09 Şubat 2022 11:27

Elektrik dağıtımı ve iki farklı örnek

Önemli olan hedeflenen amacın kimler tarafından üretildiği ve dağıtıldığı kadar kimin çıkarına kullanıldığı.

Paylaş

Metin SEVİM
Hacettepe Üniversitesi

Geçtiğimiz hafta enerji kullanımı fazla olduğu elektrik kesintileri yapıldı. Sanayi için fabrika ve atölyelerin ya durduğu ya da yarı zamanlı çalıştığı bir hafta oldu. “Yarın yine bu durum tekrar eder mi” sorusu akla gelmeden önce düne dönüp aslında enerjinin kullanımının ve dağıtımının sınıfsal karakterini ortaya koyan Sovyetlere bakmalıyız. Elektrikten bugün bile faydalanamayan yerlerin olduğunu düşündüğümüzde Sovyetlerde kent ve kır arasında eşit elektrik dağıtımının gerçekleştirilmesi ya da enerjiyi teknik bir olaydan öte toplumsal bir olay olarak görmeleri, Sovyetlerde elektrifikasyonun nasıl ele alındığını gözler önüne seriyor. Çocuk sağlığı açısından bile enerji kullanımını bir halk sorunu olarak ortaya koyması dönemimiz açısından önemli. Bugün kapitalizmin iktidarının enerji kullanımı ve dağıtımı, içerisindeki durumun sınıfsal niteliğiyle birlikte “Kim için enerji” örneğini de gösteriyor.

SOVYET ÖRNEĞİ

Bolşeviklerin enerji alanına duyduğu ilgi, aslında 1917 Devrimi öncesine dayanıyor. Fabrikalardaki mühendislerle hücre kurma çalışmaları yapılıyor. Devrimden sonra elektrik mühendisi olacak Krijijanovski’nin enerji altyapısının gelişmesine dair çalışmalarına başlaması, devrimden önceki çalışmaların geliştirilmesi ve restorasyonunu hızlandırıyor. 2-7 Şubat 1920’de toplanan Merkez Yürütme Komitesi tarafından alınan karar ile Sovyetlerin elektrifikasyonu için Devlet Komisyonu kuruluyor. (GOELRO)

Kısa ve uzun vadeli planla hareket eden GOELRO, işe kısa vadeli planlarla başladı. Bu planlama, mevcut tesislerin yeniden işler hale gelmesi ve elektrik iletim hatlarının kurulmasıydı. Lenin bu planın önemine dair “Sanayinin modern ve ileri teknoloji üzerinde örgütlenmesinin ve kent ile kırsal arasında bağlantı sağlayacak olan elektriğin yaygınlaştırılmasının kent ile kırsal arasındaki ayrımı ortadan kaldıracağını, kırsaldaki kültür düzeyini yükseltmeye olanak sağlayacağını ve ülkenin en ücra köşelerinde bile geri kalmışlığı, cehaleti, yoksulluğu, hastalığı ve barbarlığı yok edeceğini köylülere göstermeliyiz” * demişti. Uzun vadede planın ana hedefi ise Sovyetleri sekiz bölgeye ayırarak santraller ve elektrifikasyon kurulmasıydı. Aralık 1920’de sunulan rapora göre on yıllık bir çalışma planlanıyor. Plana göre ekonomi ve elektrifikasyon; yakıt, hidrolik enerji, tarım ulaştırma ve sanayi gibi sektörleri kapsıyor. “Sanayide büyüme için ise GOELRO; ürünlerin basitleşmesi ve standartlaşmasını, azami makineleşmeyi, daha bütüncül bir iş bölümü yapılmasını ve büyük üretim birimleri oluşturarak küçük işletmelerin sayısının azaltılmasını öneriyordu. Ardından sektörel analizlerde her bir kaynak ve sektör ele alınıyordu.” **

1921 yılında GOELRO, var olan ekonomik zorluklara rağmen planına sağdık kalarak sadece santral kurmayı değil gerekli ekipman ve inşaat malzemelerinin sağlanması için yerel kaynak üretimini de önemsiyordu. Personellerin eğitilmesi ve santrallerin kurulması için elektronik ve termodinamik enstitüleri kuruldu. Sovyetlerde kıtlığın bitmesinin ardından GOELRO’nun bütçesi arttırılarak çalışmalar hızlandı. Kısa vadeli planların en önemlisi olan Volkhov Hidroelektrik Santrali 1921-26 yılında kuruldu. Türbinleri, Sovyetlerin üretiminin yanı sıra İkinci Dünya savaşı sırasında Leningrad’ın elektriğini de karşıladı. “1928-32 yılları arasını kapsayan birinci beş yıllık plan ve ardından gelen hızlı sanayileşme hamleleri sayesinde 1931 yılına gelindiğinde GOELRO Planının neredeyse tüm hedefleri aşılmıştı. 1932 yılı için GOELRO Planı ile hedeflenen elektrik üretimi 1913 yılının 4,5 katıydı, 1932’ye gelindiğinde ise 1913 yılına göre üretim yedi kat artmıştı. GOELRO Planından on beş yıl sonra 1935'te kadar Sovyetler Birliği enerji alanında dünya standartları seviyesine ulaşmış ve dünyada ABD ve Almanya'dan sonra üçüncü sıraya yükselmişti. Yine 1935’te ulaşıldığında elektrik santralleri için ihtiyaç duyulan tüm ekipman Sovyetler Birliğinde üretilebiliyor ve ithal ekipmana gerek duyulmuyordu. Elektrifikasyon erken dönem Sovyet sanayileşmesinin kalbiydi. Çarlık Rusya’sından farklı olarak Bolşevikler elektrifikasyonu sadece sıradan bir teknik mesele olarak değil toplumu sosyal, siyasal ve ekonomik olarak dönüştürmenin bir aracı olarak kabul etmişti.”***

TÜRKİYE GERÇEĞİ

Çok uzak tarihe gitmeden pergelin ucunu ülkemize ve politikalarına çevirdiğimizde karşılaşacağımız enerji savaşları olarak adlandırabileceğimiz Orta Doğu’dan Akdeniz’e kadarki siyasi yaklaşımları enerji alanları içerisinde hakimiyet kurma ve pay kapma çabasıdır. Ülke içerisindeki en yakın örneği olarak da geçtiğimiz günlerde sanayide yaşanan elektrik kesintisine değinmekte fayda var. Bunula birlikte kabine toplantısının ardından elektrik faturalarına dair tartışmalara da bakmak gerekiyor.

Enerji kesintisi nedeniyle OSTİM, Sincan OSB ve Kocaeli gibi üretimin yoğun olduğu yerleşkelerde elektrik kesintisi yaşandı. Evrensel’e yansıyan işçi haberlerinde bu kesintiden işçilerin tedirginlik yaşadığı yansıdı. Bu tabloyu fazla açmadan devam etmek gerekirse, kabine toplantısı ardından faturalara itiraz olarak günlük 5’den 7’ye aylık ise 150’den 210 kilovatsaate çıkarıldı. Bu, toplam enerji tartışmaları açısından, ülkedeki elektrik faturalarına yansıyan miktarı düşürmek yerine nispeten iyileştirme yapacak bir hamle.

Sanayisinden hane halkına kadar ülkemizde enerji içerisindeki harcamaların en önemlilerinden biri olan elektriğin tekeller etrafında yönetilmesi toplumun geneli açısından kullanımından ücretine sorun yaşatıyor. Yazıyı sonlandırırken yine Sovyetler Birliği üzerinden bir örnek ile bitirmek iyi olur. Rusya güneş ışınlarının gelişi açısından zorluk yaşayan bir coğrafyaya sahip. Bu durum çocukların gelişimleri açısından önemli olan D vitamininden mahrum kalmalarına sebep oluyor. Sovyetler, bu sorun karşısında çocukların kuvars lamba etrafında yapay da olsa terapi görmesi yöntemini izledi. Bu durum, elektrifikasyon dahil sorunun çözümünün niteliğini ortaya koyuyor. Önemli olan hedeflenen amacın kimin çıkarına, kimler tarafından üretildiği ve dağıtıldığı sorunudur.

 

*bilimveaydinlanma.org/elektrifikasyon-planinin-100-yili/

**bilimveaydinlanma.org/elektrifikasyon-planinin-100-yili-2/

*** bilimveaydinlanma.org/elektrifikasyon-planinin-100-yili-3/

ÖNCEKİ HABER

Geçim sıkıntısı dayanılmaz hale geldi

SONRAKİ HABER

Belarus, Rusya Müttefik Kararlılığı 2022 ortak askeri tatbikatı yarın başlayacak

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa