Susma Platformu sansür ve otosansür raporu: Baskı her koldan derinleşti
Susma Platformu’nun Ocak– Aralık 2021 raporu, gazetecilikten televizyonlara, müzikten sinema, tiyatro ve dijital alanlara kadar sansür ve otosansürün etkilerini ortaya koydu.
Görsel: Susma Platformu
Susma Platformu Ocak 2021 – Aralık 2021 arası Türkiye’de sansür ve otosansüre dair raporunu yayınladı. Raporda Türkiye’de geçtiğimiz yıl Türkiye’de gazetecilik, sinema, müzik, tiyatro, yayıncılık, televizyon ve internet yayınlarında nasıl bir sansür ve otosansürle karşı karşıya kaldığımız gözler önüne serildi.
Rapora göre 2021 medya kuruluşları ve gazeteciler üzerindeki baskının her koldan derinleştiği bir yıl oldu. Tutuklu gazeteci sayısı azalsa da bir yandan gazetecilere yönelik yargılamalar hız kesmeden devam etti, diğer yandan basın özgürlüğü alanı siyasi, idari ve mali mekanizmalarla daha da daraltıldı.
Ancak gazeteciler üzerindeki baskı sadece yargılama ya da tutuklamayla sınırlı kalmadı. Gazeteciler üzerindeki baskının önemli bir ayağını da fiziksel engellemeler ve saldırılar oluşturdu. Yıl boyunca çok sayıda gazeteci haber takibi esnasında sivil vatandaşların ya da polisin saldırı ve müdahalelerine maruz kaldı.
TELEVİZYONLARA ‘BOL BOL’ CEZA
Televizyon kanalları üzerindeki baskılar da sansür ve otosansürü beraberinde getirdi. 2021, televizyon ve internet yayıncılığı alanında idari cezaların yanında bol bol adli ceza verilen bir yıldı. Susma Platformu’nun raporunda “İktidar yanlısı gazetelerin ya da kamuoyunun yayın platformlarında düşüncelerini ifade eden kişileri hedef gösterdiği de bir yıldı aynı zamanda.” denildi.
Rapora göre Kanal D, Show TV, Star, FOX TV ve TV 8 başta olmak üzere kanallar, yayınlarında şiddet sahneleri bulunması, “İslami hassasiyetlerin dikkate alınmaması,” “çarpık ilişki ve diyaloglar,” “gerçek dışı iddialar” ve “genel ahlâk ve ailenin korunması ilkesine aykırılık” gerekçeleriyle RTÜK’ten para cezası aldı.
Kurulun, AKP iktidarını eleştiren kanallara (çoğunlukla Halk TV, TELE 1, FOX TV, KRT) uyguladığı idari para cezalarının gerekçeleri arasında; bazı programların “inanç ve manevi değerleri dalga konusu yapması,” “toplumun dini hassasiyetlerine aykırı olması,” “BİK ve RTÜK basına baskı yapıyor” denmesi, kimi kurum ve kuruluşların “küçük düşürülmesi ve aşağılanması” yer aldı.
100’DEN FAZLA MÜZİSYEN İNTİHAR ETTİ
2021’de de pandemi nedeniyle uygulanan kısıtlamalar müzisyenleri etkilemeye devam etti. Raporda pandemi sürecinde kısıtlamalardan dolayı çalışamadığı ve devlet desteğinden faydalanamadığı için ekonomik zorluklar yaşayan 100’den fazla müzisyenin intihar ettiği belirtilirken “Kürtçe müzik yapan müzisyenlerin sadece sahne performansları engellenmedi; haklarında özellikle TMK kapsamında olmak üzere birçok dava da açıldı.” bilgisi paylaşıldı.
Ayrıca müzisyenler, pandemi kısıtlamalarından dolayı derinleşen güvencesizlikle ve ekonomik krizle baş etmeye çalıştı. Özellikle saat 00.00’da müziğin sonlandırılması uygulamasına dair pek çok müzisyen örgütlü ya da bireysel olarak tepkilerini gösterip eylemler yaptı.
SALGIN ÖNCESİ DÖNEME ULAŞMASI ZOR
Koronavirüs tedbirleri kapsamında 2020’den beri kapalı olan sinema salonları 1 Temmuz 2021’deki “kademeli normalleşme tedbirleri” çerçevesinde açılmaya başladı. Fakat sektörün, çekilen ve salonlarda gösterilen film sayısında ve gişe rakamlarında salgın öncesi dönemin değerlerine ulaşması kısa vadede olası gözükmüyor
Raporun ‘Tiyatro’ bölümünü inceleyen Ayşen Güven ise şunları yazdı: “2021 tiyatro adına, ‘zincirlerimizden başka kaybedecek hiçbir şeyimiz yok’ yılı oldu bana kalırsa. Bir bölümü pandemi yasaklarıyla, bir bölümü de ‘yeni normal’ uygulamalarıyla akan bu yılda tiyatro, ancak oksijen tüpüne bağlı olarak nefes alabildi. Nesnel olarak durum böyleyken yeniden göz hizasında oyun sahneleme ve izleme pratiğine dönmenin coşkusu da çok net görüldü.”
BİK’İN EVRENSEL ÜZERİNDEKİ BASKISI RAPORDA
RTÜK ve BİK kararları da raporda kendisine yer buldu. Rapora göre 2021 yılında basın özgürlüğü alanında öne çıkan bir diğer önemli kısıtlayıcı mekanizma da, yasa gereği bağımsız hareket etmesi gereken medya düzenleme kurumları RTÜK’ün ve BİK’in verdiği kararlar oldu. Raporda ayrıca gazetemiz Evrensel’in örneği de verildi ve şöyle denildi: “Kamu ilan gelirlerini gazeteler arasında dağıtmaktan sorumlu olan BİK’in, ilan kesme cezalarının neredeyse tamamını eleştirel basın kuruluşlarına verirken ilan gelirlerini orantısız bir biçimde hükümet yanlısı gazetelere yönlendirdiği, resmî raporlara dayanılarak yıl içinde haberleştirildi. 4 Eylül 2019 ve Ocak 2020’den beri resmî ilan alması yasaklanan Evrensel ve Yeni Asya gazetelerine yönelik yasak 2021 yılı boyunca da sürdü. Bu gazeteler, uzun süredir yasağa tabi olmaları nedeniyle ilan yayımlama haklarını kalıcı olarak kaybetme riskiyle karşı karşıya.”
Televizyonlar üzerindeki RTÜK baskısı da geçtiğimiz yıl devam etti. Raporda “RTÜK’ün CHP kontenjanından seçilen üyesi İlhan Taşcı’nın paylaştığı verilere göre Üst Kurul, yıl boyunca hükümeti eleştiren yayınlarından dolayı Halk TV’ye, TELE 1’e, FOX TV’ye, KRT’ye ve Habertürk’e 21 milyon liranın üzerinde ceza keserken hükümet yanlısı televizyon kanallarına hiç ceza vermedi” bilgileri yer aldı.
Raporun tamamına buradan ulaşabilirsiniz.(MEDYA SERVİSİ)