11 Şubat 2022 09:39
Son Güncellenme Tarihi: 11 Şubat 2022 20:06

Dedeoğulları’na yönelik saldırının tek tanığın ifadesi bir buçuk ay sonra alındı

Dedoğulları davasında Keleş ve Çalık ailesinin gerçekleştirdiği saldırının tek tanığı olan Ahmet Ardıç’ın ifadesi olaydan bir buçuk ay sonra alındığı ortaya çıktı. Dava 20 Nisan 2022'ye ertelendi.

Fotoğraf: MA

Paylaş

Irkçı saldırı sonucu 7 kişinin katledildiği Karslı Dedeoğulları ailesine yönelik 12 Mayıs 2021’de Çalık ve Keleş ailesi tarafından gerçekleştirilen saldırıya ilişkin 2’si tutuklu 9 kişi hakkında açılan davanın 2’nci duruşması, Konya 8’inci Ağır Ceza Mahkemesi’nde görüldü.

Kimlik tespitiyle başlayan duruşmaya, Dedeoğulları ailesini yakınları, taraf avukatları Diyarbakır Barosu’ndan ve Özgürlük İçin Hukukçular Derneği’nden çok sayıda avukat katıldı. Halkların Demokratik Partisi (HDP) Milletvekili Nuran İmir ve Konya İl ve İlçe yöneticilerinin de aralarında bulunduğu çok sayıda kişi duruşmaya izledi. Sanıklardan 4 erkek salonda hazır bulunurken tutuklu 2 sanık ise Ses ve Görüntü Bilişim Sistemi’yle (SEGBİS) bağlandı.  

Duruşmada, 12 Mayıs 2021’de Dedeoğulları’na yönelik gerçekleştirilen saldırının tek tanığı Ahmet Ardıç dinlendi. Sütçülük yapan Ardıç, olay günü süt topladığını ve bu şekilde tanık olduğunu söyledi. Ardıç, mahkemedeki ifadesinde, “Her iki evin arasında kavga olduğunu gördüm. Ben de aracımdan inip ayırmaya çalıştım. Ama zaten ayrılmışlardı. Her iki tarafında da elinde cisimler vardı. Ben Lütfü abileri ayırıp evlerine doğru götürdüm. O ara bunlar tekrar Dedeoğulları’nın evine doğru gitti. O sırada Ayşe Keleş bana, ‘polisi ara’ dedi. Aradım, 5 dakika sonra polis geldi. Polis gelince durdular” dedi.

İFADESİ BİR BUÇUK AY SONRA ALINDI

Olay günü ifade için karakola çağrılmadığını belirten Ardıç, “Sonrasında çağırdılar. Savcılıkta ifademi aldılar” dedi. Mahkeme başkanı dosyadaki bilgilere bakarak Ardıç’ın ifadesinin 16 Haziran’da alındığını söyledi. Mahkeme başkanı Ardıç’a “İfadenin bir buçuk ay sonra mı aldılar” diye sordu. Ardıç, “Evet bir buçuk ay sonra aradılar. İfadeden önce kimseyle görüşmedim buna dair. Ama olaydan sonra herkesle işim gereği görüşüyordum” diye konuştu. Mahkeme başkanı Ardıç’ın savcılıkta verdiği ifadesini okudu. Ardıç savcılık ifadesinde, “Polis gelince ayrıldılar kim kimi vurdu görmedim” dediği görüldü. Bunun üzerine mahkeme başkanı, “Olayın tek tanığısın kim kimi vurdu görmedin mi” diye sordu. Ardıç, “Her iki tarafın elinde de sopalar vardı kim kime vurdu görmedim. Savcı değişince tekrar ifademi verdim” şeklinde konuştu.

"OLAY DEDEOĞULLARI’NIN EVİNE KAYDI"

Mahkemenin ısrarlı soruları üzerine tanık Ardıç, kimlerin elinde sopa gördüğünü anlattı. Yaşar ve Barış Dedeoğulları ile Lütfi ve Ali Keleş’in elinde sopa gördüğünü söyledi. Olay sırasında ateş sesi duyduğunu da belirten Ardıç, kimin ateş ettiğini görmediğini ileri sürdü. Mahkeme başkanını, “Savcılıktaki ikinci ifadende ikinci kavganın Dedeoğulları’nın bahçesinde olduğunu söylüyorsun öyle mi” sorusuna Ardıç, “Evet, sokakta başladı sonra o tarafa doğru kaydı” dedi. 

POLİS 2 BUÇUK SAAT SONRA GELMİŞ

Tanığın ifadesinin üzerine söz alan Dedeoğulları ailesinin avukatı Atila Kart, olay kurgusuna dair 25 Haziran tarihli bir tutanağın dosyada olduğunu belirtti. Kart,  söz konusu tutanakta katledilen Serpil Dedeoğulları’nın olay günü saat 22.03’te 12 kez polisi aradığına dikkati çekti. Ahmet Ardıç’ın da yine 22. 11’de polisi aradığını belirten Kart, “Ardıç aramada, ‘kavga var, silahlı bıçaklı. Öldürecekler, çok acil’ diyor. Tutanağa göre polis ise olay yerine 00.35’te geliyor. 2,5 saat sonra. Ama Ahmet Ardıç, 5 dakika sonra geldiğini söylüyor. Olay yeri tutanağı burada. Bu durumda tanığa nasıl baskı yapıldığını görüyoruz. Bunlar delil karartma diyoruz. O yüzden tutuklansınlar istiyoruz” ifadelerini kullandı.  

YAZIŞMALAR SORULDU

Söz alan Dedeoğulları ailesinin avukatlarından Abdurrahman Karabulut da, sanıkların kendi aralarındaki WhatsApp yazışmalarını hatırlatarak, “Yazışmalarda Ramazan Çalık, senin için ‘sütçü Ahmet’i savcılığa götürdük’ diyor. Ne diyorsun, kim vardı yanında” sorusuna, Ardıç, “Kimse yoktu ben tek gittim” yanıtını verdi.

ÇETİN DEDEOĞULLARI YERİNE BAŞKASINI GÖSTERDİ

Ardıç’ın konuşmasında sürekli sanıklar için “Veli abi, Lütfü abi” sözlerine vurgu yapan Dedeoğulları ailesinin avukatlarından Özüm Vurgun, “Her iki aileyi de tanıdığını söylüyorsun. Çetin Dedeoğulları burada tanıyorsan teşhis eder misin” sorusuna, Ardıç, “Evet yurt dışından gelen bir oğulları vardı onunla arada otururduk, tanırım” dedi. Ardıç, salonda bulunan Çetin Dedeoğullar yerine katledilen Yaşar Dedeoğulları’nın kardeşini gösterdi. Bunun üzerine Vurgun, tanık beyanlarının yalan olduğunu kaydederek suç duyurusunda bulunulmasını talep etti.

Söz alan sanık avukatları, polisin olay yerine 2 buçuk saat sonra geldiğine dair tutanağı yalanladı. Sanık avukatı, olaydan dakikalar sonra polis ekiplerinin geldiğini savundu.

Ardından saldırının yaşandığı gün Ayşe Keleş’in evinde bulunan kızı Esma Keleş, eltisi Fadimana Keleş ile Yahya Çalık’ın eşi Şerife Keleş tanık olarak dinlendi. Dinlenen tanıklar yaşananları görmediklerini belirtti.

SANIKLARIN BENZER İFADELERİ

Duruşmada sanıkların ifadeleri alındı. İfadesi alınan tutuksuz sanıklar İbrahim Keleş ve Ramazan Çalık benzer ifadeler kullandı. Dedeoğulları’nın elinde sopa olduğunu iddia eden sanıklar, kimin kime nasıl vurduğunu görmediklerini söyledi.

TANIMADIĞI KİŞİLERİN İSİMLERİNİ SAYDI

Ardından sorgusu yapılan Ali Keleş (Lütfi oğlu) ise çelişkili ifadelerde bulundu. Dedoğulları’nın elinde sopa olduğunu iddia eden Keleş, “Bana sopayla vurdular. Ben kimseye vurmadım. Yumruk salladım. Silah sesi duydum. Yaşar Dedeoğulları ateş etti, silahı ona Sibel ya da Serpil getirdi. Onları sima olarak tanımıyorum, sadece her ikisinin de isminin S ile başladığını biliyorum” şeklinde konuştu. Mahkeme başkanının, “Sima olarak tanımıyorsan, hepsinin ismini tek tek nasıl sayıyorsun, kolluk ifadende de hepsini tek tek saymışsın” sorusuna sanık Keleş, “İsimlerinin s ile başladığını biliyorum” diyerek geçiştirdi. 

SANIKTAN GEÇİŞTİRMELİ YANITLAR

Elinde ateş artığının tespit edildiğini belirten mahkeme başkanı, “Buna dair ne diyeceksin” sorusuna, sanık Keleş, “Evet, olaydan birkaç gün önce bahçede av tüfeğiyle ateş ettim” yanıtını verdi. Mahkeme başkanını, “Elini hiç yıkamadın mı” sorusuna, sanık Keleş, “Doğrudur başkanım” dedi.

Söz alan Dedeoğulları ailesinin avukatlarından Atila Kart, “Beyanlar dosyadaki maddi bulgularla uyuşmuyor. Saldırının evin içinde olduğunu gösteren bulgular var. Müvekkillerimin hastane raporları var. Bunları sorun” dedi.

Sanık avukatları ise sanıklara sadece, “Olay nasıl sonlandı” sorusunu yöneltti. Sanıklar bu soruya, “Her iki taraf da yorulunca bitti” yanıtını verdi.

"AİLEM ÖLDÜRÜLECEKLERİNİ DE SÖYLEMİŞLER"

Ardından Çetin Dedoğulları’nın beyanları alındı. 12 Mayıs’ta yaşanan saldırıdan sonra Konya’ya geldiğini söyleyen Dedeoğulları, “Ailem kendilerini yaralayanları da öldürüleceklerini de söylemişler. Ölen ve saldırıya uğrayan aynı kişiler, saldıran ve öldürenler de aynı kişiler. Ama siz burada olmayan insanların nasıl dayak yediğini tartışıyorsunuz. Saldırı ve katliam dosyasının birleştirilmesi lazım” dedi. Dedeoğulları, sanıkların hepsinden şikayetçi olduğunu belirtti.

"BİZ KÜRDÜZ ARALARINDA İSTEMİYORLAR"

Dedeoğulları ailesinin yakınlarının beyanlarına geçildi. Söz alan Yaşar Dedeoğulları’nın kardeşleri, Ercan İnik, Öner Rıfatoğlu, Filiz İşkin, Cengiz Rıfatoğlu, Erdal Rıfatoğlu ve Beyis İnik tüm sanıklardan şikayetçi olduklarını belirtti. Katliamda katledilen İpek Dedeoğulları’nın kardeşi Hülya Kaplan ise, “Kardeşim İpek’le sürekli telefonda konuşurduk. Bana hep derdi, ‘biz Kürdüz aralarında istemiyorlar. Bizim için ‘Kürtleri buradan kaldıracağız’ diyorlar, derdi. Diğer komşularıyla arası iyiydi sadece bu katillerle kötüydü” şeklinde konuştu. 

Kaplan da tüm sanıklardan şikayetçi olduğunu dile getirdi.

DURUŞMA ERTELENDİ 

Mahkeme, tutuksuz sanıkların tutuklanması yönündeki taleplerin reddine ve adli kontrol tedbirlerinin devamına, tutuklu sanıkların tutukluluk halinin devamına karar vererek bir sonraki duruşmayı 20 Nisan’a erteledi.

DURUŞMA ARDINDAN AÇIKLAMA

Duruşmanın ardından adliye önünde açıklama yapıldı.

Mahkemenin birleştirme talebinin reddine karar verdiğini belirten Avukat Atila Kart, “Yani 8’inci Ağır Ceza Mahkemesi de 4’uncu Ağır Ceza Mahkemesi gibi ‘Mehmet Altun’u ayrı sanıkları ayrı yargılayacağım’ dedi. Yani ‘ben göstermelik yargılama yapacağım’ dedi. Adalet Bakanlığı’nı göreve davet ediyorum” ifadelerini kullandı. Söz alan Avukat Abdurrahman Karabulut da, “12 Mayıs saldırısı bir sebep 30 Temmuz katliamı bir sonuçtur” diye belirtti. 

"DENİZ POYRAZ KATLİAMINDAN FARKLI DEĞİL"

Ardından söz alan Halkların Demokratik Partisi (HDP) Milletvekili Habip Eksik, “Ailenin uğradığı faşist ırkçı bir katliamın davasının yürütüldüğü adliyenin önündeyiz. Dedeoğulları ailesinin maruz kaldığı ırkçı, faşist katliam Deniz yoldaşımızın uğradığı katliamdan, Taybet ananın cenazesinin Cizre’de bir hafta boyunca sokakta tutulmasından farklı değildir. Bugün Dedeoğulları ailesinin uğradığı katliam 4 bin 700 köyün hukuksuz bir şekilde boşaltılmasından farklı değildir. Bu olaylar bu coğrafyada iktidarların Kürt halkına yönelik yürüttüğü faşist politikalarının sonucudur” şeklinde konuştu. 

"KÜRT HALKINA YAPILAN KATLİAMDIR"

İktidar yetkilerinin her TV programına çıktığında Kürt halkına yönelik sarf ettikleri sözler ve yürüttükleri politikanın katliamın oluşmasına sebebiyet verdiğini vurgulayan Eksik, “Biz HDP olarak Türkiye’de halkların birlikte yaşama umudunun var edilmesi için, tüm halkların eşit bir şekilde ortak bir yaşam kurması için mücadele veriyoruz, vermeye de devam edeceğiz. İktidar, bu mücadelemizin başarıya ulaşmaması için baskı uyguluyor, yargının tarafsız ve bağımsız karar vermemesi için adeta bu katliamı gerçekleştirenlere yardımcı oluyor. Dedeoğulları ailesinin uğradığı katliam Kürt halkına yapılan bir katliamdır. Bu katliamın asıl nedeni de iktidarın söylem ve politikalardır. Bugün Türkiye’de halkların birlikte barış içinde adil bir şekilde yaşamasını istiyorsak o zaman tarafsız ve bağımsız karar verecek mahkemeleri de sağlamalıyız. İktidar elini bu mahkemelerin üzerinden çekmeli. Davanın takipçisi olmayan devam edeceğiz” ifadelerini kullandı. (MA)

ÖNCEKİ HABER

CHP Milletvekili Nihat Yeşil: Ankara’da tarım alanlarının yüzde 10’u yok oldu

SONRAKİ HABER

NATO’dan gerilimi artıracak hamle

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa