Diyarbakır esnafının elektrik faturası isyanı: Yavaş yavaş bitme noktasına geliyoruz
Diyarbakır’da birçok esnaf, iş yerlerinin camlarına astıkları "Soygun var" yazısıyla yüksek elektrik faturalarına tepki gösteriyor.
Fotoğraf: Evrensel
Dilan TEMİZ
Berat MATYAR
Diyarbakır
Enflasyon Araştırma Grubu (ENAG), özellikli ürün grubu enflasyon hesaplamasına göre, aylık en fazla yükseliş görülen grubun yüzde 73,82 ile elektrik, yakıt ürün grubunda olduğunu açıkladı. Elektriği gelen zamlar ise esnafın belini büküyor. Birçok kentte esnaf dükkanına “Soygun var! DEDAŞ zulmüne hayır!” afişi asmaya başladı. Bunlardan birisi de Diyarbakır. Ofis ve Dağ Kapı’da Evrensel’e konuşan esnaflar, elektrik faturalarının kiralarını geçmeye başladığını belirterek, “Esnaf olarak yavaş yavaş bitme noktasına geliyoruz” dedi.
"YÜZDE 150’LİK ZAM BİTİRİYOR BİZİ"
800-1000 TL gelen elektrik faturalarının 2 bin 500 TL gelmeye başladığını söyleyen cep telefonu esnafı Çetin, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın elektrik kotasını 150 kilovattan 210 kilovata çıkarmasına dikkat çekerek, bu durumun kendilerine çare olmayacağını dile getirdi. Çetin, “Esnaf olarak beklentimiz en azından elektriğe yüzde 25’lik bir zam artışı olsun. Çünkü yüzde 150’lik zam bizi bitiriyor, gücümüz yok. Kiraya vermediğimiz parayı şu an elektriğe veriyoruz. Yani biz esnaf olarak gerçekten çok zor durumdayız” ifadelerini kullandı.
"BELİMİZİ BÜKÜYORLAR"
Dükkanda sadece klima, elektrikli tabela ve lambaların çalıştığını belirten Çetin, “Sadece bunlara aylık 2 bin 500 TL fatura gelmesi bizi gerçekten çok incitiyor, Diyarbakırlıların deyimiyle belimizi büküyorlar. Bence Türkiye’deki esnafların tümünün ortak bir tepki vermesi gerekiyor. Tepki koyarsak mutlaka birileri sesimizi duyar” dedi.
Dükkanın kirası 5 bin TL ama elektrik faturası 7 bin 700 TL gelen esnafın olduğuna dikkat çeken Çetin, konuşmasına şöyle devam etti: “Cumhurbaşkanımız ve Enerji Bakanımız; ‘Dünya genelinde sorun var’ diyor ama şartlara baktığınız zaman dünyanın en pahalı elektriğini biz kullanıyoruz, en pahalı benzini biz kullanıyoruz. Benim babam emekli ve en düşük emekli maaşını (2 bin 500 TL) alıyor. Kendisine gelen elektrik faturası 500 TL, doğal gaz faturası 1100 TL. Babam nasıl geçinecek? Faturalar bu şekilde devam ederse bizim en fazla dayanabileceğimiz süre 3-4 ay. Ben bugün cebimden ne kadar karşılayabilirim? Kiradan çok elektriğe vermeye başladım ben. Esnaf olarak yavaş yavaş bitme noktasına geliyoruz. Zaten daha önce pandemiden dolayı işlerimiz düşüktü. Son zamanlarda da işler biraz düşmeye başladı. Üstüne elektrik faturalarına zamlar gelince biz tıkandık. Hükümetten doğal gaz faturalarını, elektrik faturalarını düşürmelerini istiyoruz.”
"DAYANAMAZSAK KEPENK İNDİRECEĞİZ"
Bir başka telefon dükkanı işletmecisi Davut ise, “Geçen ay 550 lira gelen elektrik faturam bu ay 1100 lira geldi. Yani demek oluyor ki bu önümüzdeki ay 2 bin 200 lira fatura gelecek. Her defasında yükseliyor, bu alenen vatandaşı soymaktır. Bu artan zamların sebebi bir kişiye bağlıdır, onu da hepimiz biliyoruz. Yüzde 50’de olsa yüzde 0.1’de olsa hiç önemi yok, sonuçta hedef belli, hedef halkı soymaktır. Bunun hiçbir açıklaması izahı yoktur. Rakamların hiçbir önemi yok. 150 kilavat saatten (kWh) 210 kWh’e çıkartmak müthiş bir akıl istiyor. Yani muhtemelen Einstein gibi bir deha bunların başında çalışıyor. Daha ne kadar hızlı sömürebiliriz, ezebiliriz için çalışıyorlar” diye konuştu.
“Dayanamazsak mecburen biz de kepenkleri indireceğiz” diyen Davut, “Şu dükkana baksanıza 10 metrekare bir alan, gelen elektrik faturası 1100 lira. Bu uzun sürmez. Çözümü toplumsal mutabakatta görüyorum. Bu kişisel bir mesele değil yani bizim bir an önce halk olarak pür halka olmamız lazım. Başka hiçbir çare yok. Bilinçli bir gençlik bunun üstesinden gelir diye inanıyorum” dedi.
"VATANDAŞI DÜŞÜNEN KİMSE YOK"
Çanta dükkanı sahibi Aladdin, “Geçen ay elektrik faturam 370 lira bu ay ise 800 lira geldi. Zaten satış yapamıyorsun, yapamadığın işe karşılık masrafların var, ne yapayım ampulleri mi kısayım? Benden beklenen bu mu?” diye sordu.
Sadece elektriğin değil her şeyin pahalı olmasından yakınan Alaaddin, “Bırak onu benzine yetiştiremiyorsun. Aracı bir sabah işime geliyorken kullanıyorum bir de akşam evime dönüyorum. Gezen biri de değilim yetmiyor. Her şey pahalı yağı, yumurtası pahalı. Gelecek olan partinin de bunlardan daha iyi olacağına inanmıyorum. Seni, beni, vatandaşı düşünen kimse yok. Ben muhafazakar bir insanım, namazımı kılan bir insanım. Adaletli yönetecekse Yahudi gelsin beni yönetsin. Ama yok gelen her şeyi kuşatma altına alır, ihaleler diz boyu gider. Çocuklarımı okutabilmek için elimden geleni yapıyorum. Bir test kitabı alıyorsun 90-100 lira. Alamıyorsunuz kitap da alamıyorsunuz” dedi.
Kasasına yönelerek “İnanın ki sabahın 7’sinde geldim akşam oldu kasamda sadece 100 lira var. Sırf kahvede oturmamak için buradayım, kapatırsam daha kârlı olduğuna inanıyorum. Buna beni yönetenler utansın” dedi.
"ZOR DURUMDAYIZ"
Bir kebap salonu işletmecisi ise, “Gelen son zamlar bizi çok etkiledi. Geçen ay 1800 TL gelen elektrik faturası bu ay 5 bin TL olarak geldi. Dükkanda dolaptan başka çalışan bir şey yok. Borç altındayız. Fazla iş de olmuyor. Zaten pandemi gıda sektörünü vurdu. Geçinmekte çok zorlanıyoruz. Esnaf olarak çok zor durumdayız. Suyun da tonajı 10 TL oldu. Geçen seneye göre faturalarda çok fark var. Kazancımız olsa etkilemezdi ama kazancımız da olmadığı için çok etkileniyoruz. Faturaları biriktirmiş durumdayız ve ödeyemiyoruz. Böyle giderse dükkanı kapatabiliriz” dedi.