31 Ocak 2022 23:27

TÜPRAŞ işçileri: Hakkımız olanı aldığımız bir sözleşme için mücadele

"Bizler TÜPRAŞ işçileri olarak üç yıldır enflasyon karşısında ezilmiş işçileriz. Bu sözleşmeden beklentimiz insanca yaşanacak bir ücret."

Fotoğraf: Petrol-İş Aliağa Şube

Paylaş

Tüpraş işçisi
İzmir

Merhabalar,

Örgütlü olduğumuz Petrol-İş Sendikası ile Koç Holding arasında yapılacak olan 2022 toplu iş sözleşmesinin ilk görüşmesi 2 Şubat Çarşamba günü gerçekleşecek. Bu sözleşme bizler için önemli. Çünkü geçtiğimiz TİS, Yüksek Hakem Kurulu (YHK) ile enflasyon rakamlarının bile altında yüzde 6’ya ve yasa zoruyla, rızamız olmadan imzalandı.

3 yıllık belirlenen o sözleşmeden bu zamana İzmit, Batman, Kırıkkale ve Aliağa rafinerilerinde çalışan TÜPRAŞ işçileri olarak art arda gelen zamlar karşısında Türkiye’nin lokomotifi olarak görülen işletmelerde yok pahasına çalışan, primler ve mesailer olmasa ay sonunu getiremeyecek işçiler konumuna düştük.

EN DÜŞÜK ÜCRETE ÇALIŞAN RAFİNERİ İŞÇİLERİYİZ

Bu sözleşmeden önce de sendikamız taslakta belirlenen zam oranını yüzde 50 olarak revize ederek enflasyon karşısında üç yıldır ezilen TÜPRAŞ işçilerinin taleplerini bir nebze olsun dinlemiş oldu. Yüzde 50 zam oranı dahi bizlerin yarasına merhem olacak bir oran değil. Türkiye’nin en büyük ve en çok kazanan şirketinde bir rafineri işçisi olarak dünyanın ve Türkiye’nin en düşük ücretini alıyoruz.

Geçtiğimiz haftalarda genel müdür ile işçiler arasında düzenli olarak yapılan online toplantılarda işçiler olarak bu sözleşme döneminden beklentilerimiz gündem oldu. Aslında şu sıralar dört rafineride tüm TÜPRAŞ işçilerinin gündemi hem her geçen gün yaşamın pahalılaşması hem ücretlerimizin erimesi hem de bu pahalılık karşısında bizlerin alacağı ücretin ne olacağı olduğunu söylemek yanlış olmaz.

KOÇ’UN KÂR ORANLARI ORTADA

Genel Müdür İbrahim Yelmenoğlu’na bu sözleşme sürecinden beklentilerimizi dile getirdiğimizde bize verdiği cevap açıkçası umut verici değildi. Yelmenoğlu, Aliağa’da hemen hemen aynı şartlarda çalıştığımız ve aynı şubede örgütlü olduğumuz PETKİM işçilerinden neredeyse yüzde 52 daha az ücret aldığımızı da bilerek, çok büyük beklentiler içerisinde olmamamız gerektiğini, SOCAR’ın devlet ortaklı bir şirket olarak teşvikler aldığını dile getirdi. Bu sözler aslında bizler için inandırıcı sözler değildi daha çok bize niyetini belli etmek isteyen sözlerdi.

İNSANCA YAŞANACAK BİR ÜCRET İSTİYORUZ

Bizler TÜPRAŞ işçileri olarak üç yıldır enflasyon karşısında ezilmiş işçileriz, bizler pandemi boyunca tehlikeli iş kolu olan ve grev yasağı olan rafinerilerimizde 12 saatlik vardiyalarla YHK tehdidi ile çalışan işçileriz. Artık bu sözleşmeden beklentilerimiz insanca yaşanacak bir ücrettir. Bu talebimiz YHK hezimetinin ardından iş barışının yeniden sağlanması için gerekli bir talep. Yelmenoğlu, her ne kadar bizlere devletten teşvik almadıklarını ifade etse de herkes biliyor ki Koç Holding bu ülkede pandemi sürecinde bile bizlerin emeği üzerinden ilk beşte kâr oranları açıkladı. Koç Holding farklı yatırımlarını tanıttığı basın toplantılarında, para açısından bir sıkıntıları olmadığını kendi ağızlarıyla dile getirdi. 

SADAKA DEĞİL HAKKIMIZ OLANI VERSİNLER

TÜPRAŞ işçisi bu gerçeklerin farkında, bu yüzden bu sözleşme sürecinde sınırsız paramız var yatırımlarımız devam edecek diyen Koç Holdingden servetlerini var ettikleri işçiye gelince “Çok bir şey beklemeyin” demesini kabul etmiyor. Nasıl olsa YHK ile bir kez tanıştılar zora gelirsek yine aynı tehdidi işçiler üzerinde kullanırız diye düşünmeden, iğneden ipliğe her şeye art arda zam geldiği ülkemizde hakkımız olanı istediğimizi bilerek o sözleşme masasına oturması gerektiğini bilmeli.

SENDİKAMIZ ŞEFFAF VE BİRLEŞTİRİCİ BİR MÜCADELE ÖRMELİ

Bizler sadaka istemiyoruz, bizler dört rafineride ve tüm Bakırçay havzasında örnek olarak gösterilecek bir sözleşmeyi imzalaması için sendikamıza güveniyoruz. Ancak bu güveni sendikamızın şeffaf olması gerektiğini bilerek duyuyoruz. Sendikamız bu süreçte bizlerin bir kez daha enflasyon karşısında ezilmesine izin vermeden, tüm işçilerin birliğini sağlayacak bir mücadele ile sözleşmeyi imzalaması gerektiğini düşünüyoruz. Talep ettiğimiz yüzde 50 zam oranı bugün açısından biraz olsa bizleri rahatlatacaktır ancak sözleşmede alacağımız zammın yanında, elektrikten doğal gaza, temel tüketim maddelerinden eğitime kadar her alanda gelen zamlara karşı da mücadele etmeden de aldığımız ücret zammının eriyeceğini bilerek hareket etmeliyiz.

 

ÖNCEKİ HABER

TBMM komisyonu toplandı, HDP'li Güzel'e sözlü savunma için 2 gün süre verdi

SONRAKİ HABER

Asgari ücretli son 5 yılın yüzde 83'ünde açlık sınırını dahi göremedi

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa