Tüm Bel Sen üyeleri Ankara'da eylem yaptı: Zamlar geri alınsın, krizi yaratanlar faturayı ödesin
Tüm Bel Sen üyeleri Çankaya Belediyesi önünde yaptıkları açıklama ile yoksullaşmaya ve ücretlerdeki erimeye dikkat çekerek "Zamlar geri alınsın, herkese insanca yaşayacak ücret verilsin" dedi.
Fotoğraf: Evrensel
Tüm Bel Sen üyeleri Ankara'da zamlara karşı basın açıklamasında bulundu. Ülkenin dört bir yanında yurttaşların evlerine, işyerlerine gelen fahiş faturaları yakıp, “Geçinemiyoruz ” diyerek sokağa çıktığını söyleyen Tüm Bel Sen Genel Başkanı Erdal Bozkurt, zamların geri alınması, krizi yaratanların faturayı ödemesi için mücadele çağrısı yaptı.
Çankaya Belediyesi önünde yapılan açıklamada konuşan Tüm Bel Sen Genel Başkanı Erdal Bozkurt, asgari ücrete, memur maaşlarına ve emeklilere yapılan göstermelik artışların daha emekçilerin cebine bile girmeden eridiğini belirterek, "KDV indirimi oyunlarıyla suçunu gizlemeye çalışan hükümet yüzünden gıda fiyatları alıp başını gitmiş vaziyette. Temel gıda maddelerinde sadece son bir ay içinde yaşanan artış yüzde 25’i aştı. Son bir yılda yaşanan artış ise yüzde 80’i buldu. Yılbaşında elektriğe konutlarda 150 kWh’a kadar tüketime yüzde 50, 150 kWh üstüne yüzde 125, sanayide yüzde 129,2 zam yapıldı. Doğal gaz fiyatları konutlarda yüzde 25, sanayi abonelerinde yüzde 50 arttırıldı. Yani bu soğuk günlerde en düşük gelen faturamız en az iki katına çıktı” dedi.
"ISINAMIYORUZ, BESLENEMİYORUZ, BARINAMIYORUZ, GEÇİNEMİYORUZ"
Elektriğe ve doğalgaza yapılan zamların halka ulaşım, içme suyu ve ucuz ekmek hizmeti sunan yerel yönetimlerin maliyetlerini artırılmasının halkın bu kamu hizmetlerini daha pahalıya almasına neden olduğunu söyleyen, "Hem de bu zamların sorumlusu belediyeler gibi gösterilip halkla yerel yönetimler karşı karşıya getirilmeye çalışılıyor. Sadece faturalar değil her şey ateş pahası. Isınamıyoruz, beslenemiyoruz, barınamıyoruz, geçinemiyoruz.Yandaş sendikanın Cumhurbaşkanına şükranlarını sunduğu memur maaş zammı; rakamları çarpıtma makinesi haline gelen TÜİK’in şubat ayı başında açıkladığı yüzde 11’lik resmi enflasyon karşısında dahi pula döndü ki bizim kendi yaşamımızdan bildiğimiz, etimizde-kemiğimizde hissettiğimiz gerçek enflasyon rakamı neredeyse yüzde 100. İşsizlik oranları resmi rakamlara göre bile yüzde 22. Kadınlarda ve gençlerde bu oran çok daha yüksek. Bu, çalışabilecek durumdaki neredeyse her 4 kişiden birinin işsiz olması demektir. Çalışanların yüzde 60’ı ise asgari ücrete mahkûm” diye konuştu.
"BASKI VE SALDIRILARA RAĞMEN KORKU DUVARI YIKILIYOR"
“Halkın neredeyse tamamına bu korkunç faturayı dayatan muktedirler, Saraylarının masraflarından kısmak şöyle dursun, şatafatlarını arttırıp maliyetini halkın sırtına yüklüyorlar” diyen Bozkurt, yandaş sermayedarlara ballı ihaleler vererek, vergi afları çıkararak halkın parasını hortumladıklarını, eğitim ve sağlıktan kıstıkları paraları savaş politikalarına, silah sanayicilerine aktardıklarını söyledi. Yıllardır devam eden kriz ve salgın döneminde yaşanan kısıtlamalar nedeniyle tüm birikimlerini tüketen, gündelik ihtiyaçlarını bile kredi ve borçlarla karşılamaya çalışan halkın büyük bir tükenmeyle karşı karşıya olduğuna dikkat çeken Bozkurt, “Herkes biliyor ki, yaşanan bu durumun tek sorumlusu tek adam rejimi ve onun emek düşmanı politikalarıdır. Siyasi iktidar kendi yandaşlarının kasaları dolsun, kendi çıkar çevrelerinin çarkları dönsün diye halkı büyük bir sefalete sürüklüyor.Siyasi iktidar, yaşanan bu derin ve yaygın yoksullaşma ve toplumsal çöküş tablosu karşısında emekten ve halktan yana çözümler üretmek yerine; sokağa çıkanları 15 Temmuzculara benzeterek halkı açıkça tehdit ediyor, toplumsal tepkiyi korkuyla sindirmeye çalışıyor.Ancak tüm bu baskı ve saldırılara rağmen korku duvarı yıkılıyor” dedi.
"SEFALET ZAMMINA KARŞI SOKAĞA ÇIKIYORUZ"
Ülkenin dört bir yanında yurttaşlar evlerine veya işyerlerine gelen fahiş faturaları yakıp, “Geçinemiyoruz ” diyerek sokağa çıktığını söyleyen Bozkurt, "Kentlerin dışına atılan işçi havzalarında süren sendikalaşma ve insanca ücret talepli işçi eylemleri, basın emekçileriyle, kargo emekçileriyle, kuryelerle kent meydanlarında, ana arterlere taşınıyor; Patronun bir ekmeklik ücret artışını fazla gördüğü için işten attığı Migros işçileri veya Farplas işçileri gibi emekçiler gözaltına alınsa da, işten atılsa da direnişten vazgeçmiyor. Emekçilerin bu direnişleri Yemeksepeti’nde, Migros’ta olduğu gibi halkın boykotlarıyla milyonlar tarafından sahipleniliyor ve biz kamu emekçileri yandaş sendikayla ortak bir şekilde dayatılan ve daha bir ay geçmeden resmi enflasyonun dahi gerisinde kalan sefalet zamlarına karşı ülkenin dört bir yanında sokağa çıkıyoruz” diye belirtti.
"FATURAYI KRİZİ YARATANLAR ÖDESİN"
Zamların geri alınması, krizi yaratanların bu faturayı ödemesi ve enerji şirketlerinin kamulaştırılması için herkese mücadeleye etme çağıran bulunan Bozkurt talepleri şöyle sıraladı: "Tüm zamlar geri çekilsin, enerji üretim ve dağıtım işletmeleri kamulaştırılsın. Ulaşım, su ve ekmek üretimi gibi hizmetler sosyal devletin zorunlu kamusal hizmetleri olduğundan belediyelerin bunların üretimi için kullandığı enerji ve akaryakıttan ÖTV ve KDV sıfırlansın. Temel tüketim maddelerinde KDV kaldırılsın! Hazine garantili projelere ödemeler durdurulsun. Sefalet zamları yerine herkese insanca yaşayacak ücret verilsin. Başta biz kamu emekçileri olmak üzere tüm emekçilere gerçek toplu sözleşme düzeni sağlansın.” (Ankara/EVRENSEL)