Yemeksepeti işçileri mücadeleden vazgeçmiyor: Çoğaldıkça korku azaldı
Yemeksepeti işçileri düşük zammı protesto etmek amacıyla Ankara Ulus Meydanında kontak kapattı.
Damla KIRMIZITAŞ
Birkan BULUT
Ankara
Yemeksepeti işçileri düşük zammı protesto etmek amacıyla Ankara Ulus Meydanında kontak kapattı. Görüştüğümüz bir Yemeksepeti işçisi eylemlerin 4. gününde başlattıkları mücadelelerini şöyle özetliyor: “Yaptığım kazadan dolayı benim elim hala şiş. Kırılmış ve fark etmedim. Çalışmaya devam ettim ben bu şekilde. Hala düzelmedi. Benim hakkım bu değil. 4 bin 250 değil. Daha fazlası. Bu ücretler nedeniyle herkesin sıkıntısı var. O yüzden buradayız. Diğer depolardan da destek artıyor. Çoğaldıkça korkusu azalmaya başladı insanların.”
Ulus Meydanı'nda bir araya gelen işçiler, ‘İşçiyiz, haklıyız, kazanacağız’ sloganı attı. Yapılan açıklamada, “Kuryelik tanımı dışında iş yaptırmak, bu konuda yaptırımlar uygulamak yasal değildir. Kaldı ki Yemeksepeti Elektronik A.Ş. firması kuryeleri bir bilgisayar programı ile yönetmekte olup bu program çalışanları ile robot edasıyla yönlendirilmektedir.Çalışan kurye arkadaşlar robot değil, insandır. Mesainin başlangıcından bitimine kadar aynı performansta çalışamaz. Öyle ki kurye arkadaşların yemek saatleri dışında şahsi ihtiyaçlarını dahi karşılayamaz duruma getirmiştir” denildi.
Motosikletli Kuryeler Konfederasyonu Genel Başkanı Çağdaş Yavuz ise kuryelerin işveren tarafından tehdit edildiğini söyleyerek, "Kurye kardeşlerimize işveren tarafından tehdit mektupları gönderiliyor. Kuryeler işleri ile tehdit ediliyor. Arkadaşlarımız bu düşük ücretlere mahkum ediliyor. Gerekirse biz de İstanbul'a gideceğiz ve şirket yöneticileri ile görüşeceğiz. Bu ücretleri kabul etmiyoruz" dedi.
"200 LİRALIK ELDİVENLERİ CEBİMİZDEN KARŞILIYORUZ"
Yemeksepeti işçilerinin en temel sorunun maaşlar olduğunu söyleyen bir işçi, “Normal 4 bin 250 TL olarak veriyorlar ama biz motor üstünde, yağmur çamur demeden bu şekilde çalışmaya devam ediyoruz. Gerçekten az bir maaş. Türkiye’nin hali ortada. Herkes geçim derdinde. Geçen yıl üzerinden yapılan zamla 4 bin 300 civarı maaş alıyoruz. Biz bütün motokuryeler olarak 5 bin 500 artı yan haklarımızı istiyoruz. Yaptığımız iş gerçekten tehlikeli iş. Daha sağlam kıyafetler sağlanabilir. Mesela dizliğimiz yok. Eldiven verilmiyor. Mesela hava eksi 10 ya. Bize eksi 30... 150-200 lira eldiven alıyoruz cebimizden. Motorla eldivensiz sürün kullanamazsınız o eli. Mecburiyetten o da. Başımıza bir şey gelmesin diye “ dedi.
"HAKKIMIZ DAHA FAZLASI"
Pakete gönderildiklerinde yaşadıklarını anlatan başka bir işçi de söyle konuştu: “Destekten geldiğimizde yoldayken, mesela Yenimahalle’den Şentepe’ye gidene kadar 10 dakikalık mola sitemini açıyorlar. Biz gelene kadar o mola bitiyor. Kendi depomuza gelmeden Paket düşüyor bize yolda. Mola yapmadan üşüyerek paket götürmeye devam etmek zorunda kalıyoruz. Bunu söylediğimizde işten kaytarma algısı yapılıyor. Mesaili çalışana 1 saatlik mola hakkı veriliyor. 1 saatin yarım saati kendi hakkımız olan, diğer yarım saatinden de ücretimiz kesiliyor. Motorlarımız yine çok sıkıntılı. Kendilerine hayrı yok, bize nasıl olsun? Paketlere giderken ön fren kitliyor, arka fren kitliyor. Bunu söylüyoruz. Arıza kaydı açıyorlar . Motorlar yapılıyor ama iki gün sonra aynı. Yaptığım kazadan dolayı benim elim hala şiş. Kırılmış ve fark etmedim. Çalışmaya devam ettim ben bu şekilde. Hala düzelmedi. Benim hakkım bu değil. 4 bin 250 değil. Daha fazlası. Bu ücretler nedeniyle herkesin sıkıntısı var. O yüzden buradayız. Diğer depolardan da destek artıyor. Çoğaldıkça korkusu azalmaya başladı insanların. Şu an çalışanlarda işten atılma korkusundan çalışıyorlar. İnsanların çocukları var, borcu var, kirası var... O arkadaşlar da bize destek verir inşallah. Herkes hakkını alsın.”
"MAAŞLAR SADECE KAĞIT ÜSTÜNDE ARTTI"
Başka firmalarda çalışan diğer motokuryelere çağrıda bulunan bir başka işçi de, “ Hepimiz aynı işi yapıyoruz. Yolda birbirimizi gördüğümüzde nasıl selam veriyorsak,nasıl sahip çıkıyorsak onları da destek vermeye çağırıyoruz. Bugün başlamış bir şey değil. Uzun süredir bu sorunları yaşıyoruz. Maaşlarımız sadece kağıt üzerinde artmış gözüküyor ama geçen yıl ile bu yıllar asındaki brüt maaşımızda hiçbir değişiklik yok” dedi.
ENFLASYON YÜZDE YÜZ, ZAM SIFIR
Bir başka işçi de, “Enflasyon yüzde 100’ün üzerinde. Ama herhangi bir zam yok. Bu sene yemek kartına zam yapıldı. Geçen sene 25 liraydı bu sene 37,5 yaptılar. Ne yapacağımızı şaşırmış durumdayız. 3 çocuk babasıyım. Evi geçindiriyoruz. Haklı olarak hakkımızı istiyoruz. Canımız bir nevi allaha emanet çalışıyoruz. 3 senedir çalışıyorum. Bu sistem bizi hıza sevk ediyor. Kaburgasını kıran, belini kıran, kalçasını kıran bir sürü arkadaşımız var. Fazla paket alarak fazla prim alacağız diyen arkadaşlar da var. Ben hız yaparak, fazla pakete çıkarak niye riske gireyim? Tehlikeli meslek olarak geçen bir işe niye asgari ücret veriliyor? Haftalık iznim belli değil, çalışma saatim belli değil. Girerken Yemeksepetine iyi şartlar vaat ettiler. Ama yerine getirilmiyor. Bunun hakkını arıyoruz. Ekmeğimizin derdindeyiz” diye konuştu.