30 Ocak 2022 22:53

Mumcu’dan Mozart’a…

CRR’de 2022 sezonunun ilk konserinde Turgay Erdener’in bestelediği ‘Uğur Mumcu Kantatı’yla Mozart’ın ‘Requiem’i seslendirildi. Orkestrayı CRR’nin yeni Genel Sanat Yönetmeni Murat Cem Orhan yönetti.

Fotoğraf: Özlem Ertan

Paylaş

Özlem ERTAN

Gerçek haberciliğin, günümüzde nadiren rastladığımız araştırmacı gazeteciliğin simge isimlerinden biriydi Uğur Mumcu. Yaşamı boyunca kamuoyunu doğru bilgilendirmek, görünenin arkasındaki gizli ilişki ağlarını ortaya koymak için çalıştı ve tam da bu yüzden 1993 yılının soğuk bir kış günü, arabasına yerleştirilen bombanın infilak etmesi neticesinde yaşamdan koparıldı. Ancak yazıları ve kitaplarıyla hâlâ topluma rehberlik etmeyi, gerçeğin üzerindeki örtüyü aralamayı sürdürüyor. Uğur Mumcu mücadelesiyle, araştırmalarıyla, fikirleriyle hâlâ aramızda yaşıyor.

Sadece halk değil, müzik de unutmadı Uğur Mumcu’yu. Türkiye’nin en değerli bestecilerinden Turgay Erdener’in bestelediği, ilk olarak 2019 yılında Ankara’da dinleyicilerle buluşan ‘Uğur Mumcu Kantatı’ 29 Ocak Cumartesi akşamı İstanbul Büyükşehir Belediyesi Cemal Reşit Rey Konser Salonu’nda (CRR) seslendirildi. Kantatı CRR’nin yeni Genel Sanat Yönetmeni Murat Cem Orhan yönetimindeki CRR Senfoni Orkestrasıyla Volkan Akkoç idaresindeki CRR Korosu’nun eşlik ettiği Sopranolar Görkem Ezgi Yıldırım, Tuğba Mankal, Selva Erdener ve Tenor Emre Akkuş’tan dinledik. 

VURULDUK EY HALKIM, UNUTMA BİZİ

Üç soprano, bir tenor, koro ve orkestra için yazılan, beş bölümden oluşan, yaklaşık 25 dakika süren ‘Uğur Mumcu Kantatı’, başarılı ve son derece vurucu bir eser. İnsanı etkisi altına alan ve hafızalarda yer eden bir yapıt olduğu rahatlıkla söylenebilir. Kantatın metinlerini Yazar Şirin Aktemur, Uğur Mumcu’nun yazılarından yola çıkarak kaleme almış.

‘Uğur Mumcu Kantatı’, koronun fısıltıdan kreşendoya dönüşen “Unutma beni” seslenişiyle başladı. Bu toprakların, Anadolu’nun ruhunu taşıyan kantat, marş havasında devam etti. Solistler, koro ve orkestranın oluşturduğu bütünlük, eserin gücüyle birleştiğinde tüm dinleyicilerin hafızasında, kolay kolay unutulmayacak bir seda bıraktı.

MOZART’IN SON ESERİ

Konserin ikinci eseri ise Klasik Müzik tarihinin Dahi Bestecisi Mozart’ın ‘Requiem’iydi. Wolfgang Amadeus Mozart, ‘Requiem’i bestelerken hastaydı ve tamamlayamadan da 35 yaşında hayata veda etti. Ardında müzik tarihinin unutulmazları olan 600 eser bırakarak… Klasik müzik dinleyicilerinin çok iyi bildiği gibi aralarında Giuseppe Verdi, Johannes Brahms ve Antonín Dvořák’ın da olduğu başka bestecilerin de ‘Requiem’leri var. Bana göre, Mozart’ın ‘Requiem’i bunlar arasında en etkileyicisidir. Ancak bu tabii ki kişisel beğeniyle ilgili bir durum. Zira adlarını saydığım diğer bestecilerin ‘Requiem’leri de unutulmaz yapıtlar. Katolik geleneğinde ölünün ardından, ruhunun huzur bulması için bestelenen dini nitelikli bir form olan ‘Requiem’, klasik müzik tarihinde de önemli bir yere sahip.

CRR’deki konserde yine Murat Cem Orhan yönetimindeki orkestrayla Volkan Akkoç idaresindeki korodan dinledik Mozart’ın ‘Requiem’ini. Solistler ise Mezzo-Soprano Ezgi Karakaya, Soprano Ayşe Şenoğul, Tenor Mert Süngü ve Bas Bariton Doğukan Özkan idi.

Mozart’ın ‘Requiem’i zaten çok etkileyici, insanın yüreğine ve zihnine işleyen bir eser. Solistlerin, koronun ve orkestranın başarılı icrasıyla bu etkileyicilik dinleyicilere fazlasıyla geçti. Murat Cem Orhan, ‘Requiem’de orkestrayı Herbert von Karajan tarzında, hızlı tempoda yönetti.

ÖNCEKİ HABER

Sendikacı Hasan’ın hayatı

SONRAKİ HABER

Fabrikaya kapanıp gözaltına alınan Farplas işçileri serbest bırakıldı

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa