı kapatmaktan uzak kalırken, her yıl atananlar hariç yeni mezun olan en az 25 bin öğretmen işsiz kalarak atama bekliyor. Atama cetvelinin iyileştirilmemesi durumunda yakın zamanda Türkiye’deki atanmayan öğretmen sayısının 1 milyona ulaşması bekleniyor.

Atanmayan genç öğretmen Murat Kaya yaşamına son verdi