20 Şubat 2022 23:01

Göçmenlerin müziğine kulak veren belgesel

“Aşk, Mark ve Ölüm”, Türkiye’den Almanya’ya göç eden işçilerin yarattığı müziği mercek altına alırken siyaset ile müziğin birbirlerine etkilerini de gözler önüne seriyor.

Yüksel Özkasap | Görsel: Aşk, Mark ve Ölüm belgeselinin basın bülteninden alınmıştır

Paylaş

Nil KURAL

72. Berlin Film Festivali’nin Panorama Dokumente bölümünde gösterilen Cem Kaya imzalı “Aşk, Mark ve Ölüm / Liebe, D-Mark und Tod”, Almanya’ya Türkiye’den gelen işçilerin 60 yıllık hikayesini popüler müzik tarihi üzerinden anlatan bir belgesel. 2010 tarihli “Arabesk - Vom Straßensound zum Massenpop” ve 2014 tarihli “Remake, Remix, Rip-Off” filmleriyle tanınan Cem Kaya, “Aşk, Para ve Ölüm” ile popüler kültürden yola çıkan belgesellerine bir yenisi ekliyor. Film, Derdiyoklar’dan Cem Karaca’nın Almanca şarkılar da seslendirdiği sürgün yıllarına Berlin’deki gazinoların ışıltılı zamanlarından yakın dönemin hiphop sahnesine uzanıyor. Film, popüler müzik tarihini anlatırken Türkiye’den misafir statüsünde gelen işçilerin dört neslinin hikayesini merkeze alıyor: Misafir işçilerin uğradığı ayrımcılıktan ve sıla hasretine, Almanya’nın birleşmesi sonrası yükselen ırkçılık ve Türkiyeli ailelerin hedef alındığı nefret cinayetlerine müziğin arka planını oluşturduğu resmi göstermeyi ihmal etmiyor.

Önce isminden başlarsak “Aşk, Mark ve Ölüm”, adını Aras Ören’in bir şiirinden alıyor. Cem Kaya, Berlinale’ye verdiği söyleşide Ören ile şiirinin anlamını konuştuklarını aktarıyor: “Şiir, para kazanma sevdasının insanları Almanya’ya getirdiğini söylüyor. Bütün hayatları boyunca çok çalışan işçilerin sonunda tam başardık diye düşündüklerinde yaşlandıklarını ve yollarının ölümle kesiştiğini anlatıyor.”

Şiir aynı zamanda belgeselin “Aşk”, “Mark” ve “Ölüm” olarak üçe bölünmüş yapısını da oluşturuyor. “Aşk”, 1960’larda göç eden ilk işçilerin hikayesi hakkında. “Mark”, 1980’lerin Almanya’da gelişen gazino kültürünü ve bu dönemki şartları gözler önüne seriyor. “Ölüm” ise Almanya’nın birleşmesi sonrası yaşanan ırkçı saldırılar ve buna tepki olarak gelişen rap kültürü ile ilgili.

Cem Kaya, Almanya’da bir alt kültüre dönüşmüş ve üzerine fazla çalışma yapılmamış göçün yarattığı 60 yıllık müzik tarihini filmin merkezine taşırken, ciddi bir arşiv çalışmasından yararlanıyor: “Diğer filmlerim de arşiv filmiydi. Dolayısıyla onları araştırırken bulduğum arşiv belgeleri vardı. Kendi özel arşivimden de yararlandım.” Kaya, Alman televizyonlarına erişimleri olduğunu ve televizyonların göçmen işçiler hakkında çekip yayımlamadığı kayıtları izlemenin projenin heyecan verici bir bölümü olduğunu da söylüyor.

Film, arşiv görüntülerinin yanı sıra gazino döneminin yıldızlarından Hatay Engin, “Köln Bülbülü” lakaplı Yüksel Özkasap, müzik listelerinde başarı elde eden Muhabbet’in de aralarında olduğu isimlerle söyleşilere de yer veriyor. Kaya, filminde konuştuğu isimlerle aslında Almanya’da görmezden gelinen bu alt kültüre bir alan açıyor. Kaya, Berlinale’ye verdiği söyleşide “Alman medyası göçmenlerin müziğine bir ilgi göstermedi. İnternet öncesi o dönemde insanların ana yurtlarıyla bir iletişimi olmadığı için kültürlerini burada kurmaları gerekiyordu. Göçmenlerin müzik kültürü kamuoyu tarafından hiç bilinmiyor; bugün bile bu böyle” diyor. Kaya, bu konuda az da olsa akademik çalışmalar yapıldığını ancak müzik dergileri, televizyon programları gibi daha kitlesel iletişim araçlarının Türkiyeli göçmenlerin müziğine yer açmadığını söylüyor. Bu durumun rap müzikle birlikte son 15 yılda biraz da olsa değiştiğini, ancak göçmenlerin müziğinin ilk 45 yılının tamamen karanlıkta kaldığını ifade ediyor.

“Aşk, Mark ve Ölüm”, yalnızca bir müzik belgeseli değil. Filmin Berlinale’deki gösteriminde izleyicisiyle kurduğu güçlü bağın en önemli nedenlerinden biri Kaya’nın siyasi ortamın etkilerinin müzik sahnesinde birebir karşılık bulduğunu göstermedeki başarısı.

ÖNCEKİ HABER

Marmara Denizi'nde 4,1 büyüklüğünde deprem meydana geldi

SONRAKİ HABER

Boğaziçi Üniversitesi kayyum rektörü Naci İnci, TÜBİTAK yönetimine atandı

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa