15 Şubat 2022 23:29

Mola | Aç patron olur mu?

Dağıtım şirketleri esnaf kurye modelini "Kendi işinin patronu ol" yalanıyla pazarladı. Ellerinde avuçlarında ne varsa satarak bu işe giren kuryeler "İşin içine girince işin aslını gördük" diyor.

Fotoğraf: Eren Ergine/Evrensel

Paylaş

Sinan CEVİZ
Eren ERGİNE
İstanbul

İşçi sınıfının koşullarını ustalıkla sergileyen yönetmen Ken Loach’ın yönettiği “Sorry we missed you” (Türkçe ismi ile “Üzgünüz size ulaşamadık”) filmi, doğrudan esnaf kurye modelini konu etmektedir. Filmde, 2008 yılında başlayan Mortgage krizinin ardından işsiz kalan Ricky Turner’in ailesinin dramı ve yoksullukla mücadelesi işlenmektedir. Kuzeydoğu İngiltere’deki Newcastle kentinde yaşayan Ricky, birçok işte çalıştıktan sonra bir kargo dağıtım şirketinde kendi hesabına çalışmak için başvuruda bulunmaktadır. Yaptığı iş görüşmesinde şirket yetkilisi, “Biz seni işe almıyoruz, sen bize katılıyorsun”, “Bizim için değil, bizle çalışıyorsun”, “Bizim için araç kullanmıyorsun, ama hizmet ediyorsun”, “İşe alım sözleşmesi yok, maaş yok, ama ücret var, mesai yok, sadece müsait olacaksın”, “Kendi dağıtım işini kurmuş olacaksın” gibi şartlar sunmaktadır. Bu şartlar, çalışma modelindeki sözleşmenin koşullarını göstermektedir. Şirket, patron kimliğinden tamamı ile feragat etmektedir. Ricky, eşinin aracını satarak peşinat yapmakta, kredi borcu ile birlikte dağıtım aracını satın almaktadır.

"ÇOCUĞU İÇİN BİLE İZİN YOK"

Araç kendisinin olmasına rağmen Ricky zamanla yeni çalışma formunun kişilik üzerindeki etkilerini derinden hissetmektedir. “Kara kutu” ismi verilen barkot tarayıcı takip cihazı ile sürekli olarak denetim altında tutulan Ricky, en basit insani etkinlikleri yerine getirmekte dahi zorlanmaktadır. Aile yaşantısında sorunlar yaşamaya başlamaktadır. Çocuğu için izin bile alamamaktadır. Şirketle kurduğu sözleşme Ricky’in üzerinde sürekli olarak baskı yaratmaktadır.

Araştırma görevlisi Erkan Kıdak’ın hazırladığı TÜMTİS yayınlarından çıkan Esnek Kurye Modeli kitabından yapılan bu alıntı ülkemizde son günlerde çokça konuşulan esnaf kurye modelinin çarpıcı bir özeti.

"KENDİ İŞİNİN PATRONU OL"

Özellikle pandemi döneminde dijital pazarlama sektörü dünyada olduğu gibi ülkemizde de ilerledi. İnsanlar neredeyse tüm ihtiyaçlarını dijital uygulamalardan sipariş vererek temin etme yoluna gidiyor. Bu durum kargo sektöründe faaliyet sürdüren firmalar arasında rekabeti de derinleştirdi. Artan rekabet koşullarında şirketler, yapılan işi daha ucuza mal etmek için, işçilerin temel haklarını budadı, kuralsız ve düşük ücretle çalışmaya zorladı. “Kendi işinin patronu ol” sloganıyla işçiler sefalete mahkum edildi. Kurye sektöründe işçilerin düşük ücretlerle ve güvencesiz çalıştırılması “hayal satarak” yapıldı ve hâlâ yapılıyor. Kim daha rahat bir işte çalışmak ve daha çok kazanmak istemez ki? Genç işçilere daha rahat yaşam vaadiyle seslenen dağıtım şirketleri esnaf kurye modelini “Kendi işinin patronu ol” yalanıyla pazarladı. “Yapman gereken tek şey arabanı al gel” söylemleri etrafında işçiler adeta bir bir tuzağın içerisine çekildi. Taşıma şartlarına uygun bir araç alınıyor, bazı taşıma sektörlerinde bu motorla da yapılabiliyor. Kişi kendi firmasını kurup çalıştığı markanın ürünlerini belirlenen adet fiyatı üzerinden dağıtıyor. İşte sistem böyle işliyor.

"PAZAR GÜNLERİ BİLE ÇALIŞIYORUZ"

Elinde avucunda ne varsa satarak bu işe giren bir Trendyol çalışanı süreci şöyle anlatıyor: “Banka kredisi çekerek kârlı gördüğüm bu işe başladım. Ancak kredi, Bağ-Kur, araba masrafları derken elimizde bir şey kalmıyor. Kalması bir yana borçlarımızı ödeyemiyoruz.”

“İşin içine girince işin aslını gördük” diyen başka bir esnaf kurye de şunları söylüyor: “Firmaların hiçbir sorumluluğu yok, biz her türlü riski alıp çalışıyoruz. Kargo taşırken zarar görse fatura bize kesilir, teslimde aksama olsa, müşteri şikayet etse fatura bize kesilir. Araç arızalansa masraf bize, kaza geçirsek hiçbir güvence yok. Neymiş kendi işimizin patronuymuşuz. Cebimize üç kuruş fazla girsin de borçları ödeyebilelim diye pazar günleri bile çalışıyoruz.”

