"Sendikalıyız ama ücretimiz asgari ücret düzeyine düştü"
"Asgari ücretle çalışan işçi sayısı yüzde 57’lerden yüzde 80’lere çıktı. Kimi iş yerlerinde de sendikalı işçilerin ücreti asgari ücretin altında kaldı ya da eşitlendi."
Fotoğraf: Freepik
Halil İMREK
Hatay
Birçok iş kolunda işçiler, düşük zam oranlarına karşı eylemde. Türkiye’de enflasyonun zirveye çıktığı, hayat pahalılığının arttığı bir dönemden geçiliyor. İşçiler giderek daha fazla yoksullaşıyor. İşçilerin aldığı ücretler asgari ücretle, yani açlık sınırıyla eşitlenirken, araştırma sonuçlarını yayımlayan devletin kurumları ise güvenilir bulunmuyor.
Ekonomik koşullar ve işçilerin ‘tepkisi’ karşısında aralık ayında belirlenen asgari ücrette oransal olarak yüksek bir artış yapılırken, işçilerin alım gücünün düşmesini engellemedi. Bu durum asgari ücret üzerinde ücret alan birçok işçiyi asgari ücretli hale getirdi. Asgari ücretle çalışan işçi sayısı yüzde 57’lerden yüzde 80’lere çıktı. Öte yandan toplu sözleşme imzalanan kimi yerlerde de sendikalı işçilerin ücreti asgari ücretin altında kaldı ya da eşitlendi.
AĞUSTOSTA TİS İMZALANDI AMA...
Petrol-İş’in örgütlü olduğu İskenderun Gübre AŞ işçileri 2021’in ağustos ayında imzalanan TİS ile aldıkları ücretin asgari ücret ile eşitlendiğini söyledi. Sendikaları Petrol-İş Adana Şubenin ağustos ayında imzaladığı sözleşmede düşük zamma imza attığını söyleyen işçiler, 10-15 yıllık işçilerin ücretlerinin asgari ücret ile aynı noktaya geldiğine dikkat çekerek ek zam talep ettiklerini söyledi.
Çalıştıkları iş kolunun petrokimya olduğunu hatırlatan ve direkt zehir soluduklarına dikkat çeken işçiler, “İşyerinde çok sıkıntılarımız var, en önemli sorunumuz düşük ücretler. Daha önce ücretlerimiz ile asgari ücret arasında ortalama bin lira fark vardı. Şimdi ücretlerimiz asgari ücret ile eşitlendi. Üretim bölümünde çay içilecek yer yok. Her hafta pazar günü sekiz saat mesaiye kalıyoruz. Daha önce hafta içi de 4 saat mesaiye kalıyorduk. Onu kaldırdılar. Dört pazar ayda 32 saat mesaiye kalıyoruz. Öyle ücretimiz asgari ücretin üzerine çıkıyor. Yoksa aldığımız çıplak ücret asgari ücret oldu. Hatta bazı işçi arkadaşların çıplak ücreti asgari ücretin dahi altına düştü ama kanunen zaten 4 bin 253 lira asgari ücret verilmesi gerekiyor” dediler.
TEMSİLCİLER BİZİM SORUNLARI ÇÖZMÜYOR
İskenderun Gübre’den başka bir işçi ise şöyle konuşuyor: “Benim şubat başı maaşım yattı. Bu ocakta çalıştığım ayın maaşı, 5 bin 500 lira fazla mesailer ile birlikte. Normal şartlarda alacağım parayı ben mesailerle ancak alabiliyorum. Bizim ek zam talebimiz var. Sendika işyeri temsilcilerine de iletiyoruz ama hem işveren temsilcisi hem sendika sorumlusu bizi dinlemiyor. Çünkü iki yerin de temsilcisiler. Biz işçilerin sorunlarını çözmek yerine bizi oyalıyorlar” dedi. İşçi fabrikada iki temsilcinin de vardiya amiri olduğunu ifade ediyor.
Yoğun bir tempoyla çalıştıklarını dile getiren işçiler üretim bölümünde dinlenecekleri bir yerin olmadığını söylüyor. İşçiler “Çay molası var ama çay içilecek yer yok” diyor. Bunu sendika temsilcisine söylediklerini ancak bunun da kulak ardı edildiğini belirten işçiler, “Basit bir mesele ama çözülmüyor. 15 dakika biz işçilerin çay molası var. 15 dakika rahat rahat çay içeceğimiz, oturacağımız, arkadaşlarla az da olsa sohbet edeceğimiz bir mekanımız niye olmaz” diye soruyor.
SENDİKASIZ YERLERLE FARKIMIZ KALMADI
Sendikadaki işleyişin değişmesi ve işyeri temsilcilerinin de işçilerin sesi olması ve onların sorunlarını çözmek için uğraşması gerektiğini söyleyen işçiler, “Vardiya amirinden temsilci olur mu? İşçiyi mi savunacak işvereni mi savunacak? Biz sendikalıyız, toplu sözleşme yapılıyor ama gelinen noktada sendikasız yerlerle farkımız kalmadı. Asgari ücret alır olduk. Bizim ücretlerimiz asgari ücretin altına düştü. 10-15 yıllık işçilerin ücretleri asgari ücretin ayarına düştü. Fazla mesaiye kalarak asgari ücretin üzerinde maaş alabiliyoruz. 15 yıllık işçi asgari ücret alır mı? Eskiden sendika senede bir gün yılbaşında üyesine bir hediye gönderiyordu. Bu yılbaşında onu da vermediler. Antalya’da otel mi ne yapıyorlarmış” dedi.