04 Şubat 2022 10:45

"Acele kamulaştırmayı uygulayıp, Süleymaniye'yi kapatan inşaatı yıkın"

Süleymaniye Camii’nin önündeki inşaata tepki gösteren Esin Köymen, "Süleymaniye Camii’nin etrafını daha refah bir hale getirebilmek için acele kamulaştırmayı burada kullanın, inşaatı yıkın" dedi.

Fotoğraf: İBB

Paylaş

Nazife YAŞAR
İstanbul

İstanbul’un silüetine bir hançer de Süleymaniye Camii’nin önünde yükselen yurt binası inşaatıyla vurulmak isteniyor. Silüetin görkemli parçalarından biri olan Süleymaniye Camii’nin önündeki inşaat büyük tepkiye yol açtı. İnşaat sahibi İlim Yayma Vakfından özrü kabahatinden büyük açıklama geldi: "Yeni binamız Süleymaniye’nin daha görünür olmasına katkı sağlayacak."

Bu yorumun arkasından, “Çok eski bir binaydı, yıktık, yepyeni bir bina yapacağız. Süleymaniye'de, silüete temiz bir cephe kazandıracağız. Yüksekliğini de boş verin” açıklamalarının geleceğini söyleyen TMMOB Mimarlar Odası İstanbul Büyükkent Şube Başkanı Esin Köymen, “Söz konusu inşaatta yükseklikle ilgili bir sınır aşımı söz konusu. Yaptıkları imar planı tadilatında bu çok açık ve seçik olarak gözüküyor. Yapı kaçak, yapılan kusurlu imalatı ise yasal hale getirebilmek için İstanbu Büyükşehir Belediyesi (İBB) Meclisinde bir plan değişikliğine gidildi” dedi.

Köymen yapılması gerekeni ise şu cümlelerle anlattı: “Acele kamulaştırma kararlarıyla vatandaşın yaşadığı evi bile kamulaştıran bir iktidar, Süleymaniye’nin etrafını daha refah bir hale getirebilmek için kamulaştırma yasalarını burada da uygulayıp, inşaatı yıkabilirler. Ecdada saygı bunu gerektirir.”

"KORUMA KURULU KORUMUYOR"

İstanbul deyince akla gelen Tarihi Yarımada’nın imar planları, yenileme alanları, dönüşüm alanları gibi çok parçaya bölündüğünü belirten Esin Köymen Sulukule’deki yenilemeyi hatırlatarak, “Davalar açıldı, iptal edildi ama yürütmeyi durdurma kararları verilmediği için, Sulukule’ye olan olmuştu. Açtığımız davayı kazandık ama uygulamalar yapılmış oldu” dedi.

Bu sıkıntılı sürecin Tarihi Yarımada’da, Mimar Sinan’ın eseri, Osmanlı’nın en önemli yapılarından bir tanesinin önüne inşaat yapılmasıyla devam ettiğini söyleyen Köymen, koruma kurulunun 2863 sayılı Koruma Yasası gereğince yaşananlara engel olması gerekirken göz ardı ettiğine dikkat çekti.

YÜKSEKLİK SINIRLAMASINDA 9,5 METRE YERİNE 3 KAT CİNLİĞİ

Yapılan binanın yüksekliği için yürürlükteki imar palanında 9,5 metre diye tarif edildiğini belirten Köymen şunları söyledi:

“9,5 metre denilen 3 kat. Çıplak gözle bile o kat yüksekliklerinin 9,5 metre sınırlamasına uygun olmadığını görüyoruz. Yani kaçak bir imalat olduğu görülüyor. Bu arada Eylül 2021 yılında AKP'nin oylarıyla, İYİ Parti ve CHP’nin muhalefetiyle İBB Meclisinden geçen bir plan değişikliği olmuş bu süreçte. Bu plan değişikliğinde de alanla ilgili yükseklik sınırı, yani 9,5 metre sınırı yerine 3 kat diye bir sınırlama önerilmiş. Bunun anlamı şudur: İmar planında kat yüksekliği belirlenmemişse, imar yönetmeliği üzerinden verilir. Orada da ticaret alanlarında 4 metreye kadar kat yüksekliği yapılabilir. Bu şu anlama geliyor, imar planında 9,5 metre idi büyük olasılıkla ve görünen o ki, bunlar bu yüksekliği çok aştılar. İmar planlarına aykırı olarak usulsüz bir uygulama yaptılar, yani kaçak bir imalat var. Bunun yasal  kılıfını uydurmak için bir plan değişikliği İBB Meclisinden geçirildi ama süreç tamamlanmadığı için yürürlüğe girmedi. Bu plan değişikliğinin de gerekçesinin de o olduğunu düşündüğümüzde orada yapılan imalatın kusurlu bir imalat, kaçak bir yapılaşma olduğunu söyleyebiliriz.”

"RANTTAN BAŞKA KIBLELERİ YOK"

İlim Yayma Vakfının yaptığı açıklamayı yorumlayan Esin Köymen, AKP iktidarının en iyi yaptığı şeylerden birinin ecdat kültürünü edebiyat üzerinden kullanmak olduğunu söyledi. Köymen AKP’nin süreci nasıl kullandığını şöyle anlattı:

“Ecdatla övünür, öbür taraftan kendi yandaş vakıf, dermekler üzerinden rant sağlar. AKP’nin rantın önünde hiçbir ilkesi, kıblesi, kuralı olmadığını biliyoruz. Bir yerde bir rant elde edilecekse hele de bunlar yandaş dernekler üzerinden yapılacaksa o konuda kuralsızlığı düstur edinmiştir. Ama burada mesele görevi bu alanları korumak olan koruma kurullarının, 2863 sayılı Koruma Yasası’nı uygulamakla mükellef olan koruma korularının bir çeşit siyasallaşması. Ecdat yadigarı, tabana iyi görünmek için kullanılan içi boş bir söylem. Buna inansalardı Süleymaniye’nin önüne böyle bir inşaata izin vermezlerdi. Eğer ecdatlarını seviyorsa inşaatı yıkıp, Süleymaniye’nin etrafını ferah bir görünüme kavuşturabilir.”

"İBB HUKUKSAL SÜRECİ BAŞLATMALI"

İstanbul Büyükşehir Belediyesinin (İBB) hukuksal süreci başlatması gerektiğini belirten Köymen, “İBB, -ilçe belediyesi bunu yapmayacaksa, ki ilçe belediyesi kontrolünde yapılıyor- yerinde tespitlerini, kontrollerini yapar. Usulsüzlükleri tespit edip o ruhsatın iptal edilmesi, kaçak uygulamaların ortadan kaldırılması için hukuki bir mücadele yürütür. Bu binanın yüksekliği ile ilgili verilen ruhsatın imar planlarına uygun olmadığını, yenileme kurulu tarafından onaylanan projelerin imar planlarına uygun olup olmadığını denetleyip bunun üzerinden hukuki sürecin başlatılması önemli. Çünkü burada bir suç var. Hem 2863 koruma kanunu açısından bir suç var, hem de imar kanunu ve imar yönetmeliği açısından bir suç var. Bu konuda işlem yapılması lazım” dedi.

ÖNCEKİ HABER

Gözaltına alınan tutuklu yakınları: Ölümler yaşanmasın

SONRAKİ HABER

Edirne'de donarak yaşamını yitiren 19 mültecinin cansız bedeni Adli Tıp Kurumunda

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa