02 Şubat 2022 08:30
Son Güncellenme Tarihi: 03 Şubat 2022 12:51

Edirne'de yaşamını yitiren göçmen sayısı 19'a yükseldi

Edirne'nin İpsala ilçesinde donarak yaşamını yitiren göçmen sayısı 19'a yükseldi.

Fotoğraf: Gökhan Balcı/AA

Paylaş

Edirne Valiliğinden yapılan açıklamaya göre İpsala ilçesi Paşaköy Köyü Mandakoru mevkiinde donarak yaşamını yitiren göçmen sayısı 19'a yükseldi.

Edirne Valiliğinden dün yapılan açıklamada "02.02. 2022 günü İpsala ilçesi Paşaköy köyü Mandakoru mevkisinde Yunanlar tarafından geri itilen ve donarak vefat eden 9 göçmenin cansız bedenine ulaşılmıştır. Donma riski altındaki bir göçmen ise kurtarılarak Keşan Devlet Hastanesi’ne sevk edilmiştir. Arazide yapılan arama tarama çalışmaları sonrasında 2 göçmenin daha cansız bedenine ulaşılmıştır. Hastaneye sevk edilen göçmen de kurtarılamayarak vefat etmiştir. Vefat eden göçmen sayısı maalesef 12’ye ulaşmıştır. Jandarma, sınır birlikleri, polis ve AFAD ekiplerimiz tarafından arama tarama faaliyetlerine devam edilmektedir. Konuyla ilgili adli soruşturmaya başlanmıştır. Kamuoyuna üzüntüyle duyurulur” denilmişti.

SÜLEYMAN SOYLU, "YUNAN SINIR BİRLİKLERİ TARAFINDAN GERİ İTİLDİLER" DEDİ

İçişleri Bakanı Süleyman Soylu da sosyal medya hesabından yaptığı paylaşımda yaşamını yitiren göçmenlerin fotoğraflarını paylaşarak, "Tarih: 2.2.2022 Yer: İpsala Yunanistan Sınırı. Ayakkabıları çıkarılmış, elbiseleri soyulmuş Yunan sınır birlikleri tarafından geri itilmiş 22 göçmenden 12'si dondu. AB çaresiz, cılız ve insanlıktan yoksun. Yunan sınır birlikleri, mağdura cani, FETÖ'ye müşfik. Allah rahmet eylesin" ifadelerini kullanmıştı.

YUNANİSTAN, GERİ İTMEYİ KABUL ETMEDİ

Yunanistan Göç ve İltica Bakanı Notis Mitarakis ise konuyla ilgili açıklama yaparak geri itmenin söz konusu olmadığını savundu.

Soylu'nun açıklamasını reddeden Mitarakis, "Bu göçmenler asla sınıra ulaşmadı" dedi. Mitarakis, "Sınıra ulaştıklarına ya da Türkiye'ye geri itildiklerine dair herhangi bir önerme anlamsızdır" ifadelerini kullandı.

Mitarakis ayrıca Türkiye'yi, göçmenlerin sınır bölgesine yaklaşmasını ve "bu tehlikeli yolculukları" engellememekle suçladı ve "Bu tür trajedilerin bir daha yaşanmamasını istiyorsak, Türkiye başkalarını suçlamak yerine üzerine düşeni yapmalıdır" dedi.

"İNSANLIK TARİHİNİN KARA TABLOSU"

EMEP Genel Başkanı Ercüment Akdeniz de Twitter hesabından yaptığı paylaşımda şunları söyledi:

"Van’da karlar eridiğinde ortaya çıkan cansız mülteci bedenlerini hatırlayın. Yetmedi, şimdi de Edirne-İpsala sınırında 12 mülteci donarak can verdi. Peki insanlığa, vicdana sığmayan bu ölümlerin sorumlusu kim?

Yunanistan’da bazı gazeteler haberi yalanlıyor. Türkiye medyasında ise Yunanistan tarafı suçlanıyor. AB aradan yine sıyrılıyor! Asıl sorun Türkiye ile AB arasında imzalanan Geri Kabul Anlaşması. Bu anlaşma durdukça ölümler devam edecek. Yunanistan da bu anlaşmanın tarafı.

Sığınma hakkına darbe vuran, Türkiye’yi göçmen hapishanesi haline getiren Geri Kabul Anlaşması derhal çöpe atılmalı! Zorla geri itme yahut ileri itme yöntemleri insanlık suçları kapsamında soruşturulmalı, sorumlular yargı önünde hesap vermeli.

Belarus-Polonya sınırında organize edilen 'mülteciler üzerinden muharebe' emperyalizmin yeni göç rejiminin bir parçasıdır. Esin kaynağı ise Pazakule olaylarıdır. Bu insanlık dışı uygulamalara karşı çıkmadan 'insanlık, vicdan' demek samimi olmaz, işe yaramaz.

Mülteci karşıtı, yabancı düşmanı, nefret yayan çevrelerin paylaşımları daha silinmemişsen; 12 cansız mülteci bedeni üzerinden başka ülkelere, halklara karşı şovenizmi körüklemeleri ise samimiyetsizliğin göstergesidir. Bunlara itibar edilmemeli.

Ege’nin iki yakasında sadece mülteci düşmanı çevreler yok; mülteci dostu güçler ve halklar da var. Kapitalist devletlerin vahşi göç politikasını red ediyoruz. İnsani bir göç ve iltica politikası için ses yükseltelim. Evet, hem karşıda hem bu yakada!"

DİSK'ten yapılan paylaşımda da "İnsanlık tarihinin kara tablosu! AB ve Türkiye hükümeti arasındaki, mültecileri siyasi destek ve ekonomik pazarlık konusu yapan anlaşmalar derhal feshedilmelidir. Yunanistan hükümetinin mültecilere yönelik saldırgan politikaları derhal son bulmalıdır" denildi.

(HABER MERKEZİ)

ÖNCEKİ HABER

"Deprem konutlarında inşaat hatası olamaz"

SONRAKİ HABER

MHP'li Büyükataman: AİHM, ismini "Avrupa Terörist Hakları Mahkemesi" olarak değiştirsin

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa