Salcomp işçisi: TİS süreci ne durumda bilmiyoruz?

Salcomp işçisi
İstanbul

2 bin 825 liranın 4 bin 250 liraya yükseltilmesiyle övünen iktidar gerçekten de övünmeli mi? Cevap sokaktaki asgari ücretlinin alım gücündeki düşüşte. Ekmeğin, simidin, peynirin, yumurtanın asgari ücretteki zam oranından kat be kat yükselişinde. Hele bir de elektrik ve doğal gaz faturasındaki çılgın yükseliş yenilir yutulur gibi değil. 200 lira ortalama elektrik faturası gelen evime yeni zamlardan sonra 750 lira geldi. Ortalama 350 lira gelen doğal gaz faturamız 825 lira geldi. Ki biz 3 kişilik bir aileyiz ve evimiz küçük. Ya geniş aileler ne yapsın, her geçen gün alım güçleri katbekat düşüyor. Sinemaya, tiyatroya gitmek çok lüks artık. Et fiyatları altının gramıyla yarışır hale geldi. Çocuklarımız artık ucuz ve sağlıksız besinlerle idare etmek zorunda. Bir yandan pandemi, bir yandan zamlar halkın psikolojisinde ağır bir yara açtı. Ve işin kötü yanı zamların ardı arkası kesilmiyor. Bu da şu gerçeği çok net ortaya koyuyor. Asgari ücretin ne olduğu değil, alım gücünün nasıl olduğu gerçeği. Ve bizim tek çaremiz birlik olarak bu soyguna karşı gelmek.

Çalıştığım fabrikada, evde, sosyal çevremde konuşulan tek konu zamlar, faturalar ve hayat pahalılığı. Kimse yaşadığı hayattan memnun değil. İnsanlar temel ihtiyaçlarını bile alamadıklarını söylüyorlar. Yapılan doğal gaz ve elektrik zamlarından sonra bu soğuk havalarda ısınamadıklarını, gelecek olan fatura tutarından korktuklarını söylüyorlar. Genç arkadaşlar karamsar öfkeli ve kızgın. İstedikleri geleceği yasayamayacaklarını düşünüyorlar.

Maalesef ülkede sorun çok, insanlar ümitsiz, gençler gelecekleri için kaygılı. Tüm bu süreçlerin yanında bir de çalıştığım fabrikada yaklaşık 4 aydır süregelen bir toplu iş sözleşmesi (TİS) süreci var. Patron ve üyesi olduğumuz Türk Metal anlaşamadığı için ara bulucu süreci başlamıştı fakat o süreç biteli haftalar olmasına rağmen ne bir grev kararı var ne anlaşma sağlanabildi. Merak ediyoruz hâlâ neden grev kararı alınmadı ya da neden bir anlaşmaya varılmadı?

İşçi çıkarmalardan bahsediyorlar. Bu konuda sendika ne yapacak? İşçiler neden bilgilendirilmiyor diye sorduğumuz zaman da soğuk hava şartları nedeniyle diyorlar.

Bu durumda şu soru akıllara geliyor: Ocak 24’te yoğun kar yağışının olacağı belliyken, haberlerin bile bangır bangır bağırıp 'Kar geliyor, mahsur kalabilirsiniz' demesine rağmen patronlar bizi akşama kadar çalıştırıp saatlerce karda fırtınada yürütürken sendika neden bir şey yapmadı?

Ama söz konusu işçi olunca çalışsın, yürüsün soğuklarda… Sendika ve patronların amacı nedir?

Kısaca sevgili arkadaşlar buradan sizlerle bu yaşadıklarımızı paylaşmak istedim çünkü bizler eğer birleşirsek bu süreçlerin hepsini yeneceğiz, yenmek zorundayız. Birlik olursak güçlüyüz.

İstanbul valisi sadece kamuda çalışanların valisi mi?

Kar yağışı nedeniyle fabrikalara servisler gitmedi işçiler yürümek zorunda kaldı