IŞİD’in para kaynağının can damarı Türkiye’de

Birkan BULUT
Ankara

Suriye ve Irak’ta hakimiyetini kaybeden IŞİD’in son yıllarda uluslararası para transferleriyle nasıl güç toplamaya çalıştığı MASAK raporlarına yansıdı. 10 Ekim Ankara Katliamı dosyasına giren raporlara göre örgütün geçmişte ciddi ölçüdeki uluslararası askeri malzeme ve para transferi, son dönemde cezaevi ve kamplardaki unsurların desteklenmesi ve kurtarılması için sürüyor. IŞİD’e para akışının merkezinde bulunan Türkiye’de, kadın ve çocukların kurtarılması çağrılarıyla birçok ilden ciddi paralar toplanıyor. 2020 yılında Suriye ve Irak’ta 200 çocuğun kurtarılması iddiasıyla 1 milyon 700 bin TL topladığını aktaran emniyet genel müdürlüğü, 2021 yılında ise şahıs hakkında arama olmadığını bildirdi.

10 Ekim Ankara Katliamı davasının bugün görülecek duruşmasında tanık olarak dinlenen IŞİD içerisinde yer almış kadınların ifadeleri ve MASAK raporlarına yansıyan örgütün Uluslararası para transferi gündeme gelecek.

Dava öncesinde sorularımızı yanıtlayan Avukat Senem Doğanoğlu, bugüne kadar davada Türkiye’ye dönen yaklaşık 10 kadını dinlediklerini belirterek, pişman olduklarını, zorla götürüldüklerini anlatan kadınların genellikle ceza almadığını ya da ilk celsede serbest kaldıklarını söyledi. Ancak IŞİD’in iç yüzüne dair birçok şeyi anlatmadıklarına dikkat çeken Doğanoğlu, şöyle anlattı: “Asla yakın çevreyi ya da öne çıkan isimleri anlatmıyorlar. Bazıları üst düzeyde olduğu için Fursan el Hilafe ketibesini duymaya başladık. Bu ketibeden Ömer Yetek’in, İlyas Aydın’ın ifadelerinden de bahsediliyordu. Türkiye’den sorumlu olanların yer aldığı bir bölük olduğunu anlıyoruz, kendilerine ‘Hilafetin şövalyeleri’ deniliyor. Kadınlar her ne kadar gündelik bir yaşam sürdüklerini ve kocalarının ne yaptıklarını bilmedikleri öne sürseler de savaş ortamında sürekli yer değiştirdiklerini anlatıyorlar. Öte yandan IŞİD, kadınlara ‘Çocuklarınızı burada doğrun’ diyerek, selefi bir örgütten beklenmeyecek kadar kadınlara cihata katılma çağrısında bulunmuştu. Kendilerini kurtarmak ve toplumsal cinsiyete dayalı ayrımcılıktan faydalanmak amacıyla mağdur kadın gibi davranıyorlar. Ancak Merve Dündar, hendekte savaşırken silahları ve hizamları (Kendilerini patlatmak için) olduğu söylemişti. Bu yüzden ‘kendimi ve çocuklarımı’ koruyordum ifadeleri geçersiz sayılmalı ama bir şey anlatmadan bu işten sıyrılıyorlar.”

IŞİD’LİLERE YARDIM EDEN ASKERLER KİM?

IŞİD’in Adıyaman’daki yapılanmasının kurucusu Mustafa Dokumacı’nın eşi Ulkar Mammadova’nın bugün görülecek duruşmada tanık olarak dinlenmesi bekleniyor. İtirafçı olduğu gerekçesiyle serbest bırakılan Mammadova, aralık ayında ise mal varlığı dondurulan 770 kişi arasında yer aldı. Birçok isim hakkında bazı bilgiler veren Mammadova’nın sınırdan geçtiklerinde jandarmanın bavullarını taşıdığını söylemesine karşın, IŞİD’e yardım eden bu askerlerin kim olduğu sorulmadı. Zaten Türkiye’ye döndüklerinde de idari para cezasıyla serbest bırakılmışlardı. Avukat Doğanoğlu daha önce IŞİD’in Sınır Emiri İlhami Balı dahil birçok ismin komik cezalarla serbest bırakıldığını belirterek, “Siyasi olarak bir mesafe yoksa, sınırdaki mesafesizlik de kendini hukuk alanında böyle buluyor” dedi. 

‘BABASI TERÖRLE MÜCADELEDE GÖREVLİ ALBAY’

Mammadova’nın ifadeleri, ülkesi Azerbaycan basınında da geniş yer buldu. 2010 yılında Facebook’ta tanıştığı Mustafa Dokumacı ile evlenmeye karar vererek Türkiye’ye geldiğini iddia eden Mammadova’nın babasının Şahmurad adında emekli bir albay olduğunu söylemesi dikkat çekti. Azerbaycan basını, kendisinin Azerbaycan Terörle Mücadele Merkezinde görev almış Emekli Albay Şahmurad Mahmudov olduğu duyurdu. Ulkar Mahmudov annesinin Türkiye’ye kendisini ziyarete geldiğini, kendisinin de Dokumacı ile evliyken ailesinin yanına gidip geldiğini anlatması nedeniyle, Şahmurad Mammadov ile damadı Mustafa Dokumacı arasındaki ilişkinin hangi düzeyde olduğu merak konusu oldu.

ŞİRKETLER HÂLÂ FAAL

10 Ekim Davası dosyasına giren MASAK raporları ise IŞİD’in uluslararası planda ciddi bir gücüne işaret etti. Zira örgütün geçmiş yıllarda silah ve para transferleri ciddi bir savaş ekonomisine işaret ediyor. Genelde ABD’nin yaptırımlar listesinde yer alan şirketlere dayanan raporda, 2015 yılında Çin, Mersin ve Halep üçgeninde milyonlarca dolarlık İHA ve patlayıcı ekipman ticareti bulunuyor. Türkiye’nin yanı sıra son yıllarda Afganistan ve Fas’a da para transferinin yapıldığına dikkat çeken Avukat Doğanoğlu, “Mesela Birleşik Arap Emirlikleri’nde bir el Kaide tutuklusu Adana’da yaşayan bir Suriyelinin ismini veriyor, onun vasıtasıyla Yemen’den Fas’a para gönderiliyor. ABD yaptırım listesinde de yer alan Al Haram, MASAK raporunda yer alan neredeyse herkesin EFT işlemi olan bir döviz bürosu. Özel firmalar kuyumcular üzerinden para transferlerinin yapıldığı tespit ediliyor. Söz konusu şirketlerin faal olduğunu görüyoruz. Hâlâ Maraş’ta çay ocaklarının kullanıldığını gördük” dedi.

KAMPLARDA VE CEZAEVİNDEKİLERE PARA GÖNDERİLİYOR

IŞİD’in çeşitli ağlara dayanan bu savaş ekonomisinin bitmesinin çok zor olduğunu anlatan Doğanoğlu, örgütün kendisine hemen yeni bir alan bulduğunu anlatıyor. Kuyumcular, çay ocakları, giyim mağazaları, kaçakçılar, paravan şirketler gibi yöntemlerle yıllardır IŞİD’in  mühimmat ve para ihtiyacı karşılanıyor. Özellikle Suriye’deki kamplarda kalanlara yönelik ciddi bir para transferi tespit edilmiş. Örneğin MASAK raporunda IŞİD’in Suriye’de YPG kontrolündeki bir cezaevinden eleman kaçırmak için para talep ettiği, Türkiye’de hâlâ aktif olan sosyal medya platformları üzerinden insani yardım adı altında para toplanan kişilere Fransa’dan 2020 mayıs ayında para gönderildiği belirtiliyor.

1 MİLYON 700 BİN TL TOPLANDI

Yine kadın ve çocukların kamplardan kurtarılacağı iddiasıyla yüksek miktarda paralar toplanıyor. MASAK raporunda söz konusu tespite bakıldığında, Emniyet Genel Müdürlüğü Suat Özdemir’in Elâzığ’da Suriye ve Irak’ta esir tutulan yaklaşık 200 çocuğun serbest bırakılmasını öne sürerek 1 milyon 700 bin TL toplanıldığını tespit ettiği, Elâzığ’da ve Ankara’da kimlerin hangi isimlerin buna yardım ettiğini araştırıp, MASAK’a bildirdiği görülüyor. Ancak yine Emniyetin MASAK’a 2 Şubat 2021 tarihinde verdiği bilgiye göre Özdemir hakkında herhangi bir arama kararı bulunmuyor.