İşçi hareketi, bir iki yılda gerçekleştirdiği kadar eylem ve direnişi nasıl oldu da bir aya sığdırabildi? İşçiler ne istiyor? Nasıl deneyimler elde ettiler? Geleceğe ne aktaracaklar?
Hazırlayan: İşçi Sendika Servisi
Neden şimdi ve neden bu kadar yaygın? Son yıllarda zayıflamış olan işçi hareketi, bir iki yılda gerçekleştirdiği kadar eylem ve direnişi nasıl oldu da bir aya sığdırabildi? İşçiler ne istiyor? Nasıl deneyimler elde ettiler? Geleceğe ne aktaracaklar?
Eylemler ve direnişler, "bitti", "sınıf özelliğini kaybetti" denilen işçilerin gücünü tazeleyerek ileri çıktığı bir dönemi yaşatıyor bizlere. Sokaktan kaçınmayı salık vererek umudu seçim sandığına hapsedenlere inat, dümene geçtiğinde neler yapabileceğini dosta düşmana gösteriyor işçiler. İktisadi, sosyal ve siyasal bunca sorunun altında ezilen kitlelerin nefes borusu oluyorlar adeta.
Yemeksepeti işçisi, “Sokağa çıkmayın diyorlar ama bu ülkede sokağa çıkmadan hiçbir şey elde edemiyorsun” diyor. “Çalışma koşullarından biriken bir tepki ve öfke vardı zaten. Bunun üzerine düşük ücret ile çalışmak işin tuzu biberi oldu. Bir de temel tüketim maddelerine gelen zamlar olunca insanlar dolup taştı artık” diyen Çimsataş işçisi, hareketin temeline işaret ediyor. Divriği’de direnişi ateşleyen etkenleri anlatan işçiler, Madenciler Günü’nde şirketin ‘ikram’ı olan tatlı verilirken bir yöneticinin “Herkes bir tane yesin, fazlasını yemeyin” sözlerini hatırlatıyor. Çünkü o sözler, yaşadıkları sorunların derinliğinin özet bir ifadesi aslında…
Dosyamızda eylem ve direnişlerin olduğu başlıca kentlerde ortaya çıkan ve benzer talepler etrafında “yolunu arayan” işçi hareketinin “izini sürüp” yukarıdaki sorulara cevaplar aradık.