Gazeteci Abdi İpekçi unutulmadı
Milliyet Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni ve Başyazarı Abdi İpekçi, katledildiği yerde ve mezarı başında anıldı: “Halkın haber alma hakkını engelleyen sermaye gazetelerinin tutumuna karşı çıkmıştı.”
Fotoğraf: TGS
Gazeteci Abdi İpekçi katledildiği yerde ve mezarı başında anıldı. Genel Başkanlığını yaptığı Türkiye Gazeteciler Sendikası (TGS) tarafından vurulduğu yerde anılırken, ailesi, Milliyet, TGC ve Basın Konseyi ise mezarı başında İpekçi’yi andı.
Nişantaşı’da evinin önünde 1 Şubat 1979’da uğradığı silahlı saldırı sonucu katledilen Milliyet Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni ve Başyazarı Abdi İpekçi, 43’üncü ölüm yıl dönümünde anıldı. TGS Nişantaşı’daki Abdi İpekçi Anıtı önünde anma yaptı. TGS üyelerinin katıldığı anmada konuşan TGS Genel Sekreteri Mustafa Kuleli, İpekçi’nin yaşamı hakkında bilgi verdi. TGS Genel Başkanı Gökhan Durmuş ise İpekçi’nin emekçi yönüne vurgu yaptı. 1961 yılında 212 sayılı Basın İş Yasa’sının çıkması sürecinde gazetecilerin örgütlenmesine yönelik verdiği mücadeleyi hatırlatan Durmuş, “Halkın haber alma hakkını engelleyen sermaye gazetelerinin tutumuna karşı çıkmıştı” dedi. Durmuş, basına yönelik baskılara da dikkat çekerek, gazetecilerin örgütlü mücadelesinin önemine değindi. Uluslararası Basın Enstitüsünün (IPI) Başkan Yardımcısı ve IPI Türkiye Ulusal Komitesi Başkanı Emre Kızılkayaç, İpekçi’nin uluslararası basınla ilgili yaptığı çalışmalara dikkat çekti. Abdi İpekçi’nin Zincirlikuyu Mezarlığındaki kabri başında düzenlenen törene İpekçi’nin kızı Nükhet İzzet, Milliyet Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Mete Belovacıklı, Basın Konseyi Başkanı Pınar Türenç, Türkiye Gazeteciler Cemiyeti Genel Sekreteri Sibel Güneş İstanbul Eski Baro Başkanı Turgut Kazan, CHP İstanbul İl Başkan Yardımcısı Saniye Yurdakul’un yanı sıra gazeteciler ve İpekçi ailesinin yakınları katıldı.
TGC: ABDİ İPEKÇİ GAZETECİLİĞİ BİTMEDİ
Abdi İpekçi'nin Zincirlikuyu Mezarlığı'ndaki kabri başında düzenlenen törene İpekçi'nin kızı Nükhet İzet, Milliyet Gazetesi’nden Genel Yayın Yönetmeni Mete Belovacıklı, yazar Tunca Bengin, Okur Temsilcisi Belma Akçura, Haber Araştırma Müdürü Pınar Aktaş, Hürriyet Gazetesi Yazarı Sedat Ergin, gazeteciler Okşan Atasoy, Metin Özyıldırım, Rahmetullah Karakaya, Basın Konseyi Başkanı Pınar Türenç, İstanbul Barosu Önceki Başkanlarından Turgut Kazan ve CHP İstanbul İl Başkan Yardımcısı Saniye Yurdakul ile çok sayıda gazeteci katıldı.
Törende konuşan Türkiye Gazeteciler Cemiyeti Genel Sekreteri Sibel Güneş, Abdi İpekçi gazeteciliğinin bitmediğini bu mesleği evrensel etik değerlerle yapan onurlu gazeteciler tarafından yaşatılacağın söyledi. Her 1 Şubat’ta Abdi İpekçi’yi ailesiyle, Milliyet Gazetesi ve gazeteci dostlarıyla andıklarını belirten Sibel Güneş şöyle konuştu:
"Gazetecilerin örgütlenmesi için hem TGC’de, hem de sendikada büyük emek verdi. Gazetecilikten asla ödün vermemesi de en önemli özelliklerinden birisiydi. Bu özellikleri nedeniyle hedef seçildi. Abdi İpekçi cinayetinin davasının hem iletişim hem de hukuk fakültelerinde ders olarak okutulmasına ihtiyaç var. Eğer Abdi İpekçi cinayetini gerçekleştiren karanlık zihniyet ortaya çıkarılabilseydi sonraki dönemde ne faili meçhul cinayetler olurdu, ne de gazeteci cinayetleri, gazetecilere olan saldırılar cezasızlıkla ödüllendirilmezdi. Biz Abdi İpekçi’nin dostları ve arkadaşları olarak her yıl 1 Şubat'ta buraya geleceğiz ve ‘Abdi İpekçi neden öldürüldü’ sorusunu sormaya devam edeceğiz. 'Abdi İpekçi gazeteciliği bitti' diyenlere de bitmediğini, gazeteciler Abdi İpekçi anlayışıyla mesleğini yapabilirse, ülkenin daha aydınlık yarınlara çıkacağını söyleyeceğiz. Abdi İpekçi’yi sevgi ve özlemle anıyoruz.”
Abdi İpekçi'nin kızı Nükhet İzet ise "Bütün bu cinayetlerde; insana, insanlığa, kurbanın yakınlarına, topluma, gelecek kuşaklara bir açıklama gerekiyor. Bunun resmi bir açıklama olması ve tarihe bütün bağlantılarıyla geçmesi gerekiyor" diye konuştu ve ekledi:
"Defalarca söylediğim gibi kin gütmüyorum. Zaten kişinin, kendi farkındalığı olmadıkça hangi ceza kime, neye, nereye kadar yeter. Bizler türküler söyler, ‘Ne kadar yiğit ve aydınlık kişilerdi bütün bu kurbanlar’ derken, o korunaklı failler, görevlerini yerine getirmiş gladyatörler gibi sakindiler, kendilerinden memnun ve emindiler. Nefret söylemleri, algı yanılsamalarıyla zararlı diye işaretledikleri kurbanlarını öyle yok ettiler. Asıl yok ettiriciyi, belki kendileri bile göremediler. Abdi İpekçi'nin, Milliyet Gazetesi'ndeki varlığı, 30 yılı bile bulamamıştı. Ama Milliyet Gazetesi onu, sonradan 43 yıl daha yaşattı, yâd etti, var etti. Türkiye Gazeteciler Cemiyeti, her yıl burada var oldu. Yakın dostları, arkadaşları teker teker hayatlarını kaybedene kadar hep buradaydılar. Herkese teşekkür ediyorum." (HABER MERKEZİ)