EMEP Narlıdere İlçe Örgütü dayanışma kahvaltısı düzenledi
İzmir'de Emek Partisi Narlıdere İlçe Örgütünün "Birlikte kazanacağız, halk kazanacak" diyerek çağrı yaptığı dayanışma kahvaltısına yaklaşık 200 kişi katıldı.
Fotoğraf: Evrensel
Emek Partisi (EMEP) Narlıdere İlçe Örgütü, “Bağımsız, demokratik bir ülke ve insanca yaşam mücadelesini birlikte kazanacağız, halk kazanacak” diyerek dayanışma kahvaltısı düzenledi.
Narlıdere Malatyalılar Derneği binasında gerçekleştirilen kahvaltıya 200 kişi katıldı. EMEP Balçova İlçe yönetimi, DEÜ Hastanesinden sağlık emekçileri, eğitim emekçileri, kadınlar, gençler ve Narlıdere Alevi Bektaşi Kültürünü Tanıtma Derneği Başkanı Mustafa Aslan da kahvaltıda yer aldı.
DİRENİŞTEKİ İŞÇİLERLE DAYANIŞMAYI BÜYÜTME ÇAĞRISI
Kahvaltıda söz alan EMEP MYK Üyesi Gürsoy Turan, her alanda birlik ve dayanışmanın zorunluluk haline geldiği bir dönemde birlik ve dayanışma şiarıyla düzenlenen buluşmanın büyük anlam taşıdığını belirterek başladığı konuşmasında, Türkiye’nin birçok yerinde devam eden işçi direnişlerine ve hak alma eylemlerine değinerek, “İzmir Aliağa’da da gemi söküm işçileri düşük ücret ve kötü çalışma koşullarına karşı direnişteler. İşçilerin direnişine sahip çıkmak ve destek olmak bu eylemleri yaygınlaştırmak en önemli görevlerimizden biri” diyerek dayanışma çağrısında bulundu.
“İŞÇİLERİN ALIM GÜCÜ DÜŞERKEN SERMAYE GÜÇLERİ BÜYÜYOR”
AKP iktidarı dönemimde yoksulluğun giderek attığını, işçi ve emekçilerin alın gücü düşerken sermaye güçlerinin büyüdüğünü söyleyen Turan, “Tek adam tek parti yönetimi şirketlerin sermayenin büyümesini ülke ekonomisinin büyümesi olarak propaganda ediyor. Oysa tekelci sermaye güçlendi ama ülke ekonomisi giderek çöküyor, yoksulluk derinleşiyor. Yolsuzlukların boyutu yalnız 17-25 Aralık’ta sıfırlanamayan paralarla değil çete mafya ilişkilerinde çıkar kavgasıyla da bir bir açığa çıkıyor. Müşteri garantili ihalelerle yandaşlar kaynakları yağmalarken, vakıflar, parti teşkilatları, damatları, çocukları 4-5 kurumdan yüksek maaş alıyor, kaynaklara limanlara çökenler yolsuzluğun boyutunu gösteriyor. Ülke çete mafya ilişkileriyle ülke yönetiliyor” diye konuştu.
“AKP HALK DESTEĞİNİ KAYBETTİKÇE BASKI VE ZORU GİDEREK ARTTIRIYOR”
Turan, “Hayat pahalılığına karşı halka porsiyonunuzu küçültün diyerek tasarruf önerileri yapanlar kendileri bin odalı Saray’larda şatafatlı hayatlarını yaşamaya devam ediyor. Hak arayan işçilerin eylemlerine saldırılıp, basın üzerinde baskı arttırılırken, gazeteciler, siyasetçiler, seçilmiş belediye başkanları, tüm muhalifler terör iltisaklı olmakla suçlanıp tehdit ediliyor. Erdoğan camide mikrofonla sanatçılara ‘dilinizi koparırım’ tehdidi savunurken bu tutumdan görev çıkaran gerici guruplar basın açıklamasıyla muhalifleri, hak arayanları ‘kafanıza sıkarız’ diyerek tehdit etmesi suç olmuyor ama direnen Migros işçilerine, Aliağa gemi söküm işçilerine hak arama eylemleri nedeniyle dava açılıyor. AKP halk desteğini kaybettikçe, zayıfladıkça iktidarı elinde tutmak için gericiliği, baskı ve zoru giderek arttırıyor” dedi.
“HALK İTTİFAKI, HALK SEÇENEĞİ ÖRMELİ, MÜCADELEYİ BÜYÜTMELİYİZ”
EMEP’in önümüzdeki döneme dair mücadele programı ve ittifak politikalarına ilişkin açıkladığı bildire üzerine de konuşan Turan şunları söyledi;
“Cumhur İttifakı tek adam yönetimini ve gerici faşist rejimi ilerletmek istiyor. Bunun karşısında Millet İttifakı güçlendirilmiş parlamenter sisteminden söz ediyor ancak halkın sorunlarına yönelik tutarlı hiçbir öneride bulunmuyor. Sistemin restorasyonu için sömürü düzeninin devamı için yan yana geliyorlar. Evet tek adam rejimi durdurmak ve geriletmek önemlidir ancak güçlendirilmiş parlamenter sistemde sorunlarımıza çözüm değil. İşçiler, emekçiler bu sömürü ortamına karşı direnirken Millet İttifakı da sermayeye, TUSİAD’a sesleniyor. Emekçilerin tutumu emekten demokrasiden özgürlüklerden barıştan yana bir tutum olmalı. Bizim çağrımız üçüncü seçenek, halkın kendi seçeneğini oluşturması, halk egemenliği, halk demokrasisi için halk ittifakı.”
İşçi eylemleri, zamlara karşı açığa çıkan tepki ve sokak eylemlerini birleşik bir mücadeleye ulaştırmanın iki burjuva blok dışındaki tüm güçleri yan yanana gelmekten geçtiğini söyleyen Turan, “Türkiye’nin dört bir yanında gerçekleşen direnişleri birleşik mücadeleye dönüştürmek en önemli görevlerimizden biri. Bu görevleri seçime ve sandığa ertelemeden bir araya gelmeliyiz. Bağımsız, laik, demokratik bir ülke ve insanca yaşam için birleşik mücadeleyi ve halk güçlerinin birliğini güçlendirmeliyiz. Bugün burada olduğu gibi yan yana gelerek olacak. Narlıdere Emek Demokrasi Güçleri burada hep birlikte zamlara karşı eylemler yaptı. DEÜ Hastanesinde özlük hakları ve halkın sağlık hakkı için mücadele eden sağlıkçıların eylemine güç verdi. Bugün İzmir Emek Demokrasi Güçleri gemi söküm işçilerinin eylemine güç vermek için Aliağa’da buluşuyor. Yerellerde bu örnekleri çoğaltarak bu mücadelede yan yana güçlerin politikaya müdahalesini örgütleyebiliriz. Seçimlerde bu mücadelenin bir ayağı olabilir ve emekçileri halkı iki kutuplu burjuva siyasetine mahkum etmeyecek en geniş ittifakla üçüncü seçeneğin halk seçeneğini oluşturabiliriz” dedi.
Kahvaltı sonrası İzmir’de Genç Hayat dergisinin düzenleyeceği öykü, şiir, resim yarışması duyurusu yapılırken, kadınlar da 8 mart hazırlıklarını konuştu.
(İzmir/EVRENSEL)