Kobanê Davası | Eski HDP MYK üyesi Parmaksız: Kürtler kolektif bir yaşam peşinde
Kobanê Davası Eski HDP MYK üyesi Bülent Parmaksız’ın savunmasıyla devam etti. Duruşma verilen bir günlük aranın ardından 10 Şubat'ta görülmeye devam edecek.
Fotoğraf: MA
IŞİD'in Kobanê’ye yönelik saldırılarına karşı 6-8 Ekim 2014’te yapılan eylemler gerekçe gösterilerek, Halkların Demokratik Partisi (HDP) eski Eş Genel Başkanları, Merkez Yürütme Kurulu (MYK) üyelerinin de aralarında bulunduğu 108 isim hakkında açılan Kobanê Davası’nın 9’uncu duruşması, 6’ncı gününde devam etti. Duruşma verilen bir günlük aranın ardından 10 Şubat Perşembe günü Eski HDP MYK üyesi Bülent Parmaksız’ın savunmasıyla devam edecek.
Ankara 22’nci Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülen davanın duruşmasına, HDP MYK üyeleri, milletvekilleri, HDP Ankara İl Örgütü üye ve yöneticilerinin yanı sıra çok sayıda avukat katıldı. Sincan Cezaevi'nde tutulan siyasetçiler duruşma salonunda hazır bulunurken, farklı cezaevlerinde bulunan siyasetçiler ise Ses ve Görüntü Bilişim Sistemi (SEGBİS) aracılığıyla duruşmaya katıldı. Bir kısım siyasetçiler de duruşmaya mazeret bildirerek katılmadı.
Duruşma, kimlik tespitinin ardından HDP eski MYK üyesi Bülent Parmaksız’ın savunmasıyla başladı.
Konuşmasında, ulusalcı ile milliyetçi çizginin uzlaştığı noktalardan birinin Kürt sorunu olduğunu belirten Parmaksız, "Türk milliyetçiliği ilk ortaya çıktığı 20’nci yüzyıldaki gibi konumlandıramaz artık. Bunun için ilk olarak bölünme ve küçülme travmasının aşılması zorunludur. Aynılaştırma ve homojenleştirme hedefli asimilasyon politikalarından vazgeçilmeli” dedi.
Milliyetçiliğin içeriğinin yeniden tanımlanmasının şart olduğunu belirten Parmaksız, “Irkçılaşan ve yayılmacılığı hak gören anlayış reddedilmeli. Anti-emperyalizm milliyetçiliğin ana fikri olmalıdır. NATO’yla geliştirilen ilişkilerin ardından anti-komünist ve emekçi karşıtı politikalara son vermelidir. Devlet aygıtından bağımsızlaşmalı ve devletin aparatı olmaktan çıkmalıdır. Milliyetçilik Türkçülüğe indirgenerek sınırlarını daraltmamalıdır. Türkçülüğü ilk baştaki programıyla devam ettirmek milliyetçiliği geriletir ve çürütür. Milliyetçilik Kürtlerle barışmalıdır. Ancak bunlar olursa milliyetçilik kurtulacaktır” diye konuştu.
"SORUN HALKLAR ARASINDA DEĞİL"
"Türkler ve Kürtlerin arasında yaşanan geçmişteki tüm sorunlar hepsi egemenler arasında, halklar arasında değil” diyen Parmaksız sözlerini "Bizim derdimiz bu gerilimin ve sorunun çözülmesidir. Sopa zoruyla kimseyi Türkleştirmeyeceğiz. Birinin size zorla elbise giydirmesini bile istemezken, Kürtlerin kökünü inkâr etmesini istemek ne demektir? Bütün eksikliklerimize rağmen biz bu toprakların çocuklarıyız, tarihimizden utanmıyoruz fakat tarihimizde yanlışlarımız var. Onlarla yüzleşeceğiz” diyerek sürdürdü.
"SON BAĞ HDP’DİR"
“Türklerle Kürtler arasında kalan son bağ HDP’dir” diyen Parmaksız, "Gelinen noktada Kürtlerle Türkler arasındaki duygusal bağlar zayıflıyor. Uzun bir süredir aradaki bağlar sadece sol demokrat güçler aracılığıyla kuruluyor. Tutuklanan 17 kişilik MYK üyelerinin çoğunun Türk sosyalistlerden oluşması da bir göstergedir” diye belirtti.
"KÜRTLER KOLEKTİF BİR YAŞAM PEŞİNDE"
Parmaksız, Kürtlerin ayrılma veya yeni bir devlet kurma gibi taleplerinin olmadığını belirterek, "Gönüllü birlikteliklerin emperyalizm karşısında ezilenleri güçlendireceğinin farkındadır. Kürt meselesi çözülemediği takdirde gerilim tırmanacak ve dış güçlerin etkisi artacaktır. 7 Haziran seçimlerinde egemenlerin sonuçları kabullenmeyişi HDP üzerindeki baskıları arttırdı. HDP örgütlülüğünün baskılarla ve sadece Kürt illeriyle sınırlı haline getirilmesi Kürtlerle aramızdaki duygusal bağları zayıflatmaktan başka ne işe yarayacak. Kürtler ayrılmak isteselerdi gerçekten bu olaylarla ilgili iddia makamı böyle yorum yapabilirdi fakat Kürtlerin stratejileri ortada. İmralı savunmalarından başlayarak bunu görebilirsiniz. Kürtler kolektif bir yaşam peşinde” dedi.
Duruşma verilen bir günlük aranın ardından 10 Şubat Perşembe günü Parmaksız’ın savunmasıyla devam edecek. (Ankara/MA)