9 Şubat 2022 10:56

Sırada ne var jetonlu geçiş mi?

“Kütüphaneye girmek için karşısındaki kafeden parayla galoş almak zorundayız. Okulumuza ticarethane diyorduk ama bu bambaşka bir vaziyet artık.”

Sırada ne var jetonlu geçiş mi?

Kaynak: Kaynak: Wander Fleur / Unsplash

Berat Can DEMİR

İstanbul Aydın Üniversitesi

Durmaksızın yükselen enflasyon, gelen zamlar, cep yakan faturalar… Ekonomi her gün daha da dibe batarken bizler de sefalete sürükleniyor ve en temel hakkımız eğitimden bile mahrum bırakılıyoruz. Çoğumuz kredi ve bursla geçinmeye çalışıyoruz. Çoğu öğrenci burs alamıyor, kredi almaktan ise gelecekte sırtlarına yük olacağı ve faiziyle ödemek zorunda bırakılacakları için çekiniyorlar. Bu durum sonucunda da kimimiz okulla eş zamanlı olarak çalışmak zorunda kalıyoruz kimimiz ise okulu bırakıp genç yaşta işçi olmak. Geçtiğimiz sene 650 TL olan KYK burs ve kredisi bu sene 850 TL oldu. Bunun karşısında enflasyon üç haneli yüzdelere ulaşmış durumda. Enflasyon ile aldığımız KYK burs ve kredisi arasında böylesine bir orantısızlık varken günde bir öğün bile yemek yediğimizde aldığımız kredi ve bursun üstünde bir masrafla karşılaşıyoruz. Temel ihtiyaçlarımızı bile karşılayamazken hobi ve sosyal aktiviteler gitgide daha da ulaşılamaz hâle geliyor.

KÜTÜPHANEYE GİRİŞ 1 TL

Eğitim, özel bir sektör haline geldi. Devlet üniversitelerinde dahi öğrenciler müşteri olarak görülürken vakıf üniversitelerinde durum daha da vahim. Öğrenciler eğitim için üniversiteye yıllık ortalama 20 bin TL gibi bir meblağ ödemelerine rağmen kampüsün içine girdikleri an sömürülmeye başlıyorlar. Artık birer alışveriş merkezini anımsatan kampüslerde çeşitli zincir restoran ve kahve dükkanlarına yer veriliyor, yemekhane ve kantin fiyatları zaten dışarıdaki herhangi bir restoranı aratmıyor. Üniversiteler ise patronlara öğrencileri bir müşteriymişçesine görüp sermayelerine sermaye katmaları için iktidar tarafından altın tepside sunulan alanlar.

Geçtiğimiz günlerde İstanbul Aydın Üniversitesinde kendi okulumuzun kütüphanesine girebilmemiz için biz öğrencilerden 1 TL istendi. Okul kütüphaneye girebilmek için galoş giyme zorunluluğu getirdi, galoşların ise kütüphanenin karşısında bulunan bir kafeden 1 TL karşılığında temin edilmesi gerekiyor.

Yaşadığımız bu olayı çevremizdeki arkadaşlarımızla tartıştık. Hukuk Fakültesi öğrencileri kütüphaneyi en çok kulananlar arasındalar. Bir arkadaşımız fikrini şöyle ifade ediyor: “Öğrencisi olduğumuz okulun kütüphanesini kullanabilmek için galoş mu satın alacağız? Bugün giden arkadaşlar kütüphaneye girebilmek için karşıdaki kafeden 1 TL’ye galoş almak zorunda kalmışlar. Okuldaki sabunu da marketten parayla alıp götürelim o zaman. Kafeyle yapılmış ticari bir akit var belli ki.”

Bir başka arkadaşımız “Öğrenciden haraç kesiyorlar, cidden yazık. Ticarethane diyorduk da bu kadarını beklemiyorduk.” diye ekliyor.

Bir diğeri “Sadece bu olsa neyse, tuvaletlere hiçbir hijyen ürünü doğru düzgün temin edilmiyor. Okulun tuvaletine bir tuvalet kâğıdı koymaktan kaçınıyorlar. Bu kadar yüksek ücretler ödüyoruz okumak için, bunu da taksitlerle, kredilerle yapmaya çalışıyoruz. Oldu olacak okula da 1 TL jeton atarak girelim” şeklinde devam ediyor.

Kütüphaneye ücret karşılığında girmek zorunda bırakılmamız farklı farklı fakültelerden pek çok öğrencinin çözüm aradığı bir sorun. Daha önce personel sayısının yetersiz olması nedeniyle kütüphanenin çalışma saatleri kısıtlanmıştı. Ancak öğrenciler imza toplayarak saatlerin uzaltılmasını talep etmiş ve bu talebi kabul ettirmişti. Bu da biz öğrencilere böyle sorunların ve bu sömürü düzeninin üstesinden gelebilmek için tek çaremizin birleşmek olduğunu ve bir araya geldiğimiz ölçüde kazanımlar elde edebileceğimizi göstermişti. Bugün, okulumuzun kütüphanesine girebilmek için ücret ödemek zorunda bırakılışımızın karşısında izlememiz gereken yol da yine buradan geçmekte.

Evrensel'i Takip Et