Kitaplar arasında
Hasan Akarsu, “Yurdum Yüzünle Başlar” ve “Değişen İklim Dönüşen İnsan” kitabı üzerine yazdı.
Kolaj: Evrensel
Hasan AKARSU
Ozan, Yazar, Eğitimci Cafer Yıldırım’ın şiir, araştırma, inceleme, deneme türlerinde onlarca yapıtı vardır. Yeni şiir yapıtı “Yurdum Yüzünle Başlar” ile şiirinin doruğuna çıktığını kanıtlar. Yayıncısının dediği gibi rahat bir söyleyiş, derinlik ve özgünlükle ilgi çeker. Şiirlerinde anlatı, destansı bir söylem, aşırı sevi, sürekli bir huzursuzluk durumu vardır ve umut arayışı içinde olduğu gözlenir.
Ozan, kendi dünyasında gezinirken kendi yaşamından kesitler verir. “Bir yalnızlığın her şeyi”ni açıklar. Yeni beklentiler ve umutlar içindedir. Aklı ve yüreği arasında gidip gelir aşk uğruna. Karlı soğuk kış gecelerinde çıktığı yolculukları, sevgilisiyle olan anılarını şiirce söyler: “… Sonra gelmişiz. Beni sen uyandırdın. Bütün uyanışlarımın en güzeliydi bu./ Kirpiklerime dokunmuşsun önce, sonra da burnuma…” (s.11). Sevgilisinin sürgünlüğünün bittiği yerde kendisinin gurbeti başlayan ozan, “kalbin ülkesi”nden seslenir sürekli. Zengin imgeleriyle şiir çağlayanı sunar. Huzursuzluğunu, karamsarlığını yansıtırken “insan olmanın buğusuna” ve doğaya sığınır. Ürkek ve telaşlıdır aklında karıncalar dolaşırken. İkinci Yeni şiirini anımsatan bir söyleyiş de var dizelerinde: “Kelimelerin geçiyor aklımdan duru, sade/ Bir kuşun kanat çırpışı gibi tam da sabah vakitlerinde/ Kelimelerin bittiği yerde yüzün başlıyor/ Kaşların başlıyor mesela göklerin anlamı/ Gözlerin bütün çiçek bahçelerini anımsatıyor…” (s.22).
Cafer Yıldırım, kitabının bölüm aralarına ünlülerin şiir üzerine görüşlerinden alıntılar koyar ki şiirle büyük bir savaşım içinde olduğu, kendini şiire adamışlığı gözlenir. Yolculuklarını şiirleriyle anlatırken ünlü ozanların şiirlerine göndermelerde bulunur. Şiir şenliği, düğün şenliği içinde geçer yolculukları. Aradığı, bulmak istediği sevgilisidir, istediği onun yüzüdür yollar boyunca. Duruşu bir dervişi andırır, huzursuzdur ve hep bir arayış içindedir. Sevdiğini bulduğunda yüreği dünyaya sığmayan ozan, sevdiğini yitirdiğinde “Artık ellerimden ölürüm ben” (s.34) der. “Senin kalbinle sarıldım Türkiye olan o büyük kavgaya/ Senden sonra başladım bu şiire, ne zaman biter/ Ya da biter mi bir gün, yorulduğunda kelimeler” (s.35). Ozan, gittiği her yerde sevgilisinin sesini işitmek ister, “yitik bir aşkın vadisinde” yürürken kendisiyle de bir savaşım içindedir. Anılarına yaslandığı olur kimi kez. Her gün bir umutla yaşarken umutsuzluğa kapılır yine. Çünkü “Kendine geç kalır” her zaman. Yüzünde yurdunu taşıyan ozan, sevdiğinin yüzünde yurdunu görür. Yurdunun haritasını çıkarır şiirlerinde: “… Anladım ki elinde hiçbir yol haritası olmadan/ Vatanının her tarafına gidebilir insan” (s.55). Ozan, yaşam olan bir umudu ve güneşini yitirmenin hüznüyle doludur. Aklına ve yüreğine söz geçiremediği için yorgundur; ancak Gezi direnişi yeni bir umut olur: “Gezi: Oysa sıradan bir parktı. Artık sürekli bir umudun adı oldu…” (s.81). Ozan, bir gecede, gençliğin kendine dönüştüğünü, umudun ve Türkiye’nin yeni yüzünü görür.
Cafer Yıldırım, “Yurdum Yüzünle Başlar” diyerek umutsuzluktan umuda, karamsarlıktan iyimserliğe, sevisizlikten sevilere, yaşama sevincine, şiir çağlayanından coşkular dağıtır.
*Yurdum Yüzünle Başlar-Cafer Yıldırım, Şiir, Şiirden Yayıncılık, ocak 2022, 86 sayfa
DEĞİŞEN İKLİM DÖNÜŞEN İNSAN
Nuray Gök Aksamaz İstanbul doğumlu olup ozan, yazar, eğitimci olarak tanınır. Birçok yazın dergisinde ürünleri yayımlanan yazar, 10. yapıtı “Değişen İklim Dönüşen İnsan”da 20 düşünce yazısında bilişim teknolojisini, küreselleşmenin getirdiği sorunları, iklim değişikliğiyle dönüşen insanı irdeler. Toplum bilim ve endüstriyel gelişmeler, yapay zeka, bilişim teknolojisi, ekonomi politik, karbonsuz gelecek vb. konulara açıklık getirmeye çalışır.
Yazar, hızlı teknik gelişmelerin ve kapitalizmin getirdiği yarışın sonuçlarına değinirken üretim ilişkilerindeki değişmeleri değerlendirir. Kovid-19 küresel salgınının dünyadaki olumsuz etkilerini irdelerken ülkelerdeki insani gelişmenin üç gelişim ölçütünü “uzun ve sağlıklı yaşam, eğitime erişim, kişi başına düşen gelir” olarak belirler. Yapay zeka ve robotik varlıkların insanı makineye dönüştüreceğini belirtirken ünlü felsefecilerin görüşlerinden yararlanır. Bilim ve teknolojinin iyi amaçlarla ve kötü amaçlarla kullanıldığında farklı sonuçlar yarattığını vurgularken, bilim gücünün sermayenin elinde olduğunda doğuracağı sonuçları irdeler. “Teknolojinin hangi amaçlarla, nasıl kullanılacağını ve pazar alanlarını belirleyen kuşkusuz ekonomi politiktir…” (s.27) der. Toplayıcılık ekonomisi, tarım ekonomisi, endüstri devrimi, kapitalizm, küreselleşme, bilişim devrimi, bilişim iklimi incelediği konular arasındadır. Esnek üretimin getirdiği sorunlar, iş güvencesi, sınıf örgütlenmesinin önündeki engeller vb. konular da ilgi çekicidir. Yeni Dünya Düzeni, yeni ekonomik modeller, küreselleşmenin getirdiği gerilim, çokuluslu şirketlerin ilişkileri, eşitsiz gelişme ilişkisi, kültürel emperyalizm, “kovid-19 salgını ve iklim değişikliği gündemiyle kitleler için hayatta kalmak güdüsünün canlı kalması…”, askeri dünya düzeninin devrede olması vb. konular önemli sorunlar arasındadır.
Nuray Gök Aksamaz, bilişim devrimindeki küreselleşen kültürü, yapay zeka teknolojisini, toplum odaklı insansız teknolojiyi, sistemden kaynaklanan iklim değişikliğini, dünyadaki barış umudunu, dönüştürülen insanlığımızı, yabancılaşmanın sona ermesiyle insanlığın nasıl sürdürüleceğini vb. örnekler vererek, belgelerle açıklarken geleceğin “İnsansız olmaması” dileğinde bulunur.
*Değişen İklim Dönüşen İnsan-Nuray Gök Aksamaz, Sorgulama, Artshop Yayın, aralık 2021, 192 sayfa