Cerrahpaşa'da sağlıkçılar iş bıraktı | Sağlık emekçileri nefes alamazsa, toplum yaşayamaz

Sağlık emekçileri, çalışma koşullarının iyileştirilmesi, ücretlerin düzenlenmesi ve sağlıkta artan şiddetin son bulması talebiyle yurt genelinde iş bırakma eylemi yaptı. İstanbul Cerrahpaşa Üniversitesi Hastanesinde iş bırakan sağlık emekçileri, hastane içerisinde yürüdü, iktidara seslendi: Bizler hakkımızı istiyoruz, ay sonunu nasıl getireceğimizi düşünmek istemiyoruz. Yurt dışına gitmek istemiyoruz. Bunları yalnızca kedimiz için değil toplumun eşit, ücretsiz, ulaşılabilir daha iyi bir sağlık hizmetine erişimi için de istiyoruz. Oyalamayın hakkımızı verin.

"OYALAMA DEĞİL HAKKIMIZI İSTİYORUZ"

Cerrahpaşa Üniversitesi Hastanesinde iş bırakan sağlık emekçileri polikilinikler önünde buluştu. İstanbul Tabip Odası (İTO), Türk Diş Hekimleri Birliği (TDB), 1. Bölge İstanbul Eczacı Odası, İstanbul Veteriner Hekimleri Odası, Sağlık ve Sosyal Hizmet Emekçileri Sendikası (SES), Genel Sağlık-İş ve Dev-Sağlık-İş'in çağrısı ile gerçekleştirilen iş bırakma eylemine katılım yüzde 70 civarında gerçekleşti. Acil vakalar, onkoloji vakaları ve çocuk hastalar dışındaki randevular iptal edildiği hastanede sağlıkçılar, gelen hastalara neden grevde olduklarını anlattı.

Yakalarına "oyalama değil, hakkımızı istiyoruz" yazılı kokartlar takan sağlık emekçileri, “Bıçak kemikte, sağlıkçılar grevde, birleşe birleşe kazanacağız, sağlık işi ekip işidir, parasız, nitelikli sağlık haktır” sloganlarıyla hastane içerisinde yürüyüş yaptı.

İstanbul Eğitim ve Araştırma Hastanesinde iş bırakan sağlık emekçileri de katıldığı yürüyüş sırasında çevrede bulunan bazı hastalar alkışlarla sağlık emekçilerine destek verdi, iş bırakma eylemine katılmayan sağlıkçılar ise pencerelere ve kapı önlerine çıkarak çalışma arkadaşlarına alkışlarla destek verdi.

"SADECE KENDİMİZ İÇİN DEĞİL HERKES İÇİN BURADAYIZ!"

Yürüyüşün ardından hastane içerisinde açıklama yapıldı. Pandemi ve sağlıkta şiddet nedeniyle hayatını kaybeden sağlık emekçileri için yapılan saygı duruşunun ardından SES İşyeri Temsilcisi Aydın Erol konuştu. Yıllardır temizlik görevlisinden hasta bakıcısına, teknisyeninden laborantına, hemşiresine ve hekimine sağlık emekçilerinin bir ekip olarak çalıştığını anlatan Erol, “Her türlü olumsuzluğa rağmen nitelikli sağlık hizmeti vermeye devam ediyoruz. Pandemide hastaları ellerimizle besliyorduk. Birçok arkadaşımızı kaybettik. Bizde dediler ki hakkınız ödenmez, ödemediler de. Bizler ihale istemiyoruz, bizler hakkımız olanı istiyoruz. Ay sonunu nasıl getireceğimizi düşünmek istemiyoruz, fatura derdi ile boğuşurken sağlık hizmeti veremeyiz. Bunu sadece kendimiz için de istemiyoruz. Sağlık emekçilerinin iyi olmadığı yerde sağlık hizmeti de iyi olmaz. 5 dakika muayene olmaz. İktidarın dikkatini çekmek istiyoruz, yeter artık. Biz yurt dışına gitmek istemiyoruz. Artık taleplerimizi karşılayın” dedi.

"İNSANLAR ÖLMESİN DİYE BU SOĞUKTA YÜRÜYORUZ!"

Daha sonra konuşan İTO Yönetim Kurulu Üyesi Doktor Osman Öztürk, hekiminden ebesine, laborantından hemşiresine, diş hekiminden veteriner hekimine kadar bütün sağlık çalışanlarının iş bırakma eylemine katıldığını söyledi. Öztürk, “Bizi ayrıştırmaya çalışanlara karşı en güzel cevabı buradan veriyoruz. Biz her zaman birlikte mücadele edeceğiz. İnsanca yaşamak, insanca koşullarda çalışmak, yaşamak ve yaşatmak istiyoruz. Bu ülkede insanlar ölmesin istiyoruz. Bu nedenle bu soğukta buradayız” ifadelerini kullandı.

Ardından SES Aksaray Şube Eş Başkanı Özkan Gökbayrak, pandemide çalışma arkadaşlarını kaybettiklerini söyledi. Gökbayrak, Sağlık Bakanlığı tarafından verilen sözlerin tutulmadığını belirterek, “Bundan sonra da hakkımız olan için mücadele etmeye devam edeceğiz” diye konuştu.

"TOPLUMUN SAĞLIĞI SAĞLIK ÇALIŞANLARI İLE MÜMKÜNDÜR"

Daha sonra söz alan İstanbul Tabip Odası'ndan Prof. Dr. Bülent İnal, aylardır sağlık alanındaki sorunları görünür hale getirmek için çeşitli eylemler yaptıklarını anlattı. İnal şunları söyledi:

“Bir yandan halkın sağlık hakkını korumak için mücadele ediyor, sağlık çalışanlarının yaşadığı sorunları anlatmaya çalışıyoruz. Pandemi süreci bu sağlık sistemiyle yol alınamayacağını net bir şekilde gösterdi. Halkın sağlığa erişimi her geçen gün artarken bu engellerle birlikte sağlıkçıların yaşam koşulları da katlanılamaz hale geldi. Toplumun sağlığı sağlık çalışanları ile mümkündür. Pandemi devam ediyor, biz sağlık çalışanları bu ağır yükün altında kalmamak için mücadele ediyoruz. Taleplerimizle biraz olsun nefes almanın mücadelesini veriyoruz. Sağlık hizmeti verenlerin nefes alamadığı çalışma koşullarında halkımızın yaşam hakkı giderek zorlaşacak. Emeğimizin karşılığı olan ücreti almayı, güvencesi talebimizin karşılanmasını istiyoruz. Aynı zamanda kamu kurumlarında halkın parasız sağlık hizmetini kolay ve nitelikli almasını istiyoruz.” (İstanbul/EVRENSEL)