8 Şubat 2022 06:27
/
Güncelleme: 9 Şubat 2022 14:56

Denizli'de İranlı mültecilerin sınır dışı edilmesi kararına tepkiler sürüyor

"İstanbul Sözleşmesi'nden Vazgeçmiyoruz" eylemine katıldıkları gerekçesiyle sınır dışı edilmek istenen İranlı mültecilere destek sürüyor.

Denizli'de İranlı mültecilerin sınır dışı edilmesi kararına tepkiler sürüyor

Fotoğraf: Leili Faraji'nin kişisel arşivi 

Denizli'de "İstanbul Sözleşmesi'nden Vazgeçmiyoruz" eylemine katılan ve kamu düzenini bozduğu gerekçesiyle sınır dışı kararı verilen 4 İranlı mülteciye destek ve sınır dışı kararına tepkiler sürüyor.

EMEP Göç ve Mülteciler Bürosu, haklarında sınır dışı kararı verilen İranlı mültecilerin durumunu Twitter sohbet odasında tartışmaya açtı. “İranlı mülteciler geri gönderilmesin” başlığıyla açılan tartışmanın moderatörlüğünü Gazeteci Ayşen Şahin üstlendi. EMEP Genel Başkanı Ercüment Akdeniz, HDP Göçmen ve Mülteciler Komisyonu Eş Sözcüsü Veli Saçılık, Van Barosu’ndan Av. Mahmut Kaçan, mültecilerin avukatı Hayriye Buse Bergamalı ve sınır dışı kararı verilen mültecilerden Esmaeil Fattahi’nin konuşmacı olduğu tartışmaya çok sayıda dinleyici katıldı. 

“MÜLTECİLERİN SIĞINMA SİSTEMİNE ERİŞİMİ NEREDEYSE KALDIRILMIŞ”

Sınır ve mülteciler konusunda çalışmalar yapan Av. Mahmut Kaçan, İran sınırına ilişkin bilgiler aktardığı konuşmasında, sınırdan geçmeye çalışan mültecilerin şiddet uygulanarak geri itildiği haberleri almaya başladıklarını bildirdi. Kaçan, “Bu geri itmenin Afganistan’dan geleceği düşünülen ‘yoğun’ göç dalgasına karşı yapıldığı söylenmişti ancak geldiğimiz an itibarıyla bu iddia edilen göç dalgasının hiçbir şekilde Türkiye sınırlarına ulaşmadığı, her yıl yaz aylarında rutin 30-40 bini bulan hatta azalan oranlarda devam ettiğini görüyoruz. Mültecilerin Türkiye’de sığınma sistemine erişimi neredeyse kaldırılmış durumda. Türkiye’ye girmeyi başarabilen sığınmacıların da Uluslararası Koruma başvuruları hiçbir şekilde alınmıyor” dedi. 

“KAMU DÜZENİ ÇOK GENİŞ YORUMLANDI”

Av. H. Buse Bergamalı da mültecilerin dava süreçlerine ilişkin bilgiler aktarırken, “Mültecilerin farklı illere yerleştirilmesi hem avukatları hem de birbirleriyle iletişimlerinin kesilmesi amacını güdüyor. Biz aslında davadan olumlu karar çıkması konusunda umutluyduk. Müvekkillerimin kamu düzenini bozduğu iddiasıyla sınır dışı verilmesi kararı, 2911 Sayılı Toplantı ve Gösteri Yürüyüşleri Kanunu’nun Anayasa’ya aykırı olmasından ötürü de hukuka aykırı. İdare Mahkemesi burada maalesef kamu düzenini çok geniş yorumladı. İdarenin takdir yetkisinin sınırsız olduğuna ilişkin hukuka aykırı bir karar verdi” dedi.

“MÜLTECİLER GERİ GÖNDERİLEBİLECEĞİ KORKUSUYLA YAŞIYOR”

EMEP Genel Başkanı Ercüment Akdeniz, üçüncü ülkeye gidemeyen İranlı mültecilerin genel durumuna değinerek şunları söyledi:

“Türkiye’de kalmak ne demek? İdam sehpasından indirilmiş bir mahkumun her an yeniden idam sehpasına çıkabileceği demek. Türkiye dışında üçüncü bir ülkeye gönderilmezse yeniden geri gönderilebileceğini, yeniden işkencelere maruz kalacağını biliyor ve bu duyguyla korkuyor yıllarca. 10 yıl üçüncü bir ülkeye gidemeyen İranlı mültecilerin korkusu bu. İki ülke arasında defakto anlaşmalar istihbarat faaliyetleri var.” 

“İLTİCA İMTİYAZ DEĞİL TEMEL HAKTIR”

Sınır dışı kararı verilen Esmaeil Fattahi de kararın hukuka aykırı olduğunu ve iptal edilmesini istediklerini belirtti. Fattahi, Mohammad’in kesinlikle eyleme katılmadığını ifade ederek, “Türkiye’ye geldik güvencemiz olsun diye. Burada da güvencemiz yok. İran’da gördüğüm işkenceleri gözümün önünden geçiyor. İltica imtiyaz değil temel haktır. Bu hakkı kazanmak için bu kadar çaba gösteriyoruz. Bu bozuk düzende bu hakkı bile kazanamıyoruz” dedi. Fattahi ayrıca yıllardır üçüncü bir ülke için sıra beklediğini vurguladı. 

“GERİ İADE CİNAYETTİR”

HDP Göçmen ve Mülteciler Komisyonu Eş Sözcüsü Veli Saçılık ise mültecilerin statüsüzlüğe terkedildiğini ifade ederek, “Göçmenlik, mültecilik evet bir sorundur ama bu sorunu yaratanlar göçmenler değildir. Bunu yaratanlar savaşı çıkaranlardır. Bunu yaratanlar diktatöryal sistem yaratıp insanları yerinden edenlerdir. Bizim göçlere sebep olan yönetimleri protesto etmemiz, hedefe koymamız gerekiyor. Yaklaşık 10 milyonun yerinden edilmesinde AKP’nin savaş politikaları etkiliydi. İran’a geri gönderilen insanların öldürüldüğüne, hapsedildiğine tanık oluyoruz. İnsanların donarak öldüğüne tanık oluyoruz. Uluslararası ilkeler herkese eşit uygulanmak zorundadır. Geri iade cinayettir. Bu cinayete Yunanistan, ABD, AB, İran, Irak hepsi ortaktır” dedi. (Denizli/EVRENSEL)

Evrensel'i Takip Et