Prof. Dr. Şebnem Korur Fincancı: 1989 Beyaz Yürüyüşü’nden bugüne talepler aynı
Sağlık emekçileri yarın iş bırakıyor. Türk Tabipleri Birliği Merkez Konseyi Başkanı Prof. Dr. Şebnem Korur Fincancı iş bırakma gerekçelerini anlattı.
Şebnem Korur Fincancı | Fotoğraf: Burcu Yıldırım/Evrensel
Kübra KIRIMLI
Ankara
Sağlık emek ve meslek örgütleri ekonomik talepler başta olmak üzere çalışma alanlarının ve koşullarının düzeltilmesi talebiyle yarın Türkiye’nin hemen her yerinde iş bırakacaklar. Türk Tabipleri Birliği (TTB) Merkez Konseyi (MK) Başkanı Prof. Dr. Şebnem Korur Fincancı iş bırakma gerekçelerini anlattı.
Fincancı: “1989’dan bugüne yapılan yaptığımız beyaz yürüyüşlerden alınan bir sonuç yok. Değişen şey itibarsızlaştırılan meslek hekimliğimizdir. Bunları değiştirmek için bugün bir kez daha iş bırakıyoruz” dedi.
Aralarında Türk Tabipleri Birliği (TTB), Sağlık ve Sosyal Hizmet Emekçileri Sendikası (SES), Devrimci Sağlık İşçileri Sendikası (Dev Sağlık İş)’inde olduğu çok sayıda emek ve meslek örgütüne bağlı sağlık emekçisi yarın Türkiye’nin hemen her yerinde ekonomik talepler başta olmak üzere, çalışma koşullarının iyileştirilmesi talebiyle bir günlük iş bırakma eylemi gerçekleştirecekler. TTB MK Başkanı Prof. Dr. Şebnem Korur Fincancı taleplerini bir kez daha anlattı.
80’LERDEN BUGÜNE TALEPLER AYNI
1980 darbesi sonrası “89 Bahar Eylemleri” olarak geçen dönemde İzmir ve İstanbul Tabip Odalarının düzenlediği mitingler ve akabinde Ankara Tabip Odası’nın düzenlediği ve 2500 hekimin katıldığı “Beyaz Yürüyüşü” hatırlatarak konuşmasına başlayan Prof. Dr. Fincancı şunları ifade etti: “1988’da Nusret hocalardan (Prof. Dr. Nusret Fişek) bugüne maalesef talepler değişmedi. Aynı talepleri bugün de dile getiriyoruz. Sağlık alanında değişmeyen sorunların bugün daha kötüye gittiğini görüyoruz.”
"MESLEK HEKİMLİĞİMİZ DEĞERSİZLEŞTİRİLDİ"
“En başta meslek hekimliğimiz değersizleştirilmiş durumda” diyen Fincancı sağlıkta artan şiddeti değerlendirdi. Fincancı : “Taleplerimizin en başında sağlıkta yaşanan şiddet yer alıyor. Sağlıkta şiddet son dönemde gittikçe arttı. Ve etkili bir adımın adımın atılmadığını görüyoruz. Biz sağlıkta şiddet yaşandığında tutuklu yargılama görmek istiyoruz,” dedi.
"GÜVENCELİ ÇALIŞMA ORTAMI VE İNSANCA YAŞANACAK ÜCRET ÖNCELİKLİ TALEBİMİZ"
Fincancı taleplerine ilişkin şunlara değindi: “Salgın dönemindeyiz ve uygun çalışma koşullarımız yok. Sağlıkta güvenli çalışma koşulları öncelikli talebimiz. Hem sağlık emekçilerinin hem de hekimlerin güvenceli çalışabilecekleri çalışma alanlarının bir an önce sağlanması gerekiyor. Sağlık emekçisi ve hekim arkadaşlarımızın insanca yaşabilecekleri bir ücret uygulanmalı. Bize ek ödeme ve performanslarla ne yazık ki çok düşük olan temel maaşlarımıza ek yaparak yaşayabileceğimiz bu düzenleme kabul edilebilir değil. Çünkü bunun bugün alınıp yarın alınmama olasılığı çok yüksek. Örneğin yıl sonunda bütçede para kalmadığı için ek ödemeler yapılmıyor, gecikmeler yaşanıyor. Ki bu paralarda çok ücret meblağlar. Kısacası insanların insanca yaşayabileceği özellikle de emekliliğe yansıyan bir temel ücretin olması taleplerimiz arasında. Öte yandan Kovid-19’un nedensellik bağı aranmadan meslek hastalığı olarak kabul edilmesini talep ediyoruz. Bir de özellikle salgın sürecine dair 1 yıla 120 gün yıpranma payı talebimiz var. Emekliliğe yansıyan 3600 ek göstergenin 7200’e çıkarılmasını talep ediyoruz hekimler için. Özellikle SSK ve Bağ-Kur emeklilerlinin emekli aylıkları oldukça düşük, buna dair bir düzenleme talebimiz de söz konusu. Ve son olarak hekimlerin insanca çalışmaya yaraşmayan çalışma saatlerinin düzenlenmesi de taleplerimiz arasında yer alıyor.” (Ankara/EVRENSEL)