Merkez Bankası, politika faizini yüzde 14'te sabit tuttu
Merkez Bankası Para Politikası Kurulu bugün toplanarak şubat ayı faiz kararını açıkladı. MB, politika faizinin yüzde 14 düzeyinde sabit tutulmasına karar verdi.
Fotoğraf: DHA
Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası (TCMB) Para Politikası Kurulu (PPK) bugün toplanarak şubat ayı faiz kararını verdi. Kurulun açıklamasında "enflasyonda baz etkilerinin de ortadan kalkmasıyla dezenflasyonist sürecin başlayacağını öngörmektedir" ifadeleri yer aldı.
Merkez Bankası, politika faizinin yüzde 14 düzeyinde sabit tutulmasına karar verdiklerini açıkladı. Merkez Bankası Para Politikası Kurulu tarafından yapılan açıklamada "Enflasyondaki yükselişte ekonomik temellerden uzak fiyatlama oluşumları, emtia fiyatlarındaki artışlar ve tedarik süreçlerindeki aksaklıklar etkili olmaktadır" denildi.
Merkez Bankası'ndan yapılan açıklamada şu ifadelere yer verildi:
"Salgında varyantlar ve artan jeopolitik riskler, küresel iktisadi faaliyet üzerindeki aşağı yönlü riskleri canlı tutmakta ve belirsizliklerin artmasına yol açmaktadır. Küresel talepteki toparlanma, emtia fiyatlarındaki yüksek seyir, enerji başta olmak üzere bazı sektörlerdeki arz kısıtları ve taşımacılık maliyetlerindeki yüksek seviye uluslararası ölçekte üretici ve tüketici fiyatlarının artmasına yol açmaktadır.
Yüksek küresel enflasyonun, enflasyon beklentileri ve uluslararası finansal piyasalar üzerindeki etkileri yakından izlenmektedir. Bununla birlikte, gelişmiş ülke merkez bankaları artan enerji fiyatları ve arz-talep uyumsuzluğuna bağlı olarak enflasyonda görülen yükselişin beklenenden uzun sürebileceğini değerlendirmektedir. Bu çerçevede, iktisadi faaliyet, işgücü piyasası ve enflasyon beklentilerinde ülkeler arasında farklılaşan görünüme bağlı olarak gelişmiş ülke merkez bankalarının para politikası iletişimlerinde ayrışma gözlenmekle birlikte, merkez bankaları destekleyici parasal duruşlarını halen sürdürmekte, varlık alım programlarına devam etmektedir.
Kapasite kullanım seviyeleri ve diğer öncü göstergeler yurt içinde iktisadi faaliyetin, dış talebin de olumlu etkisiyle güçlü seyrettiğine işaret etmektedir. Büyümenin kompozisyonunda sürdürülebilir bileşenlerin payı artarken, cari işlemler dengesinin 2022 yılında fazla vermesi öngörülmektedir.
Cari işlemler dengesindeki iyileşme eğiliminin güçlenerek devam etmesi, fiyat istikrarı için önem arz etmektedir. Kurul, bu hedefe ulaşmak için uzun vadeli Türk lirası yatırım kredilerinin önemli bir rol oynayacağını değerlendirmektedir.
Enflasyonda yakın dönemde gözlenen yükselişte; ekonomik temellerden uzak fiyatlama oluşumları, küresel enerji, gıda ve tarımsal emtia fiyatlarındaki artışlar ile tedarik süreçlerindeki aksaklıklar gibi arz yönlü unsurlar ve talep gelişmeleri etkili olmaktadır.
Kurul, sürdürülebilir fiyat istikrarı ve finansal istikrarın tesisi için atılan ve kararlılıkla sürdürülmekte olan adımlar ile birlikte, enflasyonda baz etkilerinin de ortadan kalkmasıyla dezenflasyonist sürecin başlayacağını öngörmektedir. Bu çerçevede Kurul, politika faizinin sabit tutulmasına karar vermiştir. Alınmış olan kararların birikimli etkileri yakından takip edilmekte ve bu dönemde fiyat istikrarının sürdürülebilir bir zeminde yeniden şekillenmesi amacıyla TCMB’nin tüm politika araçlarında kalıcı liralaşmayı teşvik eden geniş kapsamlı bir politika çerçevesi gözden geçirme süreci yürütülmektedir.
TCMB, fiyat istikrarı temel amacı doğrultusunda enflasyonda kalıcı düşüşe işaret eden güçlü göstergeler oluşana ve orta vadeli yüzde 5 hedefine ulaşıncaya kadar elindeki tüm araçları liralaşma stratejisi çerçevesinde kararlılıkla kullanmaya devam edecektir.
Fiyatlar genel düzeyinde sağlanacak istikrar, ülke risk primlerindeki düşüş, ters para ikamesinin ve döviz rezervlerindeki artış eğiliminin sürmesi ve finansman maliyetlerinin kalıcı olarak gerilemesi yoluyla makroekonomik istikrarı ve finansal istikrarı olumlu etkileyecektir. Böylelikle, yatırım, üretim ve istihdam artışının sağlıklı ve sürdürülebilir bir şekilde devamı için uygun zemin oluşacaktır.
Kurul, kararlarını şeffaf, öngörülebilir ve veri odaklı bir çerçevede almaya devam edecektir."
Merkez Bankası, faiz indirimlerine geçtiğimiz eylül ayında başlarken; aralık ayına kadar indirimlerine devam etmiş ve toplamda 500 baz puan faiz indirimi gerçekleşmişti. Banka böylelikle politika faizini yüzde 14 seviyesine çekmiş, ocak ayında gerçekleşen toplantısında ise faiz yüzde 14'te sabit bırakılmıştı.
OCAK AYINDA DA SABİT TUTULMUŞTU
Merkez Bankası eylül ayında başladığı faiz indirim sürecini 4 toplantı üst üste sürdürmüş ve bir hafta vadeli gösterge repo faiz oranını yüzde 19'dan yüzde 14 seviyesine kadar indirmişti.
Merkez Bankası, en son Aralık ayındaki Para Politikası kurulu toplantısında faizde indirimi gitmiş; 20 Ocak'taki toplantıda faiz yüzde 14’te sabit tutulmuştu.
Geçtiğimiz yıl AKP'li Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Faiz sebep, enflasyon sonuçtur" görüşü doğrultusunda Merkez Bankasına faiz indirmesi yönünde baskı kurmuş ve art arda gelen faiz indirimleri sonucu dolar, 18 lira seviyelerine kadar yükselmişti.
Eylül ayında başlayan ve Aralık ayına kadar faiz indirimlerinin ardından döviz kurlarına hızlı bir yükseliş görülmüş; hükümet, 20 Aralık’ta kur korumalı TL mevduat hesapları uygulaması ile döviz kurlarındaki yükselişi frenlemeye çalışmıştı. (EKONOMİ SERVİSİ)