Bu zam yağmurundan payımıza çaresizlik değil direniş düşecek!
Cemaat ve tarikatlara milyonlarca lira aktarılırken öğrencilerin sorunlarına kulak tıkanıyor, öğrenciler enflasyon karşısında hiçbir etkisi olmayan zamlara mahkûm ediliyor.
Pıxabay
Berfin GÜLER
İnönü Üniversitesi
Merhaba Genç Hayat Okurları. Ekonomik krizle boğuştuğumuz 2021’i tam geride bıraktık derken 2022 yılını da zam yağmurları ile karşıladık. Kredi ve bursa gelen zam biz daha sevinemeden cebimizden çıkmış oldu. Deyim yerindeyse kaşıkla verilen kepçeyle geri alındı. Şehrimiz Malatya’da ulaşıma gelen %50 zamla birlikte elektrik faturalarını ikiye katlayıp doğalgaz faturalarına da yansıyan zamlar öğrencinin bütçesini kat kat aşar oldu. Biz de ev arkadaşımla diğer evlere kıyasla en uyguna bulduğumuz, aylık kirası 1000 TL olan öğrenci evimize gelen 1075 TL doğalgaz faturasından sonra küçük çaplı bir kalp krizi yaşadık diyebiliriz. Gelen fatura sonrası en soğuk aylardan geçmemize rağmen kombiyi kapatmayı bile düşündük. Ocak ayının bu denli bütçemizi sınayacağına ihtimal bile vermiyorduk. Ev kirasını dahi aşan bir fatura hiçbir öğrencinin altından kalkabileceği bir miktar değildir. Yurt çıkmadığı için mecburen evde kalan bir öğrencinin çalışmadan, yalnızca aldığı bursla sadece faturalar ile baş edebilmesi bile mümkün değil. “Biz iktidara geldiğimiz zaman burslar 45 liracıktı” diyen Erdoğan, bizleri zam yağmuruna tutarken faturayı da yine biz öğrencilere, emekçilere, işçilere kesmekte. Barınma ve ulaşım biz öğrencilerin en temel hakkı olmasına rağmen artık bunlara dahi erişemiyoruz. Her gün okula gidip gelirken en az 6 TL yol parası ödeyen ve beş gün okula gitmek zorunda olan bir öğrencinin bursuna yapılan 200 TL zam da gerçekten çok komik bir rakam. Cemaat ve tarikatlara milyonlar aktarılırken neden öğrencilerin tüm bu sorunları görmezden gelinmekte? Biz öğrenciler neden her yeni güne geçim kaygısı ile başlıyoruz? Okulda konuştuğumuz tek konu ekonomik kriz oldu artık, başka bir şeyden bahsedemez olduk. Herhangi bir sosyal aktiviteye bütçe ayırmayı bırakalım bir kenara, en temel ihtiyaçlarımızı bile karşılayamaz olduk. En basit örneği, bir kadının en mecburi ihtiyacı olan hijyenik pedlerin fiyatları dudak uçuklatmakta. Artık ped alırken hangisi daha sağlıklı diye düşünmek yerine “Acaba hangisi daha ucuz” diye düşünmek zorunda kalıyoruz.
ÇARESİZ DEĞİLİZ, SESİMİZE SES KATARAK DEĞİŞTİRECEĞİZ
Gençliği cemaat ve tarikat yurtlarına iten, gelecek kaygısı ve ekonomik krizle baş başa bırakan Erdoğan ve AKP yönetimi, her ne kadar biz öğrencileri ve sorunlarımızı görmezden gelse de bulunduğumuz her alanda eylem, protesto ve boykotlar düzenleyerek; bu eylemlere dahil olurken sıra arkadaşımızı, sınıf arkadaşımızı, mahalle arkadaşımızı da kolumuza takıp sesimize bir ses daha katarak, giderek çoğalan bir kalabalıkla güçlü bir mücadele barikatı örerek bu düzeni değiştireceğiz! Krizin bedelini omuzlarımıza yıkılmasına izin vermeyeceğiz!