Gıda terörü, denetimi ve kontrolörlerin sorunları | Smyrna'dan İzmir'e Kentin Gündemi
Bu hafta gıda terörünü ve gıda kontrolörlerinin yaşadıkları sorunları Tarım Orkam-Sen İzmir Şube Başkanı Çağdaş Topal ve ZMO İzmir Şube Yönetim Kurulu üyesi Ekim Özal ile konuştuk.
Fotoğraf: Evrensel
Ramis SAĞLAM
İzmir
Smyrna'dan İzmir'e Kentin Gündemi programında bu hafta gıda terörünü, denetimini ve gıda kontrolörlerinin yaşadıkları sorunları KESK’e bağlı Tarım Orkam-Sen İzmir Şube Başkanı Çağdaş Topal ve Ziraat Mühendisleri Odası (ZMO) İzmir Şube Yönetim Kurulu Üyesi Ekim Özal ile konuştuk.
“DENETİM EKİPLERİ DENETİM SIRASINDA SAVUNMASIZ”
Geçtiğimiz günlerde Bornova İlçe Tarım ve Orman Müdürlüğü’nde görev yapan dört gıda kontrol görevlisi gittikleri pazar yerinde su ürünleri denetimi sırasında uğradığı saldırıyı anlatan ZMO İzmir Şube Yönetim Kurulu Üyesi Ekim Özal, daha öncede benzer saldırılara maruz kaldıklarını ve yaralanmalarla hatta ölümle sonuçlanan vakaların olduğunu söyledi.
Balıkçı tezgahlarında, yumurtlama döneminde (Ocak ve Şubat) avlanması ve satışı yasaklı balık türünün satışı yapıldığının vatandaşların ihbarı sonucu fark edildiğini ve denetim yapıldığını aktaran Özal, “Gıda kontrol ekipleri denetimler sırasında her türlü saldırıya açık ve savunmasız” dedi.
“KAMUDA İSTİHDAM POLİTİKASI ÇOK YETERSİZ”
Tarım ve Orman Bakanlığı 2020 Faaliyet Raporu verilerine bakıldığında Bakanlıkta görevli 7 bin 137 gıda kontrolörü sayısının yetersiz olduğunu ifade eden Özal, “Denetim yapılan işyerleri hızla artarken, denetim yapan sayısı neredeyse sabit kalıyor. Kamuda istihdam politikası çok yetersiz. Denetimler uzman olmayan kişilerden oluşan teknik elemanlarla yapılmak zorunda kalınıyor. İvedilikle su ürünleri mühendisi, ziraat mühendisleri, gıda mühendisleri istihdamı artırılmalı” diye konuştu.
“ÜRÜN KALİTESİ VE MALİYETİ DÜŞÜYOR”
Gıdada diğer alanlarda olduğu gibi teknolojinin hızla ilerlediğini söyleyen Özal, “Gıda endüstrisi de çözümler üretiyor. Maliyetlerin düşürülmesi için tüm dünyada yenilikler çıkıyor. Ülkemizde de işletmeler bir benzerini uyguluyor. Ürünün kalitesi ve maliyetini de düşürüyor. Böylece daha fazla ürün elde ediyorlar. Bu ürünün satışı da daha fazla kâr olarak geri dönüyor. Bu doğal olarak vatandaşın cebine de yansıyor. İşletmeler taklit ve tağşiş yaptıkları zaman daha fazla kâr ediyorlar. Bunun temelinde de ekonomik nedenler yatıyor” dedi.
“İÇERİĞİYLE OYNANMIŞ ÜRÜNLER ŞİKAYETLERİ ARTIRDI”
Gıda terörüne değinen Tarım Orkam-Sen İzmir Şube Başkanı Çağdaş Topal ise, gıda terörünü yaşanan ekonomik kriz ve gıda kıtlığıyla bir arada değerlendirmek gerektiğini söyledi. Topal, “Son dönemde artan maliyetlerle birlikte gıda fiyatlarında yüksek oranda bir enflasyon oldu. Bununla birlikte gıdadaki taklit ürünler ve içeriğiyle oynanmış kalitesiz ürünlerle artmaya başladı” dedi.
Kalitesiz ürünlerin artmasıyla birlikte toplum sağlığı açısından şikayetlerin de arttığını belirten Topal, “Tarım ve Orman Bakanlığı’nın denetimlerinin birçok bakımdan yeterli nitelikte olduğunu söyleyemeyiz. Daha çok sayıya dayalı denetim sistemi olduğu için yeterli sağlıksız gıdanın önüne geçilemiyor. Ekonomik kriz, pandemi sürecinde artan maliyetler ve alım gücünün azalmasıyla birlikte gıda da yaşanan sorunlar kronik bir hal alıp hızla artmaya başladı” diye konuştu.