"Aile Bakanlığı emekçisi olarak düşük ücrete karşı ses çıkarmalıyız"
Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı’nda Öz Sağlık-İş Sendikası ile TÜHİS arasında süren toplu iş sözleşme görüşmeleriyle ilgili İzmir'den işçi: "Açlık sınırı altında maaş alıyoruz."
Ankara'da Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı binası
İzmir'den işçi
Bizler gecesini gündüzüne katan, kimsesizlerin kimsesi olan Aile Bakanlığı'nın pandemi kahramanlarıyız.
Bizler pandemi boyunca 10 gün, 14 gün ve zaman zaman 20 gün kapalı sistemde ailesinden, sevdiklerinden ayrı kalıp kimsesizlerin kimsesi olduk. Aile Bakanlığı'nın kendi öz çalışanlarına reva gördüğü, açlık sınırı altında maaş alan yaşlı bakım elemanı olarak canını ortaya koyan bizler, pandemiden en çok etkilenen çalışanlarız.
Pandeminin dünyada normale dönmesi bile bizi etkilemiyor, biz halen 7 günlük kapalı sistemde çalışmaktayız. Ne hikmetse 24 saat kurumlarda kaldığımız halde günlük 3 saat mesai ücreti verilmesi, bizi hem motivasyon hem de moral olarak derinden etkilemektedir. Aile Bakanlığı'nın, il müdürlerinin, kuruluş müdürlerinin, tüm idarelerin baskıları bizleri daha da yıpratmaktadır.
Yıllarca asgari ücretin yüzde 55-70 gibi oranlarda ücret alıyorduk. Bir kadro uydurmacası ile bizi yalancı kadroya geçirdiler ve asgari ücretin yüzdelik oranda aldığımız maaşlara tırpan vurdular.
Aile Bakanlığı bizleri işçi, emek düşmanı Hak-İş'in kolu olan Öz Sağlık-İş sendikasına peşkeş çekti. Bu sendika, bizlerin hakkını almak yerine elimizdeki haklarımızı verdi. 1 Kasım 2021’de başlayan TİS görüşmeleri 95 gündür bitmedi, bitmeyecek durumda.
Ülkedeki yaşam şartları ve enflasyon almış başını gidiyor. Bizler şuan açlık sınırı altında maaş almaya devam ediyoruz. Aile Bakanlığı'nın emekçileri olarak bu duruma sessiz kalmak istemiyoruz.