Konya Katliamındaki failin polisle görüşmesi ortaya çıktı | “5 kişiyi daha vuracağım... Emniyetten yardım alamadık”
Dedeoğulları ailesinden 7 kişinin katledildiği saldırıda, katil Mehmet Altun ve polis arasındaki görüşmeler dava dosyasında ortaya çıktı: Emniyetten yardım alamadık. Cinayeti işleyen şahıs benim
Fotoğraf: Evrensel
Damla KIRMIZITAŞ
Konya
Konya’da Dedeoğulları ailesinden 7 kişinin katledildiği saldırıda, katil Mehmet Altun ve polis arasındaki görüşmeler dava dosyasında ortaya çıktı.
Kayıtlara göre Altun, 155'i arayıp “Polislerin önünde bizi tehdit ettiler ve ben 5 kişiyi daha vuracağım, öyle teslim olacağım... Bunlar tam bir terörist. Emniyetten yardım alamadık... Cinayeti işleyen şahıs benim...” dedi.
Davanın ikinci duruşmasında heyet reddi hakim taleplerini kabul etmeyip yargılamayı sürdürmek istediğinde ise izleyiciler ve avukatlar salonu terk etti.
Konya’nın Meram ilçesinde 30 Temmuz 2021’de Dedeoğulları ailesinden 7 kişiyi katleden fail Mehmet Altun ile katliamı azmettirmekten yargılanan Çalık ve Keleş ailelerinin yargılandığı davanın ikinci duruşması Konya 4. Ağır Ceza Mahkemesi’nde görüldü.
Duruşmaya Dedeoğulları ailesinin yakınları, çok sayıda avukat, HDP Milletvekilleri Abdullah Koç ve Ali Kenanoğlu, HDP Konya il örgütü yöneticileri katıldı. Fail Mehmet Altun tutuklu bulunduğu cezaevinden duruşmaya SEGBİS aracılığıyla bağlanırken, tutuksuz yargılanan faillerin birçoğu duruşma salonunda hazır bulundu.
Duruşmayı takip etmek isteyen gazeteciler, polisler tarafından ‘turkuaz’ basın kartı dayatmasıyla duruşmaya alınmadı. Gazeteciler ekipmanlarını bırakarak ve izleyici sıfatıyla duruşmayı izlemek durumunda kaldı.
‘IRKÇI SALDIRI’ DAVASIYLA BİRLEŞTİRİLMESİ TALEBİ
Avukat Atilla Kart, bir önceki celsede Konya 8. Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülen ‘ırkçı saldırı’ davasının bu davayla birleştirilmesi talebinin reddedilmesi yönünde kurulan ara karardan vazgeçilmesini istedi.
Kart, mahkemenin tarafsız ve bağımsızlığını yitirmesi nedeniyle reddi hakim talebinde bulundu. Avukat Fırat Özdemir de Konya 8. Ağır Ceza Mahkemesi’nde kabul edilen iddianamenin bu davayla bağı incelenmeden nasıl iki dava arasında bir bağ olmadığı kanaatine varıldığını sordu.Fail Mehmet Altun katliamın gerçekleştiği 30 Temmuz 2021’de 5 saniye, 2 Ağustos 2021’de 43 saniye ve yine 2 Ağustos 2021’de 35 dakika olmak üzere 3 defa 155 ile telefon görüşmesi gerçekleştirdiği evrak kovuşturma dosyasında çıktı.
Avukatların görüşme kayıtlarını Konya Valiliğinden istemesi üzerine gelen cevap yazısında aynı yere bağlı olan 154 ve 112 kayıtlarında 155’e dair böyle bir görüşmenin gerçekleşmediği belirtilerek, yapılan aramalar inkar edildi. Valiliğin aramayı inkar etmesinin ardından görüşmenin bir kısmının dosyada unutulduğu ancak tamamının dosyada yer almayıp kesintili bir şekilde dava dosyasında unutulduğu anlaşıldı. Avukatların talep etmesine rağmen ise savcılık tarafından yapılan telefon görüşmelerine dair hiçbir inceleme ve araştırmanın yapılmadığı ortaya çıktı.
“5 KİŞİYİ DAHA VURACAĞIM”
Dava dosyasında ortaya çıkan belge 5. klasör 2. kısım olarak adlandırıldı. Dosyada bir kısmı unutulan bu görüşmede ise Altun’un, 2 Ağustos 2021 15.03.54 saniyelerinde Asayiş Şube ile görüşmesi “Kalfalar Hasanköy, Cinayetler hakkında görüşmek istiyorum, Saraçoğlu, İvedi Bana bağlayın” şeklinde dosyadaki evrakta yer aldı. Altun, kayıtlara göre polise telefonda şunları söyledi: “Polislerin önünde bizi tehdit ettiler ve ben 5 kişiyi daha vuracağım, öyle teslim olacağım... Bunlar tam bir terörist. Emniyetten yardım alamadık... Cinayeti işleyen şahıs benim...”
