"Bebek bezini kasada bıraktık"
Geçim derdi derinleşti. Yurttaşlar çocuklarının en temel ihtiyaçlarını bile karşılayamaz hale geldi.
Fotoğraf: Ananthu Ganesh/Unsplash
Eren AKTAŞ
Cansu ERTAŞ
Ankara
Enflasyon oranı son yılların en yüksek seviyesine çıkarken, temel tüketim maddelerine genel enflasyonun oldukça üstünde zamlar art arda geldi. Yıl başında gelen maaş ve ücret zamları, artan tüketim maddelerine gelen zamları karşılamaya bile yetmedi. Artan fiyatlar karşısında ihtiyaçlarını gidermeye çalışan vatandaşlar her market alışverişi sonrası daha da artan fiyatlara karşı öfkeli. Hükümetin bu öfke karşısında aldığı ‘önlem’ ise önceki hafta Cumhurbaşkanı Erdoğan tarafından bir ‘müjde’ olarak açıklandı. Temel tüketim maddelerinde uygulanan yüzde 8’lik KVD oranının yüzde 1’e indirileceği şeklinde açıklanan kararı Ankara’nın Sincan İlçesinde bulunan bir zincir market önünde karşılaştığımız vatandaşlarla konuştuk.
Konuşmak için market önünde beklerken çıkan her vatandaşın market fişine dikkatle, öfkeyle karışık bir şaşkınlık ifadesiyle baktığına şahit oluyoruz. Yaşadıkları şaşkınlık ve öfkeyle karışık duygularla rahatsızlığını belirtse de bizimle uzun uzadıya konuşmaktan geri duruyor. Bir an önce evlerine varmak için koşar adımlarla marketten uzaklaşıyor. Biz de aylık market alışverişlerini toptan yapan, market arabalarıyla servisin gelmesini bekleyen vatandaşlarla konuşuyoruz.
"149 LİRALIK BEBEK MAMASI SADECE 2 GÜN GİDİYOR"
İlk olarak genç bir çiftle konuşmaya başlıyoruz. 1 küçük çocukları olduğunu öğrendiğimiz çifte KDV indiriminin yansımasını sorduğumuzda fiyatlarda hiçbir farkın olmadığını söyleyerek şöyle anlatıyor: “Önceden de yapıyorduk aynı alışverişi aynı liste aynı malzemeler 1000 lira bile tutmuyordu, 10 dakika önce yaptım alışverişi şimdi 1400 lira tuttu. Daha alınacaklar var bunlar haricinde. Çocuğun mamasını almadık, bezini almadık. 1 mama 2 gün gidiyor. 1 mama için 93 lira veriyorduk. O da 149 lira olmuş. KDV indirimini sadece temel tüketim maddelerine yaptıklarını söylüyorlar, bebek ürünleri de zaten çok pahalı. Geçinmek artık çok zor. Asgari ücretle geçinenlere Allah yardım etsin. Benim eşim asker, biz asker maaşıyla geçinemiyoruz. Hükümet tarafından alınan bu KDV indiriminin de hiçbir faydası olduğunu düşünmüyorum. Bu fiyatlara nasıl bir çözüm bulunur bilmiyorum ama hiç iyi yere doğru gitmiyoruz. Halimizi görüyorsunuz tek çocukla geçinemiyoruz. 1400 liralık alışverişle evimizi 2 ay geçindirmeye çalışıyoruz.”
