Geleceksizlik ve geçim sıkıntısı “mutsuzluk” nedeni
TÜİK'in “Yaşam Memnuniyeti Araştırması"nda en mutsuz şehir Diyarbakır oldu. Bu durumun nedenlerini gözlemlemek için Diyarbakırlılarla konuştuk.
Fotoğraf: Evrensel
Dilan TEMİZ
Berat MATYAR
Diyarbakır
Diyarbakır’a gelip de sokaklarında gezen, ekmeğinden yiyip suyundan içenler bilirler. İnsanları cana yakın, yardımseverdir. Hatta bir o kadar da neşelidir. Bu manzara bir “sosyal deney” videosu ile ya da bir sokak röportajında mutlaka çıkmıştır karşınıza…
Ama şimdilerde durum biraz farklı. Türkiye İstatistik Kurumu’nun (TÜİK) “Yaşam Memnuniyeti Araştırması 2021” sonuçları en mutsuz şehri Diyarbakır olarak belirledi. Bu durumu gözlemlemek ve nedenlerini Diyarbakırlılara sormak için Dağkapı Meydanı’na gidiyoruz. İnsanlarla fotoğraf çekmeden, ya da video almadan bunun nedenlerini konuşmak kolay olsa da bunu bir habere yazacağımızı söylediğimizde ya da video çekmek istediğimizde konuşmak istemiyorlar. Bu durum mutsuzluğun nedenlerini de az da olsa anlatıyor.
İŞSİZLİK EN ÖNEMLİ ETKEN
Meydanda yürüyen insanlarla konuşma girişimlerimizin birkaçı başarısız olsa da nihayet bir kadın adını yazmamamız şartıyla konuşmayı kabul ediyor. “Diyarbakır neden mutsuz?” sorumuza işsizliğin en önemli etken olduğunu vurgulayarak, “Diyarbakır’ın işsizlik oranına baktığınızda işsizlik oranının, çalışanların oranından daha yüksek olduğunu görürsünüz. Asgari ücreti 4 bin 253 lira yapınca millet alkışladı. Niçin alkışlıyorsunuz ki?” diyerek tepki gösteriyor. Doğal gaza, elektriğe yapılan zamlar ile alınan ücretlerin eridiğine ve mutsuz olduklarına dikkat çeken kadın, “Bunun sorumlusu her kimse cezasını çekmelidir. Biz gençler olarak geleceğimiz olsun istiyoruz. Geçim sıkıntısının bu kadar artmasının nedeni baştakilerdir. Ekonomiden zerre anladıkları yok” diyor.
"HEPİMİZİN ORTAK GÖRÜŞÜ GEÇİM SIKINTISI…"
Meydanda yürüyenlerden başka birini daha ikna ediyoruz konuşmaya. Aile yaşantısının ve kültürünün mutsuz olmasındaki etken olduğunu söylüyor Şeyhmus. İnsanların hayallerinin peşinde koşması gerektiği görüşünde olan Şeyhmus, “Ekonomiden zaten bahsetmek istemiyorum. Bu hepimizin ortak görüşü. Geçim sıkıntısı…” diyerek mutsuzluğun sebebini anlatıyor.
"ÖĞRENCİ OLMAMA RAĞMEN ÇOK ZORLANIYORUM"
Birkaç kişi konuşunca meydanda bunu görenler cesaretlenerek sorumuzu geri çevirmiyorlar. Tuğba, üniversite öğrencisi. Ülke ekonomisinin battığını söylüyor Tuğba ve şöyle devam ediyor: “Şahsen kendi adıma söyleyeyim üniversiteye gitmeme rağmen burs veya kredi alamıyorum, durumum yok. Ekonomi şu an düşüşte hiçbir şey alınamıyor. En büyük sebep bu zaten, mutsuzluk oranı arasında. Öğrenci olmama rağmen çok zorlanıyorum. Diyarbakır’da oturuyorum, Dicle Üniversitesi’nde okuyorum ama yine de zorlanıyorum.”
"İNSANLAR BİR ŞEY ALAMIYORLAR VE STRESE GİRİYORLAR"
Abdulkadir Dedeoğlu ise mutsuzluğun sebebini geleceksizliğe bağlıyor. Gelecek kaygısının toplumun her kesimine sirayet ettiğini belirten Dedeoğu ise “Ekonomik sebepler çok etkiliyor bunu, insanlar bir şey alamıyorlar. Almak istedikleri şeyleri alamadıklarında stres oluyorlar. Yani biraz daha siyasilerin halka inmesi lazım, daha halktan yana olmaları, insanları düşünmeleri lazım. Bu şekilde politika üretmeleri gerekir. Ben bu şekilde ülkenin daha refaha ulaşabileceğini düşünüyorum” diyor.
BİR BAŞKA NEDEN: KÜRTLERE BASKI
Dağkapı Meydanında konuştuğumuz Diyarbakırlı yurttaşlar mutsuz olmalarının en önemli nedenini geçim sıkıntısına bağlıyorlar. Konuşmak istemeyen ya da video veya fotoğraf almamak şartıyla konuşup, adını yazmamızı istemeyenlerin çoğunluğu ise mutsuzluğun nedenini geçim sıkıntısının yanı sıra yakın tarihte Diyarbakır ve Bölge illerinde yaşanan sokağa çıkma yasakları ve çatışmalara, kısacası bölgede Kürt halkına yönelik süren baskıcı politikalara bağlıyor. “Konuşacak çok şey var ama…” deyip susmayı tercih ediyorlar. Biz de Diyarbakırlıların yeniden eski neşesine dönmesini umut ederek Dağkapı Meydanı’ndan ayrılıyoruz.