Genç işçi: Yarınları inşa edenleriz!
Kocaeli'deki bir fabrikada çalışan genç işçinin mektubu: "Ülkemizin dört bir yanında son günlerde yaşanan işçi eylemleri, yurt dışına gitme düşüncelerine bir cevap niteliği de taşıyor."
Fotoğraf: DHA
Genç işçi
Kocaeli
"Ve elbette ki, sevgilim, elbet,
dolaşacaktır elini kolunu sallaya sallaya,
dolaşacaktır en şanlı elbisesiyle: işçi tulumuyla
bu güzelim memlekette hürriyet…"
Selamlar Evrensel okurları, ben bir fabrikada sözleşmeli olarak çalışan 24 yaşında bir işçiyim. Günümüzde ülkenin dört bir yanında üniversitede okuduğu bölümle ilgili iş bulamayınca bölüm dışı yerlerde çalışan binlerce gençten biriyim.
Ülkemizde son günlerde yaşanan ve bizlere umudun ve kurtuluşumuzun yolunu gösteren direnişlerle ilgili yazmak istedim.
Asgari ücret zammından sonra 1 Ocak itibarıyla her şeye gelen zamlar, deyim yerindeyse zam bombardımanı sonrası, ülkemizin dört bir yanında iş durdurmalar ve grevler patlak verdi. Yemeksepeti, Migros Depo işçileri, Trendyol, Farplas ve onlarca iş yerinde işçiler ve emekçiler insan bir yaşam istedikleri için hak arama mücadelesine girdi.
Kazanımlar oldu devam eden mücadeleler de var.
"Bu ülkeden bir yol olmaz yurt dışına kapak atmak lazım" fikri, kimimizin gerçekleştirdiği ve bize sosyal medyadan anlattığı, bizlerin de görüp "Ulan be" diye içimizden geçirdiği bir durumdu. "İki ay çalışıp araba alabiliyoruz", "Telefon çok ucuz", "Hayat ucuz" gibi düşünceler, sürekli konumuz oluyor ya da düşüncelerimiz de yer ediyor. Peki neden bizim ülkemizde bunlar yok? Neden biz gençler istediğimiz gibi yaşayamıyoruz? Neden en temel ihtiyaçlarımıza bile ulaşamıyoruz?
Ülkemizin dört bir yanında son günlerde yaşanan işçi eylemleri, yurt dışına gitme düşüncelerine bir cevap niteliği de taşıyor. Demek ki hâlâ ülkemizde biz gençlerin bir kurtuluş yolu var.
Biz gençler hayatta kalabilmek için gece gündüz üç kuruş paraya çalışıyoruz. İşte bu eylemlerdeki yeni yüzler biziz, unutmayalım ki gelecek de biziz. Bugünün genç işçileri, yarınları inşa edenleriz.
Patlak veren bu eylem ve grevler, kimi yerlerde çeşitlilik gösterse de ortak sorun, insanca çalışma koşulları ve insanca yaşayabilecek bir ücret için başlamıştır. İşte biz genç işçiler, o hep özendiğimiz, gitmek istediğimiz ülkelere gitmek yerine, ülkemizi tam olarak onlardan daha da ileride bir yere getirmek için bu mücadeleleri görmezden gelmemeliyiz.
Üç kuruş paraya bizleri köle gibi çalıştırıp, geleceğimizi elimizden almak isteyen bu iktidar ve onun işbirlikçisi patronlara karşı birleşmeliyiz. Haklarımız için mücadele etmeliyiz artık. "Ümidim kalmadı ya" diyenlere sesleniyorum: İşte umut bizlerin kapısını çalıyor, ya geleceğimiz için birleşip bir araya gelip insanca bir yaşam ve çalışma koşulları için mücadele edeceğiz, umuda kapıyı açacağız ya da gün doğmadan işe gidip, gün batımında işten çıkıp; tek sosyal hayatımız servis ve otobüs camlarından geçerken gördüğümüz hayat olmaya devam edecek.
İşte bu mücadele bizlerin mücadelemiz, kardeşim haydi geleceğimiz için ekmek ve hürriyet kavgasına!
