05 Şubat 2022 22:43

Aleyna, Ceylan, Serenay, Ezgi... Israrlı takip hepimizin derdi!

Geçtiğimiz hafta 4 ünlü kadın tacize ve ısrarlı takibe uğradığını açıkladı. Israrlı takip sadece ünlü olanlar değil, tüm kadınların çok yaygın maruz kaldığı bir suç. Ve hâlâ TCK'de tanımlı değil...

Fotoğraf: Freepik

Paylaş

Geçtiğimiz hafta 4 ünlü kadın tacize ve ısrarlı takibe uğradığını açıkladı.  

Aleyna Tilki’yi uzun zamandır takip eden, son olarak da Tilki’nin yaşadığı yüksek güvenlikli sitede kapısına dayanan şahıs şikayet üstünde gözaltına alındı ve yurt dışına çıkma, Aleyna Tilki’ye 500 metreden fazla yaklaşmama şeklinde adli kontrol uygulamalarıyla serbest bırakıldı. Evini değiştiren Aleyna Tilki ise bu adamın sokakta özgürce dolaşmasına isyan etti. Sosyal medya hesabından tacizcinin son mesajlarını yayımlamasının ardından emniyet müdürünün kendisiyle iletişime geçtiğini yazdı Twitter hesabından Aleyna Tilki. Aleyna Tilki’nin hiçbir zarar görmemesini istemekle birlikte emniyetin aynı hassasiyeti tüm kadınlara göstermesini bekliyoruz.

Ceylan Ertem, kendisine hayran olduğunu söyleyen bir kişi tarafından beş yıldır takip edildiğini, tacizcinin kendisine yakın olmak için yaşadığı şehre taşındığını, farklı şehirlerde yemek yerken, tatil yaparken karşısına çıktığını, hatta kadın tacizcinin kendisiyle birlikte olabilmek için cinsiyet değiştirdiğini ve en sevdiği erkek ismini aldığını söyledi.

Serenay Sarıkaya ise geçtiğimiz günlerde evine giderken saldırıya uğradı. Serenay arabasını tekmeleyen kişinin onu bir süredir adım adım takip edip taciz ettiğini söylüyor. Gözaltına alınan şahıs, sevk edildiği nöbetçi mahkeme tarafından ruh ve sinir hastalıkları hastanesinde gözlem altına alındı.

Ezgi Mola ise bir reklam işinde birlikte yer aldığı müzisyenin altı yıldır kendisini taciz ve tehdit ettiğini söyleyerek şikayetçi oldu. Adama iki ay uzaklaştırma verildi. “Tek başıma sokağa çıkamaz hale geldim” diyen Ezgi Mola’nın bu sözleri sokakların kadınlar için gitgide daha güvensiz hale geldiğini de gösterdi.

Bu yansıyanlar, çok bilinmeyen ancak kadınların çok sık karşı karşıya kaldıkları bir şiddet türü olan “ısrarlı takip”i de yeniden gündeme getirdi.

ISRARLI TAKİP ÇOK YAYGIN

Şiddet türleri arasında bulunan ancak hakkında çok az şey bilinen ve tanımlaması güç olan ısrarlı takip (stalking), aslında yaygın bir şekilde görülen ve diğer şiddet türleriyle bağlantılı olan bir şiddet türü. Israrlı takip kadının kendisini güvende hissetmesini engelleyen, şiddete uğrama korkusuna ve endişeye yol açan, kasıtlı bir biçimde tekrarlanan, tehditkar tutum ve davranışların tümü anlamına geliyor.

  • Takip etmek, yoluna çıkmak, korkutmak, telefonla veya teknolojik araçlarla rahatsız etmek,
  • Kadına ait görsel ya da yazılı bir materyali yaymak,
  • İnternette dolaşımını, ziyaret ettiği siteleri, sosyal medya hesaplarını, elektronik posta, kısa mesaj ve diğer yollarla yaptığı haberleşme trafiğini ve iletişimini gözetim altına almak,
  • Kadının evine ya da işyerine gizlice girmek, huzursuz etmek, “Rahat bırak” uyarılarına aldırmadan ısrarla peşinden gitmek,
  • Toplum içinde küçük düşürmek,
  • Sürekli hediye ya da çiçek almak veya göndermek,
  • Eski sevgilinin arkadaş çevresiyle iletişim kurmak ve bilgi almaya çalışmak, gibi davranışlar en sık karşılaşılan ısrarlı takip biçimleridir.

TCK’DE HÂLÂ TANIMLI BİR SUÇ DEĞİL!

Avrupa Birliğine üye devletlerin tamamında ısrarlı takip kavramını kısmen veya tamamen karşılayan kavramlar kullanılıyor. Israrlı takip olgusunu ayrı bir suç olarak düzenleyen ilk ülke ise Danimarka. Israrlı takibe en ağır ceza ise Almanya’da uygulanıyor.

Türkiye’de 6284 sayılı Ailenin Korunması ve Kadına Yönelik Şiddetin Önlenmesine Dair Kanun içerisinde ısrarlı takip kavram olarak geçiyor ancak Türk Ceza Kanunu’nda tanımlı bir suç olmadığı için ayrı bir yargılama biçimi olarak görülmüyor. Israrlı takibin engellenmesi gereken bir suç olduğunu söyleyen İstanbul Sözleşmesi ise 2021 yılında bir gece yarısı Cumhurbaşkanı kararnamesi ile ortadan kaldırıldı.

ISRARLI TAKİP AYRI BİR SUÇ OLARAK DEĞERLENDİRİLMELİ

Mor Çatı 2017’de yayımladığı raporda ısrarlı takibe ilişkin şu noktalara dikkat çekiyordu.“Kadınların yaşadığı huzursuzluğun sebeplerinden birisi de, başvurdukları ve tükettikleri hukuki yollara rağmen bu şiddetin yargılanmasının ve verilen cezaların fail üzerinde caydırıcı etkisinin olmayışı veya ısrarlı takip ayrı bir suç olmadığı için hukuk mercilerinin vakalara ilgisiz kalışıdır. Israrlı takip, ayrı bir suç olarak değerlendirilmelidir. Kadına yönelik şiddete karşı mücadelede yetki ve sorumluluğu olan kurumlarda yaşanılan aksaklıklar, zorluklar ve gecikmeler kadınların şiddetten korunmalarını sağlayamadıkları gibi başka şiddet türlerine de maruz kalmalarına neden olmakta ve kadınların gördüğü zararı artırmaktadır.” (EKMEK VE GÜL)

ÖNCEKİ HABER

Atık tesisini kaldırım ihalesi diye yapmışlar

SONRAKİ HABER

Stajyer avukatlardan yaşanabilir ücret eylemi

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa