Elektrik faturaları ‘Nesne Mahkemesi’nde yargılanıyor

Yalçın SALMAN
Antalya 

Antalya’da bir grup sanatçı elektrik faturalarına yapılan zamları sanat ile eleştiriyor. Gereği düşünüldü cümlesiyle başlayan “Nesne Mahkemesi”nde elektrik faturalarının yüksek gelmesine neden olan şofben, çamaşır makinesi, ısıtıcı, tüplü televizyon gibi birçok suç şebekesi üyeleri yargılanıyor. Sanatçılar tarafından kurulan mahkeme kararınca sergi Antalya Nobu Projects’te sanatseverlerle buluşuyor. Kolektif bir şekilde oluşturulan sergide Batuhan Yaldızkum, Burhan Kum, Cengiz Kuluğ, Damla Çetinkaya, Ezgi Bilgin, Kemal Kahveci, Kübra Yıldırım’ın bireysel ve toplu yapılan resim, heykel, fotoğraf ve yerleştirmeleri bulunuyor. Sanatçılardan Kübra Yıldırım ve Ezgi Bilgin’le “Nesne Mahkemesi” sergisini konuştuk.

"EYLEM NİTELİĞİNDE BİR SERGİ YAPMAK İSTEDİK"

Nesne Mahkemesi sergisini hazırlama fikri nasıl ortaya çıktı?

Kübra Yıldırım: Bizde herkes gibi yüksek gelen faturalara şaşırdık ve bunları konuşurken faturaların çok ilginç olduğunu bunların da sanat eseri değerinde olduğunu ve sergilenmesi lazım diyerek diğer arkadaşlarla tartıştık, fikrimizi geliştirdik ve biz de faturalarla ilgili bir tepki gösterelim istedik. Yüksek gelen faturalara sebep olan elektrikli eşyaları sergileme ve yargılama fikri ortaya çıktı. Bunu da F tipi galeri olarak sergiledik.

Ezgi Bilgin: Ülkemizde faizin etkisi, enflasyonun yükselmeye devam etmesi ve zamlar can yakmaya devam ediyor. Son olarak elektriğe gelen zamlar, çok kısa süre içerisinde faturaları iki katına çıkardı. Sanat, evrensel bir dilse ve ulusal bir ifade biçimiyse biz de sanatçılar olarak üzerimize düşen rahatsızlığımızı dile getirme alanı olarak sanatı değerlendirdik. Sanatla güçlü bir söylemde bulunabileceğimizi düşündüğümüz için elektrik faturası öznelinde herkesi zorlayan fahiş fiyatlara karşı eylem niteliğinde bir sergi yapmak istedik.

"ÖNCE SUÇLULARI TOPLADIK"

Mahkemede hangi eşyalar var? Eşyaların üzerindeki çizimler neyi ifade ediyor? Eşyaları seçmenizde etkili olan özellikler nelerdi?  

Ezgi Bilgin: Çeşitli beyaz eşyalar, buzdolabı, saç kurutma makinesi, klima gibi farklı elektronik eşyalar var. Evimizde ve atölyemizde bulduğumuz eşyalardan oluşturduk galeriyi. Onlar suçluymuş gibi profilden ve karşıdan çekilen fotoğraflarını duvarlara astık.

Kübra Yıldırım: Ülke gündeminin çok hızlı değişmesinden dolayı hızlı bir süreç oldu ve önce suçluları topladık. Suçlular arasında şofben, çamaşır makinesi ve birçok eşya bulunuyor. Suçluları mahkemeye getirdikten sonra üzerlerine küçük müdahalelerde bulunarak espri katacak şeyler ekledik. Bunlar arasında; “fakir” marka şofbenin “fakir” yazısının üstüne “halk” yazmak, nem makinesine kumaştan maske yaparak hırsız anlamı vermeye çalıştık.

"BEN BLENDER YAKALAYABİLDİM"

Sizin yakaladığınız suçlu var mı ve neden yargılanıyor?

Kübra Yıldırım; Ben blender yakalayabildim. Blender çok elektrik yakan bir makine değil ama içine koyduğum bozuk paralarla birikimlerimizin nasıl parçalandığı ve bu ekonomik durumun hayallerimizi nasıl uzaklaştırdığını hicivsel bir şekilde anlatmaya çalıştım. Suçlular arasında bulunan bir ısıtıcıya Guernica tablosunun küçük bir parçasını çizdim ve oradaki kesitin bir şeyler anlatmasını istedim. Çizdiğim kesitte yer alan ışık kaynağı olan bir ampul var ve üzerinde göz şeklinde, sorgu odasını andıran kısım var. Guernica’yı yorumlayan kişilerden çizdiğim kesitle alakalı şöyle bir yorum buldum “Ampul İspanyolca’da bombilla demekmiş ve bu Guernica’da o kasabaya atılan bombaların tasviri olarak tabir ediliyor. Ben de bombaları ülkedeki faturalarla ilişkilendirerek hicivsel olarak anlatmaya çalıştım.

Ezgi Bilgin: Elektrik faturalarını evlerimizden getirdik. Sergileme tekniği olarak herkesin faturası farklıydı. Benim elektrik faturamın altında faturayı gördüğümde uğradığım şaşkınlığa dair aktardığım çocuksu ve naif bir çizim var.