EMEP: İstanbul Sözleşmesi'ni savunmak suç değil, İranlı mülteciler sınır dışı edilmesin!
EMEP, İstanbul Sözleşmesi eylemine katıldıkları için sınır dışı edilmek istenen İranlı mültecilere destek açıklaması yaptı.
Fotoğraf: Leili Faraji'nin kişisel arşivi
Emek Partisi (EMEP), Denizli'de İstanbul Sözleşmesi eylemine katıldıkları için haklarında sınır dışı kararı verilen İranlı mülteciler Esmaeil Fattahi, Leili Faraji, Zeinab Sahafi ve eyleme katılmayan Mohammad Pourakbari Kermani hakkında yazılı açıklama yaptı.
"İstanbul Sözleşmesi'ni savunmak suç değil, İranlı mülteciler sınır dışı edilmesin" denilen açıklamada, hukuksuz karardan bir an önce dönülmesi istendi ve "Dayanışmayı yükseltelim" çağrısında bulunuldu.
EMEP'in açıklaması şöyle:
"HUKUKSUZ KARARDAN BİR AN ÖNCE DÖNÜLSÜN"
"Denizli İdare Mahkemesi, İstanbul Sözleşmesi eylemine katıldıkları için Denizli Valiliği tarafından haklarında sınır dışı kararı verilen İranlı mültecilerin itirazını reddetti. 20 Mart 2021’de Çınar Meydanında yapılan basın açıklamasına katılan Esmaeil Fattahi, Leili Faraji, Zeinab Sahafi ve açıklamaya katılmayan Mohammad Pourakbari Kermani 5 Nisan'da gözaltına alınmıştı. Bir ay boyunca hukuksuz şekilde Aydın Geri Gönderme Merkezi’nde tutulan mültecilerin Denizli İdare Mahkemesi’ne açtığı dava yine hukuksuz bir biçimde reddedildi.
Ret kararında Anayasada yer alan düşünce ve ifade hürriyeti ve uluslararası sözleşmeler hiçe sayılmış, idare keyfiyeti hukuktan üstün tutulmuştur. Üstelik sözü edilen açıklamaya katılmayan mülteci defalarca resmi makamlarda bunu ifade etmesine rağmen, onun da itirazı kopyala-yapıştır bir kararla reddedilmiştir. Yaşananlar, tek adam rejiminin mülteciler için geldiği yeri göstermesi bakımında da dikkat çekicidir.
İranlı mültecilerin sınır dışı edilmesi kararıyla; hukuk tanımaz idari keyfiyetlere, kopyala-yapıştır yargı kararlarına, Anayasa ve uluslararası sözleşmelere aykırı uygulamalara bir yenisi eklenmiştir. Basın açıklamasında ‘İran İslam Rejimine Hayır’ dövizleri taşıyan mülteciler, Türkiye’nin de benzer bir son yaşamaması için kadın haklarına, yaşam hakkına, demokrasiye sahip çıkılması gerektiğini söylemişler, düşünceyi ifade etme hürriyetini kullanmışlardır. İstanbul Sözleşmesi’nin hem Türkiyeli hem mülteci kadınlar tarafından birlikte savunulması gerektiğini ifade etmişlerdir.
İstanbul Sözleşmesi’ni savunmak suç değildir. İranlı mültecilerin sınır dışı edilmesi kabul edilemez.
Verilen karara gerekçe olarak; adı geçen mültecilerin İran dışında üçüncü bir ülkeye de gönderilebileceği izahatı, ayrıca sorunludur. Zira mevzu bu hukuksuz karardan bir an önce dönülmesidir. Kaldı ki, Geri Gönderme Merkezlerinde ağır psikolojik baskı altında tutulan mültecilerin İran’a gönderildiği örnekler az değildir. İran’a gönderilmek demek, can güvenliklerinin tehlike altına alınması demektir. Bu durum uluslararası koruma ilkesine de aykırıdır.
Hukuksuz karardan bir an önce dönülsün. İranlı mülteciler kardeşlerimizdir. Dayanışmayı yükseltelim!" (HABER MERKEZİ)