"FİYATLAR DAHA DA ARTTI"
Ardından 2 küçük çocuğuyla marketten çıkan genç kadının yanına gidiyoruz. O da aynı şekilde KDV indiriminin hiçbir şekilde etiketlere yansımadığını söyleyerek başlıyor söze, “Bence daha da artmış fiyatlar. Hükümet tarafından alınan bu indirim kararının yeterli olduğunu düşünmüyorum. Biraz önce aracıma yakıt aldım 700 TL, şimdi de markete geldim sadece temel tüketim malzemeleri aldım çok fazla da değil 3 poşet (poşetleri ve fişi göstererek) yaklaşık 770, 39 kuruş da şimdi verdim. Aldıklarım sebze meyve ve süt çocukların beslenmesi için gıdalar. Lükse kaçayım, kuruyemiş yiyeyim falan yok artık onlar fazla lüks oldu zaten artık.” Sadece gıda alışverişindeki zamlardan değil diğer tüm ihtiyaçlara gelen zamlara karşı tepkili olduğunu söyleyerek yanımızdan ayrılıyor.
"ALDIĞIM BEZİ KASADA BIRAKTIM"
Biri ilkokul çağında, 2 çocuğu olan bir aile çıkıyor marketten. Birlikte market fişini incelerken gidiyoruz yanlarına. Kadın söze şöyle başlıyor, “Bu zamlardan dolayı sıkıntımız çok. Eşim memur, evimiz kira. İki çocuğum var onların sütünü aldık, gerekli ihtiyaçlarını aldık 600 lira tuttu. 1 paket de bez almıştım çocuğuma onu da kasada bıraktım. Paramız yetmedi geri bırakmak zorunda kaldık. Eşim memur olmasına rağmen geçinemiyoruz çok sıkıntıdayız.”
"BAŞKANIMIZIN ARKASINDAYIZ AMA SEN DE BİZE KULAK VER"
Belli ki geçim sıkıntısı ve evin ekonomisini yönetmek, çocukların bakımı ve ihtiyaçlarını yerli yerinde karşılayamamak onu psikolojik olarak etkilemiş: “Biz başkanımızın arkasındayız ama sen de bize bir ses ver, kulak ver. Biz zor geçiniyoruz 2 küçük çocuğum var, çalışıp ev ekonomisinde destek de veremiyorum. Her şey ateş pahası, başkanımıza sesleniyorum ne olur ülkemiz biraz düzelsin, fiyatlar biraz düşsün. Kendi yağımızda kavrulmaya çalışıyoruz ama marketler çok pahalı, okuyan çocuğun masrafları çok pahalı. Sadece KDV indirimi yetmez, bütün zamların düşürülmesini istiyoruz.”
"HÜKÜMET BİR ŞEY YAPMIYOR, ANCA KENDİLERİNİ DÜŞÜNÜYOR"
Son olarak bir anne oğul çıkıyor marketten. Bu sefer fiş genç oğlanın elinde iyice inceleyip annesiyle konuşurken gidiyoruz yanlarına. Kadın başta bizimle konuşmaya çekinse de lise öğrencisi olduğunu öğrendiğimiz genç, “Fiyatlar ortada abla. KDV indiriminin hiçbir etkisi olmamış hatta pahalılaşmış” diyor. Derken oğlundan güç alarak annesi söze giriyor, “1 yağ 139 lira. İndirim falan yok yani” diyerek gösteriyor tepkisini.
Hükümetten bir talebi olup olmadığını soruyoruz anne oğula. Annesi yine çekingen bir şekilde hükümetten bir şey beklentisinin olmadığını, memnun olduğunu söylerken genç yine tepkili bir şeklide dahil oluyor: “Zaten bir şey yapmıyorlar ki abla ne bekleyelim. Anca kendilerini düşünüyorlar.” Yine sözü alan anne, “Biz evimizde kiracı oturuyoruz. Alacağımız ancak bu. Şuradaki 5 poşete 1200 lira para verdik. Her şey mecburi ihtiyaç başka bir şey yok” derken genç, “Daha benim okulum var, gidiş geliş yol param var. Gidiş geliş yola 5 lira harcıyorum her gün. Lisede 3. sınıftayım seneye mezun olacağım geleceğe dair hiçbir şey düşünmüyorum abla. Kimde umut var ki” diyerek gençlerin geleceksizliğine dair kaygılarını da ortaya koyuyor.