Kimya Mühendisleri Odası: Enerji krizinin nedeni bağımlılık
"Halkımız ısınamıyor, elektrik kullanamıyor ve akaryakıt satın alamıyor. Yaşanan sıkıntıların temel nedeni enerjide yüzde seksenin üzerindeki dışa bağımlılıktır."
Fotoğraf: Evrensel
TMMOB Kimya Mühendisleri Odası Başkanı Dr. Ali Uğurlu, “Enerjide Yaşanan sıkıntıların temel nedeni enerjide yüzde seksenin üzerindeki dışa bağımlılıktır” dedi.
Son günlerde yaşanan enerji krizine ilişkin yazılı açıklama yapan Ali Uğurlu, “Özellikle son yirmi yıldaki AKP hükümetleri döneminde ortaya çıkan özelleştirme ve piyasalaştırma çabaları, pahalı imzalanmış doğal gaz anlaşmaları, fosil yakıtlardaki dışa bağımlılık, verimlik esasına dayanmayan enerji politikaları, yenilenebilir kaynakların yeterince değerlendirilememesi ve hepsinden önemlisi yıllardan bu yana bağımsız bir enerji politikasının oluşturulamaması sonucu sanayide çarklar durdu, halkımız ısınamıyor, elektrik kullanamıyor ve akaryakıt satın alamıyor” ifadelerini kullandı.
İTHAL ENERJİ KAYNAK ORANI 20 YILDA ARTTI
Son 20 yılda ithal enerji kaynak oranının yüzde 52’den yüzde 70’e çıktığını kaydeden Uğurlu, “Enerjinin verimsiz kullanılması nedeniyle sürekli artan enerji talebi nedeniyle dışarıya bağımlı olan enerji çıkmazında ithal kaynak oranı sürekli artmaktadır” dedi.
“Yaşanan sıkıntıların temel nedeni enerjide yüzde seksenin üzerindeki dışa bağımlılıktır. Bu dışa bağımlılığı arttıran nedenlerse enerjinin verimsiz kullanılması, sürekli artan enerji talebi, özelleştirmeler ve yenilenebilir enerji kaynaklarından yeterince yararlanılmamasıdır” diyen Uğurlu şu ifadeleri kullandı:
“Doğal gazın Türkiye’nin birincil enerji arzındaki payı yüzde 27’dir. 2021’in ilk 11 ayında tüketilen elektriğin üçte biri doğal gaz yakıtlı santrallerde üretilmiştir. Ülkemiz doğal gazda yüzde 99 oranında dışa bağımlıdır. Bu nedenle termik santrallerde doğal gazdan elektrik üretilmesinin teknik olarak hiçbir haklı açıklaması yoktur. Keza aynı şekilde akaryakıttaki gerçeklik de böyledir. Özellikle ülkenin iyi yönetilememesi sonucu ortaya çıkan ekonomik krizin yarattığı döviz kurlarındaki artış, neredeyse gün aşırı akaryakıt fiyatlarına zam olarak yansımaktadır. Çözüm toplu taşımanın, metronun yaygınlaştırılmasıdır. Elektrik enerjisindeki yanlış uygulamalar; kısacası özelleştirmeler ve piyasalaştırmalar ülkemizi en pahalı elektrik tüketen ülkelerden bir haline getirmiştir. YEKDEM destekleri sorunu, yenilenebilir kaynakların özellikle de güneş enerjisi yatırımlarının arzu edilir düzeyde olmayışı, verimliliğin göz ardı edilmesi, EÜAŞ’ın dağıtım firmalarına çok ucuz elektrik vermesine rağmen bu firmaların elektriğin kilowatını halka dört, beş kat fazlasıyla satması gibi sorunlar elektrik kullanımında sanayiciyi, esnafı ve halkı canından bezdirmiştir.”
"ÇÖZÜM KAMUSAL PLANLAMAYI ESAS ALAN BİR PROGRAM"
Mevcut yaklaşım ve politikalarla bu enerji krizinin çözülemeyeceğini kaydeden Uğurlu, “Ülkemizin enerji krizinin köklü çözümü; toplumun çıkarlarını gözeten kamusal planlama ve kamu hizmetini esas alan enerjinin azami ölçüde yenilenebilir kaynaklara dayalı etkin ve verimli temini, iletimi ve dağıtımından geçmektedir” dedi. (HABER MERKEZİ)