CHP Milletvekili Gürsel Tekin sordu: Kanal İstanbul’da 15 kat izni kimlere verildi?
Gürsel Tekin, Kanal İstanbul Projesi’nin etap planlarında yapılan son değişiklikle beraber, bazı adalara 15 kat imar izni verildiğini söyledi, "Hangi siyasilere ayrıcalık tanınacak” diye sordu.
Fotoğraf: Görkem Kınacı/Evrensel
CHP İstanbul Milletvekili Gürsel Tekin, Kanal İstanbul Projesi’nin rezerv yapı alanı 1, 2 ve 3. etap planlarında yapılan son değişiklikle beraber, bazı adalara 15 kat imar izni verildiğini belirterek, “Hangi siyasilere ayrıcalık tanınacak” diye sordu.
Bölgede yüksek yapılaşmaya izin verilmeyeceğinin ifade edildiğini ancak bazı adalara yönelik 15 kata kadar imar izni çıktığına dair iddialar olduğunu hatırlatan Tekin, parsellerdeki hissedarların yerleri resen değiştirilmiş, kişilerin adları da gizlenmiştir. İstanbul’a yapılabilecek en büyük ihanetin bu olacağı kanaatindeyim” dedi.
“SİYASİLERE VE ŞİRKETLERE AYRICALIK MI TANINIYOR?”
“İktidar sözcülerinin “Bu projede, kimseye menfaat ve rant sağlanmayacak ve dikey mimari yerine yatay mimariye yer verilecek” sözlerini hatırlatan Tekin açıklamasını şöyle sürdürdü: “Askıya çıkan imar planlarına göre bazı bölgelerden arsa alan “şanslı” kişilere 15 kat imar izni çıktı. Deyim yerindeyse kuş uçmaz, kervan geçmez bir güzergahta, milyonlarca metrekareye tekabül eden araziler birdenbire el değiştirdi. Sonrasında da, imar mevzuatı gereği herkese açık olması gereken bilgiler ne hikmetse gizlendi. Hal böyle olunca, ayrıcalıklı planlardan kimlerin kazanç elde edeceği, kamunun zarara uğratılıp uğratılmadığı büyük bir soru işareti. Şeffaflıktan uzak ve gizli yürütülen bu süreçte bazı siyasilere ve şirketlere ayrıcalık mı tanınıyor sorusu akıllara geliyor? Tüm bunların yanıtlarını iktidar yetkililerinden bekliyoruz.”
BİNALARIN HEM SAYISI HEM YÜKSEKLİĞİ ARTTI
Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın, ekim 2017’de katıldığı Uluslararası Şehir ve Sivil Toplum Kuruluşları Zirvesi’nde ‘‘Biz bu şehrin kıymetini bilmedik, biz bu şehre ihanet ettik, hâlâ da ihanet ediyoruz. Ben de bundan sorumluyum” sözlerini hatırlatan Tekin, “Ne var ki Erdoğan’ın belediye başkanlığı yaptığı 1994’ten bu yana, İstanbul’da, yüksek irtifalı binaların hem sayısı hem de yükseklik ortalaması arttı. Dikey yapılaşmalarla İstanbul’un silüetini, deprem toplanma alanlarını yok edenler; son günlerde de ‘Dikey yapılaşma kötüymüş yatay yapılaşmaya yöneleceğiz’ diyorlardı. Anlaşılan hatırı sayılır kişilerin olduğu parseller mevzubahis olunca Kanal İstanbul’da da yeniden dikey mimariye döndüler” dedi.
KONUT PROJELERİNDEKİ BU ACELE NİYE?
Tekin, “Tartışmalı Kanal İstanbul’a ilişkin tek bir çivi bile çakılmamışken, iktidar tarafından bölgede hızla başlatılan konut projelerinde ki acelenin nedeninin, yeni bir su yolu yapmaktan ziyade yapı projeleri üzerinden büyük bir rant vurgunu yapmak olduğu netleşmiş oldu” dedi. (HABER MERKEZİ)