REDDİ HAKİM TALEBİ KABUL EDİLMEDİ
Mahkeme heyeti verilen aranın ardından avukatların reddi hakim gerekçesi olarak sunduğu Konya 8’inci Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülen Dedeoğulları’na yönelik 12 Mayıs 2021’de gerçekleştirilen saldırı dosyası ile katliam dosyasının birleştirilmesi yönünde verilen ret kararının geri alınması yargılamayı uzatacağı gerekçesiyle kabul etmedi. Tutukluluk taleplerine ilişkin yaptığı reddi hakim gerekçesini de kabul etmeyen heyet, yargılamaya devam etti. Mahkeme başkanın yargılamayı sürdürme ısrarına karşı tekrar söz alan Avukat Attila Kart, üst mahkeme olan Konya 5. Ağır Ceza Mahkemesi’ne itiraz dilekçesini yazdıklarını belirterek, “İtirazlarımız sonuçlanmadan devam ederseniz yetkisiz bir mahkeme olduğunuzdan yeniden hak ihlali oluşacak” dedi.
AVUKATLAR VE AİLE SALONU TERK ETTİ
Heyet yargılamaya devam edince avukatlar, heyeti protesto ederek salonu terk etti. Avukatlarla birlikte Dedeoğulları ailesinin yakınları ve izleyiciler de salonda ayrıldı. Avukat ve izleyicilerin salonu terk etmesi üzerine ara karar oluşturan mahkeme, açık yargılamaya devam etti.
"OLAYIN KÜRT OLMALARIYLA ALAKASI YOK"
Mahkeme, müşteki-mağdur avukatları ve yakınlarının olmadığı bir salonda yargılamayı sürdürdü. Dinlenen sanıklardan fail Mehmet Altuğ’un yeğeni İbrahim Keleş, fail ile en son Kurban Bayramında görüştüğünü ama hiç sohbet etmediğini söyledi. Katliamın gerçekleştirildiği gün pazarda olduğunu, olayla bir ilgisi olmadığını öne sürdü.
Mehmet Altun’un kardeşi Ayşe Keleş ise, Dedeoğulları ailesiyle 10 yıl önce bir husumet yaşadığını, mahkemelik olduğunu söyledi. Mahkeme başkanının, husumetin ailenin Kürt olmasi nedeniyle mi yaşandığını sormasına Keleş, “Kürt olmalarının alakası yok. Siirtli Kürt komşularımız da var” dedi. Makheme başkanın, silahı var mıydı sorusuna ise, Keleş, “Silahı var mıydı bilmiyorum. Facebook’tan silah bakıyordu. Lütfi’ye gel sana da alalım dedi” dedi.
Ardından tanık olarak dinlenmesi beklenen Ayşe Keleş’in kızı Merve Şen, mahkeme başkanının, “Çekilme hakkınız var” diyerek yönlendirmesiyle tanıklıktan çekildi.
Tanık ifadelerinin ardından iddia makamı mütalaasını sunarak, önceki celsede kurulan ara kararda gelmeyen evraklar ile yanıtlanmayan müzekkerelerin yanıtlarının beklenmesine, sanıkların cezaevindeken ankesörlü telefon ile yaptıkları telefon görüşmelerinin istenmesi ve çözümünün yapılarak dosyaya sunulmasına, Konya 8’nci Ağır Ceza Mahkemesindeki dava dosyasının bir örneğinin dosyaya eklenmesine, haklarında takipsizlik kararı verilen Zehra, İsmihan, İbrahim Altun ve Mehmet Güven'in tanıklıktan çekişmelerini bildirmeleri nedeniyle haklarında işlem yapılmasına yer olmadığına, duruşmaya katılmayan sanık Ahmet Keleş'in zorla getirilmesine karar verdi. İddia makamı tutuksuz sanıkların adli kontrol tedbirlerinin devamına sanık Altun'un tutukluluk halinin devamına karar verilmesini istedi.
Ara kararını açıklayan mahkeme başkanı, önceki celse talep edilen ancak dosyaya eklenmeye eksik müzekerelerin yanıtların beklenmesine, Altun'un gittiği otellerde görüştüğü yabancı uyruklu kişilerin adreslerinin istenmesine, tanıklıktan çekilenlerin soruşturması dosyasındaki ifadelerinin okunmasına karar verdi. Tutuksuz sanıkların adli kontrol tedbirlerinin devamına, Altun'un tutukluluk halinin devamına karar verdi.
Duruşma 19 Nisan'a ertelendi.
ADLİYE ÖNÜNDE AÇIKLAMA
Salonu terk eden avukat ve izleyiciler, adliye önünde açıklama yaptı.
Diyarbakır Baro Başkanı Nahit Eren, geçen celse verilen ara kararlara istinaden mahkemenin bu davanı tarafsız ve bağımsız yürütemeyeceği konusunda bazı şüphelerinin açığa çıkması üzerine mahkemenin ara kararlarından vazgeçmesini talep ettiklerini belirtti. Eren, mahkemenin maddi gerçeğin açığa çıkması konusunda yargılama sorumluluklarını yerine getirmediği konusunda şüphelerinin olduğunu aktararak, “Bunların hepsini gerekçeleriyle ortaya koyduk. Ama mahkeme ara kararlarından vazgeçmediği gibi reddi hakim talebimizi de ret etti” dedi.
"ADİL BİR KARAR ÇIKMAZ"
Davanın sıradan bir cinayet dosyası olarak ele alınamayacağını vurgulayan Eren, “Ama mahkeme, bu yönüyle bir inceleme yapmamakta ısrarcı. Bunu kabul etmemiz mümkün değil. Daha bu cinayet yaşanmadan 15 baro açıklama yaptık, tedbir alınmasını istedik. Ama uyarılara rağmen tedbir alınmadığı gibi bizler hedefe oturtulduk. Ama açıklamadan günler sonra katliam yaşandı. Bu cinayet aylar öncesinden tasarlanmış, şehir şehir gezilmiş. Arkasında birilerinin olduğunu biliyoruz bu davayı takip etmeye devam edeceğiz. Şu anda avukatsız bir yargılama yapılıyor. Buradan adil bir kararın çıkmayacağını bugün bir kez daha gösterdiler. Ama biz bu davanın takipçisi olmaya devam edeceğiz” ifadelerini kullandı.
"MAHKEME ÖRTMEYE ÇALIŞIYOR"
Avukat Atila Kart, Dedeğulları’nın feryatlarını devlete duyurmaya çalıştığını ancak devletin görevini yapmadığını vurguladı. Kart, “Bu çığlıklara rağmen korumaya alınmadılar ve o aile, profesyonel bir tetikçi tarafından katledildi. Görevin doğru ve tarafsız yapılmayacağına dair kuşkularımız var. Adalete erişim mekanizmalarını çalıştıramıyoruz. Mahkeme, katliamla saldırı arasındaki illiyetti, sebepleri araştırmak istemiyor. Çünkü o sebepleri araştırdığı zaman altından neler çıkacağını biliyor. Bunun üstünü örtmeye çalışıyor, şu anda yaşadığımız bu” ifadelerini kullandı.
Adalet Bakanlığı’na seslenen Kart, “Yargılamanın Konya’da güvenlik içinde ve hukuka uygun yapılması mümkün değil” şeklinde konuştu.
ADALET BAKANI’NI GÖREVE ÇAĞIRDI
Halkların Demokratik Partisi (HDP) Milletvekili Abdullah Koç da, ırkçı katliamın nedenlerinin araştırılmadığını söyleyerek, “Hrant Dink, İzmir’deki katliamda olduğu gibi burada da soruşturmanın genişletilmesi ve gerçek faillerin ortaya çıkarılması önünde ciddi engeller var. Türkiye’de adalet sarayları var ama içinde adalet yok. Mahkemenin verdiği kararda da gördük ki Türkiye’de artık adalet kalmamış. Bu nedenle Adalet Bakanlığı’nı derhal göreve çağırıyoruz. Artık bu davaya müdahale edilmesini bıraksınlar. Konya Adliyesi’nin önünde açıklama yapıyoruz ama bu dosyada adalete erişileceğine ilişkin inancımız yok. Adalet Bakanı’nı göreve çağırıyoruz” diye aktardı.
"SAVCILAR KATLİAMA ORTAK"
Avukat Abdurrahman Karabulut, Konya Adliyesi’ni göstererek, “Şu adliyede görev yapan savcıların bu katliama nasıl ortak olduklarını, sanıkların kendi aralarındaki WhatsApp görüşmeleri açık bir şekilde ortaya koymaktadır. Yetkililer, müvekkillerimizi korumak yerine saldırganları korudular” dedi. (MA)