Trendyol kuryelerinin yaptığı eylemlerde konuştuğumuz kuryeler çoğu zaman ellerine geçen ücretlerin asgari ücretin bile altına düştüğüne de ayrıca dikkat çekiyor. Aralarında ay sonunu getirmek için Bağ-Kur’u ödemeyen de var, öğle yemeği yemeyip akşama kadar aç çalışan da.

3 yıldır Scotty’de çalışan bir esnaf kurye artan yakıt fiyatlarından sonra eline geçen para azalınca kendi yaşamından ödün vermiş, çocuğuna bez alamaz duruma gelmiş, bardağı taşıran son damla da şirketin yaptığı düşük zam oranı olmuş. Scotty çalışanı esnaf kurye işine girdiği için pişman olmuş. “Kendi işinin patronu ol” sloganını hatırlatan Scotty çalışanı, “Aç patron olur mu?​” diye soruyor.

Bir Trendyol çalışanı ise durumu şöyle özetliyor: “Ayda 10-12 bin veya 15 bin elimize geçecek diyoruz, bu rakam iyi gibi gözüküyor. Hesap kitap yapıyoruz, işe giriyoruz. Ancak yakıt ödemesi, yemek, Bağ-Kur ödemesi, tüm masrafları ekleyince elimizde kalan para asgari ücret bile olmuyor.”

Yine eylemler sırasında çalıştığı şirketin 2022 zam oranını değerlendiren bir esnaf kurye anlattıklarıyla sömürünün boyutunu gösteriyor: “Tüm masraflar şahsımıza ait, bu nedenle zamlanan her unsur bizi doğrudan etkilemektedir. Yakıt, vergi dilimleri, Bağ-Kur, motorlu taşıtlar vergisi, kasko, sigorta gibi maddelerde enflasyon nedeniyle ciddi artışlar meydana gelmiştir. Yemek, muhasebeden sigortaya kadar her masrafı kendimiz karşılıyoruz, buna rağmen yapılan 1000 liralık zam aylık yakıt giderimizi bile karşılamıyordu.”

Trendyol, Scotty,Hepsi Jet, Yurtiçi Kargo çalışanlarının yaşadıkları yazının girişinde bahsettiğimiz Ricky’in yaşadıklarının aynısı. Birgün Ricky çalışırken gasba maruz kalır, eşi ile birlikte hastaneye gittiğinde şirket yetkilileri tarından aranır, yetkililer işin Rick’nin kendi işi olduğunu söyler ve Rick’den zararı karşılamasını ister. Bunun üzerine Ricky’nin eşinin şirket yetkililerine verdiği cevap binlerce esnaf kuryenin yaşadığı durumu özetler: “Nasıl kendi işi olabiliyor? Senin için günde 14 saat, haftada 6 gün çalışıyor. O sana çalışıyor. Nasıl kendi işi olabilir? Bundan paçayı nasıl sıyıracaksın?​”

GÜVENCELİ ÇALIŞMA VE ÜCRET ARTIŞI

Esnaf kuryelerin aktardıkları güvencesiz çalışmanın boyutlarını gözler önüne seriyor. “Kendi işinin patronu ol” yalanı ile tuzağa çekilen kuryeler firmaların bütün taşıma maliyetlerini üstlenerek deyim yerindeyse açlık sınırında yaşamlarını sürdürmeye çalışıyor. Üstelik kimi banka kredileri ile kimisi ise araç taksitleriyle boğuşuyor. Kara Taşımacılığı Kanunu’nda firmalar yüzde 10 kadrolu işçi çalıştırmak zorunda. Yani çalışanların yüzde 90’ı kendi araçları ile firmalarda çalışabilir. Ulaştırma ve Altyapı Bakanlığının Bilgi Teknolojileri ve İletişim Kurumu (BTK) kadrolu kurye çalıştırma sınırını artıracağını duyurdu. Ancak düzenlemenin nasıl olacağı bilinmezken yüzde 10 kadrolu çalışanın yüzde 20’ye çıkarılacağı öngörülüyor. Esnaf kurye uygulamasının bu düzenlemeden başka kanunda bir yerinin olmadığını belirtmek gerekir. Bu nedenle esnaf kuryeler alt işveren statüsünde de değiller ve firmaların kargolarını taşırken tüm riskleri esnaf kurye olarak çalışanlar üzerlerine alıyor. Türkiye’de kayıtlı 200 bin esnaf kurye ve motokurye çalışırken, bu rakamın kayıt dışı çalışma ile 900 bin olduğu kurye dernekleri tarafından ifade ediliyor. Tüm bu kuralsızlık ve düşük ücret tartışmaları 24 Ocak’ta Trendyol kuryelerinin iş bırakması ile hak arayışı mücadelesine döndü. Trendyol’daki esnaf kuryelerin eylemleri diğer işyerlerindeki gerek esnaf kuryeler gerekse de kadrolu çalışan kuryelerin eylemleri ile devam etti. Trendyol da başlayan eylemler, Yurtiçi, Scotty, HepsiJet, Aras Kargo, Sürat Kargo, Yemeksepeti, Digitürk, çorap/tekstil işçileri, liman işçilerine yayıldı. Trendyol’da dayatılan yüzde 11’lik zam oranı yüzde 38’e yükseltilince eylemler sonlanırken bugün Yemeksepeti işçileri hem patronun yüzde 17’lik zam teklifine karşı hem de esnaf kurye dayatmasına karşı direniyor. Talepler anlaşılır, “Güvenceli çalışma ve ücret artışı.”

Yeni yılda Evrensel aboneliği hediye edin
ÖNCEKİ HABER

İlaçta kur düzenlemesi | "Krizi çözmeyecek"

SONRAKİ HABER

Bakan Özer: Kronik hastalığı olan öğrencileri devam zorunluluğundan muaf tutacağız

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa