18 Şubat 2022 07:41
Son Güncellenme Tarihi: 18 Şubat 2022 14:57

Kadın avukatlardan barolara Aysel Tuğluk çağrısı: Yaşam hakkına sahip çıkın

Kadın hukukçular, hasta tutuklu Aysel Tuğluk için birçok ilde açıklama yaptı, Ankara ve Mersin'de ise polis yapılmak istenen açıklamaları engelledi.

Fotoğraf: Evrensel

Paylaş

Kadın hukukçular Avukat Aysel Tuğluk'un ağır hastalığına ve yetkili sağlık kurumlarının verdiği "cezaevinde kalamaz" raporuna rağmen tutuksuz yargılanmaması ve tedavisinin geciktirilmesini, Adli Tıp Kurumu'nun görevini ihmal ederek duruma uygun bir tıbbi rapor hazırlamamış oluşunu protesto ediyor. Avukatlar, yetkili kurumları bir an önce sorumluluklarını yerine getirerek adalete, insan haklarına ve hukuka uygun hareket etmeye çağırıyor.

İstanbul, Ankara ve Mersin'de kadın avukatlar, Aysel Tuğluk için basın açıklaması yapmak istedi. Avukatlar İstanbul'da Tuğluk’un serbest bırakılması için Baro önünde buluşurken, Ankara ve Mersin'de yapılmak istenen açıklama polis tarafından engellendi.

ANKARA | AÇIKLAMA POLİSLER TARAFINDAN ENGELLENMEK İSTENDİ

Ankara’da adliye önünde avukatlar tarafından yapılmak istenen açıklamaya polis müdahalede bulundu. Avukatları döner kapıya sıkıştıran polisler basın metnini ve pankartı yırttı. Barikatlarla adliye önünü kapatan polisler ve avukatlar arasında arbede yaşandı. Adliye giriş kapısının ardında yapılan açıklamada konuşan Avukat Nurdan Kılıç, “Yaşatılan bu hukuksuz süreçte imzası olan tüm yetkilileri bir kez daha hukuka, bilime ve vicdana uygun davranmaya çağırıyor; Tuğluk’un tedavisinin insanlık onuruna yaraşır bir şekilde sürdürülebilmesi için bir an önce özgürlüğüne kavuşması gerektiğini hatırlatıyor, dayanışma çağrımızı yineliyoruz” dedi.

Kılıç,  Aysel Tuğluk’un annesinin vefatından kısa bir süre sonra 2018 yılı ocak ayından itibaren başlayan ve hızla ilerleyen ve ağırlaşan demans/alzhemir hastalığı sebebiyle, önce Kocaeli Seka Devlet Hastanesinin teşhisi tedavisi ve sonrasında Kocaeli Üniversitesi Tıp Fakültesi Adli Tıp Ana Bilim Dalı tarafından hazırlanan yapılan teşhislerle Tuğluk’un hastalığının kronik ilerleyici seyirli ve hapishanede tek başına hayatını sürdürmesini engeller nitelikte olmasından dolayı cezasının infazının ertelenmesi gerektiğine dair sağlık kurulu raporu hazırlandığını söyledi. Rapor doğrultusunda avukatları tarafından hükümlü olduğu cezanın infazının ertelenmesi talebinde bulunulduğunu belirten Kılıç, “Ancak, yargı tarafından infaz erteleme ve tahliye konularında tek kurum olarak gösterilen ATK, Kocaeli Devlet hastanesi ve tıp fakültesi tarafından yapılan teşhis, tedavi ve hazırlanan raporları görmezden gelerek; hiçbir şekilde muayene ve gözlem yapmadan sayın Tuğluk’un cezaevinde kalabileceğine dair 2021 yılı Eylül ayında bir rapor hazırlamıştır. Bu aşamaya kadar, Aysel Tuğluk’un hastalığının ve cezaevi koşullarının kamuoyuna duyurulmamasının sebebi, Aysel’in kendinden daha ağır durumda olan hasta mahpusların var olduğu ve onların cezaevlerinde kalmaya devam ettikleri süreçte kendisinin ve hastalığının öne çıkarılmaması talebi ve özel ricasıdır. Aysel Tuğluk, insan hakları savunucusu kimliğini bu durumda dahi ön plana çıkarmıştır” diye konuştu.

Sağlık sebepleriyle bugüne kadar mahkemede beyanda bulunamaması nedeni ile, avukatlarının da talebi ile mahkeme tarafından ‘savunma yapıp yapamayacağının tespiti' için ATK’ya sevk edildiğini söyleyen Kılıç, “ATK’ya sevk kararında, savunma yapıp yapamayacağının tespiti istenmesine rağmen; ATK kendisinden talep edilen hususta bir değerlendirme yapmamış ve Tuğluk’a atfedilen fiillerin meydana geldiği döneme ilişkin olarak ‘cezai sorumluluğunun tam olduğuna’  dair rapor düzenlemiştir. 5 yılı aşkın süredir tutuklu bulunan Tuğluk’un, olaylar esnasındaki sağlık ve bilişsel durumunun ne olduğu hususu, talep ve konu dışıdır. Avukatları tarafından talep edilen ve mahkemenin ara kararında istenen ve ATK’nın değerlendirme konusu yapması gereken husus, sayın Aysel Tuğluk’un mevcut sağlık durumu itibari ile savunma yapıp yapamayacağı ve cezaevinde kalıp kalamayacağı hususudur” dedi.

"ATK CEZAİ SORUMLULUK BOYUTU İLE DEĞERLENDİRME YAPMAKLA YETİNİYOR"

“ATK raporunda tespit ve değerlendirmelerden rahatlıkla anlaşılmaktadır ki sayın Tuğluk’un bu haliyle savunma yapması mümkün değildir” diye konuşan Kılıç, tespitlere rağmen ATK bu hususta görüş belirtmekten özelikle kaçtığını ve sadece cezai sorumluluk boyutu ile değerlendirme yapmakla yetindiğini belirtti. Yıllardır etik, vicdan, bilim ve hukuka aykırı raporlarla gündeme gelen ATK’nin, politik mahpusların ağır ve ölümcül hastalıklarına rağmen mütemadiyen tıp bilimine aykırı raporlarından birini de Tuğluk için hazırladığını söyleyen Kılıç şöyle konuştu: “Bugün ayrıca, temel görevlerinden biri insan haklarının korunmasını sağlamak ve denetlemek olan Baroların, son dönemde sıkça gündeme gelen hasta mahpuslar ve cezaevlerinde ölümler konusunda sessiz kalmamaları gerektiğini de ifade etmek gerek. Ankara Barosu’nun, bir kadın avukat olan Aysel Tuğluk için bugüne kadar sessiz kalması kabul edilemez. Ankara Barosu başta olmak üzere tüm Baroları ve Türkiye Barolar Birliği’ni, Aysel Tuğluk ve onun nezdinde tüm hasta mahpusların yaşam hakkını savunmaya davet ediyoruz. Aysel Tuğluk’un tahliyesini talep ediyoruz. Ayrıca, ‘Kadınlar İçin Adalet’ talebimiz doğrultusunda Tuğluk ve onun gibi siyasi sebeplerle mahpus edilen tüm kadınların özgürlüklerine kavuşması talebimizi yineliyoruz. Ona yaşatılan bu hukuksuz süreçte imzası olan tüm yetkilileri bir kez daha hukuka, bilime ve vicdana uygun davranmaya çağırıyor; Tuğluk’un tedavisinin insanlık onuruna yaraşır bir şekilde sürdürülebilmesi için bir an önce özgürlüğüne kavuşması gerektiğini hatırlatıyor, dayanışma çağrımızı yineliyoruz.” (Ankara/EVRENSEL)


MERSİN | POLİS AVUKATLARA GAZLA MÜDAHALE ETTİ

Mersin'de adliye önünde açıklama yapmak isteyen kadın avukatlar polislerin müdahalesi ile karşılaştı. Adliye önü çevik kuvvet tarafından kapatıldı. Kadınlar darbedilerek çember altına alındı, polisin gazlı müdahalesine maruz kaldı. Bazı kadın avukatlar yaralanırken, birçok avukat nefes almakta güçlük çekti. Mersin Barosu Başkanı Gazi Özdemir açıklama yapmak isteyen avukatlara destek vermezken, açıklama yapamayan avukatlar, adliye içine girerek Baro Başkanı Özdemir'le görüşmek üzere beklemeye başladı. (Mersin/EVRENSEL)


İSTANBUL | KADIN AVUKATLARDAN BAROLARA ÇAĞRI:YAŞAM HAKKINA SAHİP ÇIKIN

Aysel Tuğluk’un serbest bırakılması için İstanbul Barosu önünde buluşan kadın avukatlar, başta İstanbul Barosu olmak üzere tüm baroları da sessiz kalmakla eleştirdi: “Başta Aysel Tuğluk ve tüm hasta mahpusların yaşam hakkına sahip çıkın.”

"AMAÇ SAĞLIK DURUMUNU GİZLEMEK"

Kadın avukatlar adına ortak açıklamayı Avukat Yelde Koçak Urfa okudu. Urfa, “Son olarak 15 Şubat’ta verilen rapor ATK’nın mevcut taraflı siyasi yapısını göstermesi açısından çarpıcıdır. Raporda Cumhuriyet Savcıları gibi suçlamalara genişçe yer vermesinin tek amacının kamuoyunun dikkatini suç iddialarıyla meşgul ederek Aysel Tuğluk’un gerçek sağlık durumunun gizlenmesi olduğunun farkındayız” dedi.

BAROLARA ÇAĞRI: SESİZ KALMAYIN!

ATK raporundaki sınırlı tespitin bile, Tuğluk’un savunma yapamayacağını gösterdiğini söyleyen Urfa, “Bugün burada İstanbul Barosu önünde olmamızın sebeplerinden biri de, temel görevlerinden biri insan haklarının korunmasını sağlamak ve denetlemek olan Baroların, son dönemde sıkça gündeme gelen hasta mahpuslar ve cezaevlerinde ölümler konusunda sessiz kalmalarıdır. Dünyanın en büyük barosu olarak övünen İstanbul Barosu’nun, kendi üyelerinden biri olan Aysel Tuğluk için bugüne kadar sessiz kalması kabul edilemez. İstanbul barosu başta olmak üzere 82 il barosunu ve Türkiye Barolar Birliği’ni, Aysel Tuğluk ve onun nezdinde tüm hasta mahpusların yaşam hakkını savunmaya davet ediyoruz” ifadelerini kullandı.

CEZAEVLERİ 'EZA EVLERİNE' DÖNÜŞTÜ, YETER ARTIK

Ortak açıklamanın ardından İnsan Hakları Derneği İstanbul Şube Başkanı Gülseren Yoleri konuştu.  Hapishanelerin sadece hasta mahpuslar için değil tüm tutuklular için ‘eza evi’ne dönüştüğünün altını çizdi. Yoleri şmyle devam etti: “Buna ilişkin yapılan başvurular maalesef sonuçsuz kalmaktadır. Ve maalesef yüzlerce hapishanede binlerce mahpus ölümle karşı karşıyadır. Özellikle hasta mahpuslar üzerinden tartıştığımız hapishanelerin hastalık yaratmaya uygun koşullar devam etmektedir. Hapiste hasta olduysanız iyileşmesi yüzde 90 mümkün olan bir hastalıktan bile ölebilirsiniz.

Mahpusların yaşam hakkı tehdit altındadır. Hapishaneler mahpus cinayetleri için uygun hale getirilmiş durumdadır.  ATK bugün hasta mahpusların yaşam hakkının ihlaline araç haline getirilmiştir.  Bir kez daha Aysel Tuğluk ve tüm hasta mahpusların derhal bırakılmasını talep ediyoruz.” (İstanbul/EVRENSEL)


İZMİR | “AYSEL TUĞLUK’UN TAHLİYESİNİ TALEP EDİYORUZ”

Kadın hukukçulardan Aysel Tuğluk açıklaması

ÖHD İzmir Şubesi, hasta tutuklu Aysel Tuğluk’un serbest bırakılması için basın açıklaması düzenledi. İzmir Barosu önünde yapılan açıklamaya, ÇHD, İHD, TİHV, HDP ve İzmir Barosu Başkanı Özkan Yücel de destek verdi.

“Aysel Tuğluk serbest bırakılsın”, “Hasta tutsaklara özgürlük”, “Tedavi hakkı engellenemez” sloganlarının atıldığı açıklamada basın metnini ÖHD adına Merak Kaban okudu.

AKT’nın son verdiği raporun hem hukuki hem de bilimsel olmadığını söyleyen Kaban, “Yıllardır etik, vicdan, bilim ve hukuka aykırı raporlarla gündeme gelen ATK, politik mahpusların ağır ve ölümcül hastalıklarına rağmen mütemadiyen tıp bilimine aykırı raporlarından birini de Tuğluk için hazırlamış ve demans hastalığını inkâr etmiştir. Aysel Tuğluk’un sağlık durumunun geldiği aşama, insan onuruna uygun koşullarda tedavisinin yapılabilmesinden uzak bir durumdadır. Aysel Tuğluk’un sağlık durumu ortadayken ısrarla gereği yerine getirmeyen, başta Adalet Bakanlığı olmak üzere bu durumu görmezden gelen tüm idari ve adli makamlar sorumludur” dedi.

“Aysel Tuğluk hakkında verilen rapor aynı zamanda ATK’nın tarafsız, adli ve tıbbi bir kurum olmaktan ziyade Adalet Bakanlığı’na bağlı olduğu da nazara alındığında adeta yürütmenin ve siyasi iktidarın bir organı olarak görev yapmaktadır. Son dönemlerde ATK’nın ‘cezaevinde kalabileceğini belirttiği’ hasta mahpusların vefatı, kurumun siyasi saiklerle hareket ettiğinin en açık göstergesidir” diyen Kaban, rapor mercilerinde TİHV ve TTB’nin de yer almasını talep etti.

TBB ve tüm baroları Aysel Tuğluk nezdinde tüm hasta tutuklular için harekete geçmeye davet eden Kaban, “Aysel Tuğluk’un tahliyesini talep ediyoruz. Ayrıca, ‘Kadınlar İçin Adalet’ talebimiz doğrultusunda Tuğluk ve onun gibi siyasi sebeplerle mahpus edilen tüm kadınların özgürlüklerine kavuşması talebimizi yineliyoruz. Ona yaşatılan bu hukuksuz süreçte imzası olan tüm yetkilileri bir kez daha hukuka, bilime ve vicdana uygun davranmaya çağırıyor; Tuğluk’un tedavisinin insanlık onuruna yaraşır bir şekilde sürdürülebilmesi için bir an önce özgürlüğüne kavuşması gerektiğini hatırlatıyoruz” dike konuştu. (İzmir/EVRENSEL)


ADANA'DA KADIN AVUKATLAR AYSEL TUĞLUK'A ÖZGÜRLÜK TALEP ETTİ

Birçok ille birlikte Adana’da kadın avukatlar eski HDP milletvekili, meslektaşları Aysel Tuğluk için bir araya geldi. İnönü Parkı’nda açıklama yapan kadınlar Aysel Tuğluk’a özgürlük talep etti. Basın açıklamasını okuyan Av. Umay Büyükdağ, Adli Tıp Kurumu’nun raporunda soruşturma yürütür gibi geçirdiği soruşturmalar ve yargılamalardan bahsettiğini belirterek siyasi nedenlerle cezaevinde tutulan Tuğluk’un tedavi edilebilmesi için özgürlüğüne kavuşmasını istedi.

“ATK RAPORU SİYASİ VE TARAFLIDIR”

Tuğluk'un “6-8 Ekim Kobane Kumpas” davasında mahkemede beyanda bulunamaması nedeni ile ATK’den ayrıca rapor istendiğini dile getiren Büyükdağ, rapor “savunma yapıp yapamayacağının tespiti” için istenmesine rağmen ATK’nın atfedilen fiillerin meydana geldiği döneme ilişkin olarak “cezai sorumluluğunun tam olduğuna” dair rapor düzenlediğini belirterek “Bahsi geçen Adli Tıp Kurumu raporu siyasi ve taraflıdır” dedi.

"TUĞLUK’UN DURUMUNU GÖRMEZDEN GELENLER SORUMLUDUR”

25 sayfadan oluşan raporun 16 sayfasında Aysel Tuğluk'un geçirdiği soruşturmalar ve yargılamalardan bahsedildiğini ifade eden Umay, “Yalnızca 2 sayfa tıbbi değerlendirmelere ayrılmıştır. Buradan Adli Tıp Kurumu hekimlerine, savcı değil hekim olduklarını da hatırlatmak isteriz. Tuğluk’un sağlık durumu ortadayken ısrarla gereğini yerine getirmeyen, başta Adalet Bakanlığı olmak üzere bu durumu görmezden gelen tüm idari ve adli makamlar sorumludur. Bizler bugün burada Avukat Aysel Tuğluk'un da üyesi olduğu İstanbul barosu başta olmak üzere 82 il barosunu ve Türkiye Barolar Birliği’ni, meslektaşımız Aysel Tuğluk ve onun nezdinde tüm hasta mahpusların yaşam hakkını savunmaya davet ediyoruz. olarak bugün kendisine yaşatılanlara itiraz ediyor; Aysel Tuğluk’un tahliyesini talep ediyoruz. Ayrıca, 'Kadınlar İçin Adalet' talebimiz doğrultusunda Tuğluk ve onun gibi siyasi sebeplerle mahpus edilen tüm kadınların özgürlüklerine kavuşması talebimizi yineliyoruz” dedi. (Adana/EVRENSEL)

ÖNCEKİ HABER

Halil Falyalı cinayetinde 2 şüpheli daha yakalandı, gözaltı sayısı 8’e yükseldi

SONRAKİ HABER

EMEP: İşçi eylemlerini birleşik ve örgütlü bir mücadeleye dönüştürelim!

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa