Bir direniş gecesinden notlar: Aha ‘keşfet’e düştük! Bade Halı işçileri direniyor!
Bir yandan bazı işçiler Tiktok’ta canlı yayın yapıyorlar, biri bağırıyor: “Aha keşfete düştük. Bade Halı işçileri direniyoooor!”
Fotoğraf: Evrensel
Mesut BAYLAV
Antep
İşçiler fabrikanın bahçesinin girişinde makinistlerle toplantı yapıyor. Ara ara sesler yükseliyor. Patron işçilere dayattığı ücrete -müdürler, makinistler aracılığıyla- işçileri ikna etmeye çalışıyor. Ancak işçiler kararlı: “Ya talebimizi karşılarsınız ya da çalışmıyoruz.” Az önce işçilerin durdurduğu çark, artık dönmüyor.
İşçiler ikna olmayınca taktik değişiyor. Şimdi de işçileri servislerine bindirip ‘geri yollama’ taktiği uygulanmak isteniyor. İşçiler binmeyeceklerini söylüyorlar: “Kar yağdığında buradan eve yürümedik mi gerekirse yine yürürüz!” İşçiler haklı, karda kışta kıyamette işçiler servisler çalışmadığı için işten yürüyerek eve gitmişti.
İşçinin kararlılığını görünce fabrikanın bahçesinden kovdular.
Önceki gece Bade Halı önünde böyle başladı direniş. Gündüz iş bırakan Bade İplik Fabrikasından sonra, Bade’nin bir diğer fabrikasında da iş bırakma başlamış oldu.
‘Telci’lere verilen 5 bin 750 lira, ‘halfe’lere verilen 6 bin 900 lira aylığa karşı çıkan işçiler, parça başı ücret teklifini de kabul etmeyip telcilere 6 bin 500, halfelere 7 bin 500 sabit ücret istiyor.
BAŞPINAR’DA ATEŞ YANMAYA DEVAM EDİYOR
Hava eksilerde, buz gibi. Ateş yakılıyor. Başında toplanıyor işçiler. Gecenin soğuğunda coşkuyu bir işçi ateşin üzerinden atlayarak başlatıyor. Atlarken de “Bir montum var, o da yanacak ya” derken; diğer bir işçi, “Acı (biraz) geri durun da herkes ısınsın” diyerek arkada kalan arkadaşlarını ateşin etrafında toplamaya çalışıyor.
Bir süre sonra bir araç yaklaşıyor işçilerin yanına. Gelenler diğer fabrikalarda 4-12 vardiyasından çıkan işçiler. Ortamın havası bir anda değişiyor. İşçilerden biri söz alıp Bade Halı işçilerine sesleniyor: “Hepiniz çoluğu çocuğu, aileniz için buradasınız. Hiçbirinizi tanımıyorum ama hepinizin ailesi benim ailem kadar kutsal. Sizin burada yaptığınız diğer fabrikalara da örnek olacak.” Alkışlarla birlikte “Helal olsun dayıoğlu” cümlesi dilden dile dolanıyor.
Sonra ateş başında deneyimlerini aktarıyor işçiler birbirlerine. Bir yandan da bazı işçiler Tiktok’ta (sosyal medya uygulaması) canlı yayın yapıyorlar, biri bağırıyor: “Aha keşfete düştük. Bade Halı işçileri direniyoooor!” İzleyenler, direnenler, potansiyel direnişçiler! İşçiler onların ‘keşfet’inde. Onları görüyor, onları izliyorlar.
Bade Halı işçileri kendi aralarında temsilcilerini belirlediler. Bu temsilcilerin Bade İplik’te iş bırakan işçileri ziyaret etmesi, haberleşmenin sağlanmasının önemini konuşuyorlar. İşçilerle birlikte Bade İplik önüne gidiyoruz. İki fabrikanın işçilerinin birbiri ile buluşması havaya ayrı bir değişim salıyor. Sürekli haberleşmeleri gerektiğini, birlikte kazanacaklarını vurgulayan konuşmalar yapılıyor.
Bir Bade İplik işçisi, “Küfür eder gibi 4 bin 600 TL para yatırdılar bu ay. Her şeyden kesinti yapılmış. Kar yağışı, elektrik kesintileri” diye arkadaşlarına seslenirken bir diğer işçi, “Devamsızlık primi diyorlar. Yav arkadaşlar aranızda devamsızlık primini alabilen var mı? Ben iki senedir çalışıyorum bir defa devamsızlık primi alamadım. Biz izin kullanmasak bile kendileri izne yolluyor, kar yağışını, elektrik kesintisini, siparişlerin durgunluğunu bahane edip. Zaten oradan gelecek 150 lira da hiçbirimizi kurtarmaz” diyor.
İşçilerden biri, “Biz çalışmazsak makinelerin bir önemi yok” diyor, “Bir ay çalışmasak kaybedeceğimiz para 4-5 bin TL. Bu fabrika 1 gün çalışmasa trilyonlar kaybeder. Onlar bize muhtaç.”
Bade İplik ve Bade Halı işçileri mücadelelerini ortaklaştırdı. Başpınar’da ateş yanmaya devam ediyor.