08 Şubat 2022 23:14

‘Çocuklara yok demekten bıktım’

Temel tüketim maddelerine gelen zamlar yurttaşların hayatını daha da zorlaştırıyor. Yoksulluğu ise en fazla kadınlar hissediyor.

Fotoğraf: Burcu Yıldırım/Evrensel

Paylaş

Nevruz MERSİN
İstanbul

Esenyalı Kadın Dayanışma Derneğinde bir araya geldiğimiz kadınlarla, son süreçte bölgemizde ve birçok yerde yaşanan direnişler üzerine sohbet ediyoruz. Televizyonda izlediği programı anlatan bir kadın, “Direnişlerin olması çok iyi çünkü artık bıçak kemiğe dayandı, direnişler olmadan kazanımların olması mümkün durmuyor, fakat bu direnişler önümüzdeki süreçte sokağa kanlı kavgalar şeklinde yansıyacak diye anlatıldı programda, bu da insanı tedirgin ediyor” diyor.

Evet, memleketin dört bir yanı ek zam talebi ile ayakta. İnsanlar yeniden market market gezip en ucuzunu bulma çabası içinde, artık bir şey yapmalıyız diyen kesimlere “Durun seçimi bekleyin” diyen Millet İttifakının yanı sıra iktidara yakınlığıyla bilinen medyanın sokağın kana bulanacağı söylemleri kadınları korkutup, taleplerini örgütlü şekilde dile getirmesine engel olmaya çalışıyor.

Yeni yılda elektrikten doğal gaza, benzinden ekmeğe her şeyin fahiş zamlarla satıldığı memlekette alışveriş yapmak zaten lüks olmuşken, kadınların marketleri dolaşıp en ucuzu bulma çabası da devam ediyor.

Eşi işçi olan sözleşmeli bir öğretmen, “Dün sabah işten çıkarıldığımı, okulun müdürü yerine bir başka öğretmen arkadaşımın telefonuyla öğrendim. Maaşım asgari ücret bile değil, sigortam ise yatırılması gerekenin üçte biri kadar yatıyor. Her dönem ortasında aniden işten çıkarılmalar ücretli öğretmenlerin kaderi olmuş durumda. Bizler her sabah uyandığımızda acaba yerimize bir öğretmen geldi mi, işsiz mi kaldık diye başlarız güne. Bu ülkede geçinebilmek için, harcama yapmayacaksın, borç da yapmayacaksın, kısacası yaşamayacaksın” diyor.

Uzun zamandır işsiz olan Serpil de “Yağ almak için market market dolaşıp en ucuzunu bulmaya çalışacağım. Biz bu haldeyken geçtiğimiz günlerde bakanların kahvaltısını izledim. Kocaman bir masa ortasındaki yiyeceklere yetişemezsin bile, ben hayatımda o kadar çok çeşit görmedim. Yemeyi düşünmeyi bırak ben onları görünce israf olacak diye üzüldüm” diye kendi durumunu ifade ederken, bir yandan da izlediği televizyon programını örnek veriyor: “Direnişler çok iyi, işlerin ek zam talebi ile haklarını istemesi umut verici, ama izlediğim programdaki gazetecilerin bu direnişler sokağa 3 ay sonra kanlı kavgalar şeklinde yansıyacak yorumu ise insanı tedirgin ediyor şeklinde” diyor.

Eşi çalışmak için şehir dışına çıkmak zorunda kalan, bir yandan da yeni aldığı evin kredisi ve daha birçok borçla geçim yükünün altında kalan 2 çocuk annesi Sinem ise şunları söylüyor: “Artık ne olacaksa olsun, bıçak kemiğe dayandı, sokağa çıkmamız gerekiyorsa çıkalım. Evde ısınmadan ödemediğimiz doğal gaz faturası 500 lira geliyor. Doğru düzgün market alışverişi yapamayacak durumdayız, çocuklara yok demekten bıktım. Bir şeyler değişecekse ancak bizimle değişir.”

ÖNCEKİ HABER

Konya Katliamındaki failin polisle görüşmesi ortaya çıktı | “5 kişiyi daha vuracağım... Emniyetten yardım alamadık”

SONRAKİ HABER

İşsiz kaldık mı korkusuyla okula gitmek istemiyoruz

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa