10 Şubat 2022 03:52

MMK işçisine bir tüyo

Adana'dan bir emekçinin mektubu: "Sendikacıların hissettirdiği hislerle eve gidersin ama elektrik su, telefon, kömür faturası gelince; bakkalı, manavı görünce yüzde 23 zam sana sıfır hissettirir."

MMK işçisine bir tüyo

Özçelik-İş Genel Başkanı Yunus Değirmenci ve MMK Metalurji işçileri | Fotoğraflar: Twitter, Evrensel

Adana’dan bir emekçi

Evrensel’de bir haber gördüm. Hem sorular üşüştü başıma, uykum kaçtı, hem de ufak bir konuda yardımcı olmak istedim.

Bir MMK işçisi, "Metal iş kolundaki en kötü sözleşme" diyor, hem sendikacı "Yüzde 30 zam aldık" diyor, “Bunu da neye göre hesaplıyor anlamış değiliz” diyor.

Yunus Bey, Yunus Bey! Anlamamış adam, bir daha anlatın ki anlasın. Eğer işçiler anlamaları gereken şeyleri anlarsa seni ağaca çıkartırlar sana söyleyeyim. Ama işçi kardaşıma Adana’dan yardımcı olmaya çalışıyım.

Hava durumunu sunarken kullanılan bir söz var hani "Hissedilen sıcaklık", bildin mi? Ha, derecede ne yazdığı önemli değil, sen ne kadar hissediyorsun? Misal +10 derece yazar ama sen sıfır derece hissedersin. Niye? Kömürün yoktur, ceketin yoktur, üşürsün. Kış aynı kıştır ama zengini başka hisseder, fakiri başka… Buraya kadar tamam mı?

Tamamsa devam… Şimdi sözleşmede yüzde 23 yazıyor ya, sendikacı sana der ki… “Senin yerine çalışacak işsiz insan çoook!” Yüzde 23 sana yüzde 27 gibi görünür. Güngör Bey de sana “Sen yeni başlayan işçiden şu kadar fazla alıyorsun kardeşim!” deyince, hissedeceğin zam 35 olur. "Dış güçler", "milli ekonomi", "sabredeni Allah sever, ben daha çok severim" deyince hissettireceği zam yüzde 55 olur. Belki de yüzde yüz. Sendikacı abilerin bunu yapmaya çalışır. Yoksa rakam işçiye başka sendikacıya başka görünmez kardeşim.

Sendikacıların hissettirdiği hislerle eve gidersin ama elektrik su, telefon, kömür faturası gelince; bakkalı, manavı görünce yüzde 23 zam sana sıfır hissettirir. Sizin sözleşme o hesap.

Sendikanın rakamlarını anlayamayan işçi arkadaşıma hislerle ilgili bazı sorular soracağım. Kafama takıldı.

Birincisi; Yunus başkanının aldığı maaşla seninki bir mi? Zam pazarlığı yaparken kendi maaşını mı, senin maaşını mı hissetti veya düşündü? Evin masrafları, elektrik faturası, karşısında o ne hissetti, sen ne hissettin? Hanginiz elini cebine rahat atar? Hanginiz çocuğuna daha rahat harçlık verir? Ay sonunda o ne hisseder, sen ne hissedersin?

İkincisi; bütün gün klima altında oturan, klimalı arabalarla gezen Güngör başkanla 750 derece fırının önünde çalışan işçi, zam konusunda aynı şeyi hisseder mi? Seni anlayabilir mi?

Üçüncüsü; alnının teriyle işverenden aldığın maaş sana "yetiyor" da senin aidatından aldığı aynı maaş Yunus başkanla Güngör başkana yetmiyor mu? "Yetmiyor" da senden katbekat fazla maaş alıyor. Acaba başkanlar seninle aynı maaşı alsalardı bu sözleşme karşısında ne hissederlerdi?

Dördüncüsü her şeye rağmen "başkanlar" bu zamma he demiş olabilir. Neden "İşçiye de bir soralım, onlar da he derse imzalarız" dememişler? "İşçiler" toplu sözleşmede zurnanın zırt dediği yer mi, orkestra şefi mi?

Bu soruların cevabını bana ve işçi arkadaşlarına açıklarsan rahat uyurum.

Gelelim tüyoya… Yunus başkanla Denis arkadaş, işçinin alacağı ücrette hemen anlaşmışlar.  En çok Yunus başkanın alacağı yeni arabayı konuşmuşlar. Araba kampanyalarına bakmışlar. Malum Yunus başkanın arabası eskidi. Yenisine bakıyormuş. Sıfır alacakmış… Ama fiyatlar değişti. Denis yardımcı olacakmış marka seçimi konusunda. Ama Denis bir şey söylüyormuş, başkan başka bir şey söylüyor. Her kafadan başka bir ses çıkıyor. Reklam olmasın diye araba markalarını söylemiyorum. Başkan kampanyaları takip ediyor, ucuz yollu bir araba düşürmeye çalışıyor. "En fazla 6 milyon verebilirim" diyor. Tabii ki sendika adına… Benim sana vereceğim tüyo bu, belki senin de kulağına gelmiştir.

Son bir soru… Acaba diyorum sizin toplu sözleşmede alacağınız ücret ile başkanın alacağı arabanın fiyatı arasında bir bağ var mı?

Kestane kebap acele cevap!

EVRENSEL'İNMANŞETİ

101 milyarlık gasp

101 milyarlık gasp

Enflasyonla mücadele adı altında uygulanan Erdoğan-Şimşek programı, enflasyonu düşürmüyor ama ücret ve maaşları acımasızca ezmeye devam ediyor. DİSK-AR’ın araştırmasına göre sadece iki aylık enflasyon nedeniyle işçilerin, memurların ve emeklilerin cebinden en az 101 milyar lira çalındı. “Enflasyonun nedeni ücret zamları” yalanının foyası da açığa çıktı.

BİRİNCİSAYFA
SEFERSELVİ
DİSK-AR’ın araştırmasına göre sadece iki aylık enflasyon nedeniyle işçilerin, memurların ve emeklilerin cebinden en az 101 milyar lira çalındı.

Evrensel'i Takip Et