Muğla’da kurulu termik santrallerde çalışan işçiler: Ücretlere ek zam yapılsın

Sinan Cem KAYA
Muğla

Muğla’da üretim yapan termik santrallerde çalışan işçiler, ücretlere ek zam yapılmasını istedi. Muğla Kemerköy, Yeniköy ve Yatağan Termik Santrallerinde çalışan ve Türkiye Enerji, Su ve Gaz İşçileri Sendikası (TES-İş) üyesi işçiler, enerjide kamulaştırma ve hükümete zamları durdurma çağrısında bulunurken, diğer yandan da ek zam taleplerini dile getirdi. 

Son süreçte enerji üretiminin ve kamu eliyle yapılması gerektiğinin öneminin daha iyi anlaşıldığını söyleyen bir işçi, “Artan faturalar nedeniyle elektriği kesilenlerin yanı sıra sanayicilerin isyanlarını da gördük. Demek ki elin adamı vanayı kapattığında arzı sağlayamazsınız, fiyatlar tavan yapar, şalteri elinizle kapatırsınız” dedi.

“ENERJİ POLİTİKALARI İFLAS ETTİ”

Özelleştirmeyi eleştiren işçi, “Ne diyorlardı ‘Özelleştirme ile rekabet olacak halk enerjiyi bu nedenle daha ucuza alacak.’ Başta bizi sonra halkı bu fikre inandırmaya çalıştılar, onca itirazımıza rağmen geldiğimiz nokta hükümetin enerji politikalarının iflasıdır. Evrensel gazetesi aracılığıyla hükümeti bu politikadan vazgeçmeye çağırıyor, stratejik önemi olan bu üretimin kamu eliyle yapılmasını ve dağıtımının sağlanmasını talep ediyoruz” diye konuştu.

“ÜCRETLERE GELEN ZAMLAR ENFLASYONUN ALTINDA KALIYOR”

TÜİK’in enflasyon rakamlarının gerçeği yansıtmadığını dile getiren işçi, “Zam sağanağı devam ediyor. Halkın hemen hemen her kesimi bundan nasibini alıyor. Enflasyon yüzde 100’lerin üzerinde. Bir kurumun açıklaması ile işçilerin, işsizlerin, emeklilerin, bir halkın yaşamı şekilleniyor. Saydığım bu kesimlerin merkezinde olmadığı bir kurum olan TÜİK ve verileri gerçeği yansıtmıyor, doğru bilgi vermediği için ücretlere gelen zamlar enflasyonun altında kalıyor” dedi.

İŞÇİLERDEN EK ZAM TALEBİ

Ekim ayında imzalanan söyleşme sonrası artan enflasyon ve gelen zamlardan dolayı kayıplarının arttığını belirten işçi, “TÜİK’in verileri ışığında enflasyonun üzerinde bir sözleşmeye imza attık. 2’inci 6 aylık zammı martta alacağız. Bu zam sağanağı ve veriler ekim ayındaki imzamızdan bu yana reel kayıplarımızı arttırarak geliyor. Dolayısıyla iş kolumuzdaki işçi arkadaşlarımızla bu durumları konuşup sendikamız aracılığıyla ek zam talebimizi ilettik, karşılanmasını bekliyoruz. Herkesin yaşamlarının zorlandığını görüyoruz, bizim sendika da açıklamalar yapıyor, dikkat çekmeye çalışıyor ama tüm kesimler daha büyük çaba vererek ortak adımlar atmak zorunda” diye konuştu.

“SÖZLEŞMEDEN BU YANA YÜZDE 30 ÜCRET KAYBIMIZ VAR”

Ekim ayındaki sözleşmeden bu yana 3-4 ayda yüzde 30 ücret kayıplarının olduğunu söyleyen bir başka işçi ise, “Vardiyalarda işçilerle ülkenin karşı karşıya kaldığı bu süreci konuşuyoruz. Oturduğumuz mahallerde de insanlar benzer sıkıntılarla tepkilerini dile getiriyor. AKP hükümetinin zamlarının duracağı yok. Elektrik, petrol, doğal gaz, temel gıda maddelerine gelen zamlar. Zam haberi almadığımız bir gün neredeyse yok” diyerek zamlara tepki gösterdi.

“800 LİRA GELEN ELEKTRİK FATURASI BU AY 2 BİN 400 LİRA OLDU”

Uzun yıldır santralde çalıştığını söyleyen bir başka işçi de “Yeni giren bir işçinin maaşı asgari ücretin biraz üzerinde. Katma değerli bir iş yapan bizlerin aldığı ücretin karşılığı bu olmamalı. Daha önceden 800 lira gelen elektrik faturası bu ay 2 bin 400 lira oldu. Bu enflasyon ve gıda ürünlerine gelen zamların durmadığı bir dönemde ek zam talebimiz var. Bunu sendikamıza ilettik, işverenle görüşme yapıldığını biliyoruz” diyerek taleplerinin yerine getirilmesini istedi.

“Ne yana baksak geçim sıkıntısı hayat pahalılığı” diyen işçi, “TÜİK yüzde 36 açıklıyor halkın enflasyonu yüzde 100’lerin üzerinde. Halk yararına üretim planlamayıp, dışarıya özel sektöre bağımlılık politikalarını uygulayan iktidar bu hayat pahalılığından, artan gelir adaletsizliğinden de sorumludur” dedi.

“NASIL ÖZELLEŞTİRDİYSE İŞYERLERİMİZİ YENİDEN KAMULAŞTIRSIN”

Hükümetin özelleştirme politikalarını eleştiren işçi, “Hükümet kamu eliyle üretilen bütün kaynaklara savaş açtı. Tek sorunun KİT’ler olduğunu anlattılar, ‘kambur’ dediler. Biz işçiler olarak halkla beraber çok mücadele verdik, kıymetliydi ama olmadı. Önce Avrupa’da sonra da ülkemizde yaşanan enerji krizi bu kaynağın nasıl bir stratejik ürün olduğunu bir kez daha gösterdi. Devlet bu yola girmeyip yenilenebilir enerji ve kaynaklarını kamu eliyle yapsaydı bu yaşananlar yaşanmazdı. Bir ev kirası kadar faturalar geliyor. Vatandaş şaşırdı, nasıl günü karşılayacağını bilemiyor. Bu feryatlar hiç mi duyulmaz? Hükümete zamları durdurma çağrısı yapmak istiyoruz, nasıl özelleştirdiyse işyerlerimizi yeniden kamulaştırsın” diye konuştu.